HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim yasaklarını ihlal ettiği iddiasıyla Yüksek Seçim Kurulu'na yaptığı başvuru reddedilince şimdi de aynı iddia ile ilgili Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını açıkladı.
Ortadoğu
Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) öğrencilerle bir araya gelecek olan HDP Eş
Genel Başkanı Demirtaş’ı izlemek üzere
gelen basın mensupları ODTÜ kampüsüne alınmadı. Kampüs
dışında bekletilen basın mensuplarının yanına gelerek soruları yanıtlayan Demirtaş, Rektörlük kararıyla basın mensuplarının içeriye alınmamasına ilişkin, “Polis üniforması giyseydiniz, daha
kolay girerdiniz üniversiteye. Çünkü polisler rahat giriyor o konuda sıkıntı olmuyor. Kabul edilebilecek bir tutum değil. Zaten üniversiteye yakışmaz da ODTÜ’ye hiç yakışmaz
böyle bir anlayış, böyle bir yaklaşım. Zaten her yerde HDP’ye
sansür uygulamaya çalışıyorlar. HDP’nin sesini kısmaya çalışıyorlar. HDP’nin kamuoyuna ulaşmasına engel koymaya çalışıyorlar. ODTÜ’ye de ODTÜ’nün tarihine de yakışmayacak bir anlayış. Bu basına da sansürdür. Basının
kendi işini yapmasını engellemeye
yönelik çok açık bir tutumdur. Rahatsız edicidir. İçeride konuşacaklarımız kamuoyuna ulaşması sakıncalı olan şeyler de değil. Kaldı ki öyle olsa kimseyi ilgilendirmez. Birazdan içeride konuşacağımız şeyi de kamuoyuna ulaşmasına artık engel koyabilecek bir teknolojide yok. 5 dakika
sonra sosyal
medya üzerinden ne söylediğimiz canlı
olarak kamuoyunun huzurunda olacak. Doğrudan basın emekçilerine bu şekilde
kanun dışı, ahlak dışı tutumu
kabul edilebilir bulmadığımızı belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“7 HAZİRAN AKŞAMI NEYİN SÜPER OLDUĞUNU GÖRECEKLER”
Başbakan
Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın “HDP barajın
altında kalırsa süper olur” açıklamasının sorulması
üzerine Demirtaş, “Parlamento, yargı, üniversiteler, medya hepsi Aksaray’a bağlansa daha süper olur. Parlamentoda
AK Parti dışında milletvekili olmasa mesela daha süper olur. Bence
sadece HDP’nin girmemesi yetmez. Hayal ettikleri toplum, hayal ettikleri parlamento öyle bir parlamento. Fakat 7 Haziran akşamı neyin süper olduğunu görecekler. Kendisi de biraz bu konularda az konuşsa daha süper olur” karşılığını verdi.
“YENİ BAŞBAKAN TAM OLARAK MEYDANLARDA KİME OY İSTİYOR, NİYE OY İSTİYOR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ‘Fitne odaklarına ilişkin inadına çözüm süreci’
açıklaması ve bu süreçte HDP ile Hükümet
arasındaki çözüm sürecine ilişkin diyaloğun
devam edip etmediği sorusuna Demirtaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hangi Başbakan söyledi onu? Davutoğlu olan. Ne söylediklerini inanın ki kaile almaya gerek yok. Biri ‘Kürt
sorunu yoktur’ diyor. Öbürü ‘çözüm sürecini ısrarla sürdüreceğiz’ diyor.
İki Başbakan kendi aralarında anlaşamıyorlar. İki
farklı kampanya sürdürüyorlar. Başbakanlardan
biri AK Parti’nin bildirgesini savunuyor, diğer Başbakan ise Cumhurbaşkanı olan
yani kendi seçim beyannamesini savunuyor. Onda
Başkanlık dışında hiçbir yok. AK
Parti seçim kazanırsa kendi beyannamesini uygulayamayacak. Çünkü başkanlık
rejimi gelecek. Ortada ne Başbakan kalacak ne de AK Parti’nin bildirgesini uygulayacak bir
hükümet kalacak. O halde
yeni Başbakan tam olarak meydanlarda
kime oy istiyor, niye oy istiyor. Dolayısıyla bu kendi aralarındaki tutarsızlığa dikkat çekmek istedim öncelikle.”
“OLAYLAR GÖSTERİYOR Kİ TEK MERKEZDEN YÖNETİLİYOR”
Dün Demirtaş’ın Kocaeli’ndeki mitingde Savcı
Mehmet Selim Kiraz’ın
şehit edilmesiyle Ağrı Diyadin’de yaşanan olayın aynı
yapı tarafından gerçekleştirildiği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Demirtaş, “Aynı provokatif amaçlara hizmet eden eylemler. O provokasyonların tamamı
Türkiye’de bir
şiddet ortamı yaratmak. Güvensizlik ortamı duygusu yaratmak ve bu kamuoyu tedirginliği içerisinde AK Parti’nin etrafında oyları toparlama gibi bir amaç seziliyor. Dolayısıyla Savcının katledilmesi Diyadin’deki provokasyon, HDP bürolarına saldırılar, Roboski’de yaşanan çatışma, gerilimler zaman zaman askeri operasyonlar şeklinde cereyan olaylar gösteriyor ki tek merkezden yönetiliyor” dedi.
“BELKİ YARIN AYM’YE DE BU KONUDA BİR BAŞVURUMUZ DA OLACAKTIR”
HDP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim yasaklarını ihlal ettiği gerekçesiyle yaptığı başvurunun YSK tarafından reddedilmesiyle ilgili soruya ise Demirtaş, şunları kaydetti:
“Yüksek Seçim Kurulu’nun adil olmadığının tescil edildiği bir ortamda doğrusu seçim güvenliğini nasıl sağlayacağız veya seçmen güvenliğini nasıl sağlayacağız. Bu
ciddi bir tartışma konusudur artık. YSK Sayın Cumhurbaşkanının şuanda seçimlere müdahale etmediğini söyleyemez. Bu halkı aptal
yerine koymaktır.
Halk aptal değildir,
herkes ne olduğunun farkında, bir
suç işlendiğinin farkında. Fakat YSK bunu tescillemiyor. Her gün YSK’ya başvurumuz rutin olarak devam edecek. Sonuç alıncaya kadar, son seçim gününe
kadar ayrıca Anayasa Mahkemesine de arkadaşlarımız konuyu taşımak üzere
hazırlık yapıyorlar. Belki yarın AYM’ye de bu konuda bir başvurumuz da olacaktır.”
dikGAZETE..