HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Kesinlikle her iki tarafın ellerini tetikten çekmesi gerekiyor. Operasyonların durması ve PKK’nın da çatışmasızlık ortamına geri dönmesi kanaatindeyiz. HDP olarak bu konuda yoğun bir çabamız var" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki makamında görüştü. Demirtaş’ın talebi üzerine gerçekleştirilen görüşmeye CHP Grup Başkanvekilleri Levent Gök ve Engin Altay ile HDP Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ile Pervin Buldan da katıldı. Türkiye’de yaşanan çatışma ortamının ele alındığı 35 dakika süren görüşmenin ardından HDP adına Grup Başkanvekili İdris Baluken açıklama yaptı.
Toplumda diyalog kanallarının tekrar açılması ve barış umutlarının yeniden yeşertilmesiyle ilgili büyük bir beklenti olduğunu belirten Baluken, "O nedenle bugünkü görüşme halklarımızın bu beklentisini yerine getirme ve Türkiye toplumunu rahatlatma açısından son derece önemlidir. Bütün Türkiye şunu görmelidir: Dayatılan bu savaş ve çatışma ortamına karşı hiçbirimiz çaresiz değiliz. Bu konuda toplumda var olan barış ve çözüm umudunu büyütmeyle ilgili siyaset kurumunun yoğun bir çabası vardır. Önümüzdeki günlerde bu çabanın bütün toplumla sahiplenilmesiyle beraber içine girdiğimiz çözümsüzlük ve savaş girdabından çıkılabileceğini düşünüyoruz. Şu anda ki savaş ortamının temel nedeni Cumhurbaşkanının ve AKP’nin tek başına iktidar yakalama girişimidir" diye konuştu.
"KESİNLİKLE HER İKİ TARAFIN ELİNİ TETİKTEN ÇEKMESİ GEREKİYOR"
Baluken, şöyle devam etti:
"7 Haziran’da ortaya çıkan halkın çözüm ve barışa dair vermiş olduğu mesajların gözardı edilmesidir. Bu yönüyle yürütmüş olduğumuz bu görüşmede son derece değerli fikir alışverişleri oldu. 7 Haziran’da halkımızın ortaya koyduğu mesajların arkasında bunları görünür kılacak büyük bir toplumsal muhalefetin oluşması adına son derece değerli fikirler tartışıldı. AKP kendi iktidarı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istikbali için ortaya koymuş olduğu savaş ve çatışma zeminini Türkiye’nin bölünme korkusu üzerinden halklarımıza anlatmaya çalışıyor. Şunu açık ve net ifade edelim, Türkiye’nin kesinlikle bir bölünme gündemi bile söz konusu değildir. Bütün toplumumuz bu konuda rahat olmalıdır. Biz Türkiye’nin birliği içerisinde silahların devreden çıkacağına ve demokratik siyasi çözümün mutlaka sağlanacağına olan inancımızı tekrar belirtiyoruz. Görüşmede de bu konudaki fikirlerimizi son derece açık yüreklilikle CHP heyetiyle görüştük. Kendilerinin de bu konuda toplumsal barış ve ülkenin demokratik geleceği açısından çok kararlı bir iradeye sahip olduklarının gözlemlemekten büyük memnuniyet duyduk.
Savaş ve çatışmanın olduğu ortamda siyasetini sözünün etkisinin azaldığı bir dönemi yaşıyoruz. Onun için mutlaka silahların susması, çatışma ortamından çıkılması gerektiğini görüşmede ayrıntılı bir şekilde konuştuk ve burada da kamuoyuna ifade etmek istiyoruz. Kesinlikle her iki tarafın ellerini tetikten çekmesi gerekiyor. Operasyonların durması ve PKK’nın da çatışmasızlık ortamına geri dönmesi kanaatindeyiz. HDP olarak bu konuda yoğun bir çabamız var. Farklı toplumsal kesimlerle, sivil toplum dinamikleriyle de bu yönlü daha öncesinde de gerçekleştirmiş olduğumuz son derece verimli görüşmeler oldu. Bundan sonra da bu çabamızı artırarak devam ettireceğiz. Türkiye halkları bu savaşa mecbur ve mahkum değildir. Bizim bu savaşı, çatışma ortamını durduracak gücümüz ve buna karşı güçlü demokratik çözüm önerilerimiz vardır."
SEMİH YALÇIN’IN AÇIKLAMALARI
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Baluken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın "AK Parti tarafından kurulacak bir azınlık hükümetine destek verebiliriz" açıklamasının hatırlatılması üzerine, "Açıklamanın detaylarına vakıf değiliz. Sanırım görüşme sırasında yapılan bir açıklama var. Bu konuda açıklamanın tamamını değerlendirdikten sonra belki görüşlerimizi iletebiliriz" yanıtını verdi.
Baluken, "HDP’nin başından beri 7 Haziran’da ortaya çıkan halkın mesajını siyaset kurumunun dikkate almasıyla ilgili bir hassasiyeti var. Uzlaşma, çözüm ve parlamento çatısı altında belli bir arayış içerisinde olunması gerektiğini 7 Haziran’da halkımız Türkiye’nin bütün sandıklarında ortaya çıkardı. Şu anda yürüyen koalisyon görüşmeleri var. CHP’nin dahil olacağı koalisyon seçeneğinin, Türkiye’deki kutuplaştırma, kitleleri birbirine düşmanlaştırma ve bu yönüyle çatışma zeminini güçlendirecek yaklaşımlardan çıkarabileceğini düşünüyoruz. Buna katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz. Olası bir AKP-CHP koalisyonunun Türkiye’nin geleceği açısından sağlam bir program ve güçlü bir ilkesel çıkışla birlikte pek çok sorununa çözüm getireceğini düşünüyoruz. O nedenle şu anda erken seçimle ilgili olan gündemlerden çok koalisyon görüşmelerinden sonuç alınması gerektiğini ifade ediyoruz. Parti olarak her zaman görüşümüzü ifade ettik" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE’NİN EN ACİL GÜNDEMİ KAN ORTAMININ BİR AN ÖNCE DURMASI"
"CHP’ye götürdüğünüz bir koalisyon teklifi var mı yoksa CHP eğer bir hükümet ortağı olursa sizin hassasiyetlerinizi bazı noktalarda dikkate alması şeklinde yapılmış bir görüşme mi?" sorusuna Baluken, "Yaptığımız görüşme ile ilgili çerçeveyi ilettim. Bu çerçevede koalisyon görüşmesi, tartışılan detaylar hiçbir şekilde gündeme gelmedi. Bu görüşmeyi Türkiye’nin en sıcak, en acil gündemi olan bu kan ortamının bir an önce durması, bu şiddet ortamından bir an önce çıkılması için yaptık. Görüşmede koalisyon görüşmelerinde nelerin paylaşıldığı, hangi konularda ilerleme sağlandığı, mutabakatın olup olmadığı konusu gündemleşmedi" yanıtını verdi.
Baluken, AK Parti ve MHP’nin siyasette diyalog kanallarının açılmasına yönelik bir tutum içerisinde olmadığını vurguladı.
“HEYETİMİZ ZATEN O BÖLGEDE ÇEŞİTLİ TEMASLAR YÜRÜTÜYOR"
"Çatışmasızlık ortamının çağrısını yapmak için Kandil’e gitmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna cevap veren Baluken, "Şu an bir heyetimiz Güney Federal Kürdistan Bölgesi’nde, Kandil alanında sivil katliamın yaşandığı bir yerde incelemelerde bulunuyor. Orada bu sivil katliamın boyutunu ve oradaki yerel halkın yaşamış olduğu sıkıntıları tespit ediyor. Heyetimiz geldikten sonra görüşeceğiz. Onların gözlemlerini, oradaki durumu birebir kendilerinden almış olacağız. Eğer ikinci bir ziyarete ihtiyaç varsa bunu kendi aramızda değerlendireceğiz. Şu anda bir heyetimiz zaten o bölgede çeşitli temaslar yürütüyor" ifadelerini kullandı.
"MHP İLE KARŞI KARŞIYA GELMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
MHP ile HDP arasında yaşanan "şerefsiz" polemiğine ilişkin soru üzerine Baluken, şunları kaydetti:
"MHP ile karşı karşıya gelme gibi bir durum söz konusu değil ancak belli ki MHP özellikle 7 Haziran seçiminden sonra çözüm sürecinin bozulması şartıyla AKP ile girmiş olduğu işbirliğini gözden kaçırmak için HDP üzerinden bir gündem yaratmaya çalışıyor. HDP’ye saldırarak, HDP’yi hedefleştirerek, HDP’li milletvekilleri ve eş başkanlarıyla ilgili düzeysiz açıklamalar yaparak AKP ile olan ilişkisini maskelemek istiyor. Bu gündeme büyük bir titizlik ve hassasiyetle pek girmedik. Ancak düzeyin son derece düştüğü, seçmenlerimize ve bütün parti kurumsal kişiliğimize yönelik hakaretlerin, küfürlerin edildiği bir dönemde mecburen cevap verme hakkımızı kullanıyoruz. MHP’nin bugün kendi kitlesinden bağımsız olarak, o kitleyi de rahatsız edecek şekilde böylesi bir arayışına hiçbir şekilde zemin sunmayacağız. Bizim HDP olarak acil gündemimiz akan kanın durması, çatışmaların devreden çıkması, savaş politikalarından bir an önce geri dönülmesidir. MHP eğer AKP ile işbirliği yapmak istiyorsa eğer HDP’nin, AKP’nin politikalarını ve sarayın talimatlarını teşhir eden tutumuna karşı kendini bir kalkan yapmak istiyorsa farklı bir şekilde bunu dile getirmesini talep edebiliriz. Bunu HDP üzerinden gündemleştirmek hiçbir işe yaramıyor."
(İHA)