Dün gece saatlerinde HDP'li milletvekillerine yönelik gerçekleştirilen terör operasyonunda aralarında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 12 milletvekili gözaltına alındı.
Milletvekilleri emniyetteki ifadelerinin ardından sabah saatlerinde adliyeye getirilirken ifadeleri alınan Demirtaş ve Yüksekdağ sevk edildikleri mahkemece tutuklandı.
Gözaltında bulunan ve çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakılan HDP Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise serbest bırakıldı. Önder’in de aralarında olduğu bazı HDP’li vekiller ve Demirtaş’ın avukatları adliye çıkışı açıklama yaptı.
“Gördüğümüz en kötü günler de bunlar değildir”
Burada ilk olarak konuşan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, başta eş başkanları olmak üzere birçok HDP’li vekilin tutuklandığını ve bu kararın hukuk bütünlüğünden bahsetmenin hiçbir imkanı olmadığını söyledi.
Önder, şöyle konuştu:
“Tamamen politik düzlemde demokratik siyaset alanına barış umudunu ve ortak yaşam idealini sıfırlayacak bunu da iradi olarak yapacak bir tutumla karşı karşıyayız. Üstelik bu sadece HDP ile sınırlı değildir. Bugün HDP hedef alınıyor görünebilir. Ama toplumda artık muhalif sesi de bir tarafa bıraktık. Biat etmeyen kim varsa onları bin bir yolla demokratik siyaset alanından giderek tasfiye etmenin yapı taşları. Fakat umudu yere ve tükettiğimiz gün değildir. Gördüğümüz en kötü günler de bunlar değildir. Biz bu kararlılıkla değerlendirmemizi yapacağız.”
Demirtaş’ın mektubu okundu
Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman ise Demirtaş’ın yazdığı mektubu okudu. Demirtaş’ın yazmış olduğu mektupta bu sözler yer aldı:
“Hükümet ve saray öncülüğünde devam eden sivil darbenin bir aşamasıyla karşı karşıyayız. Ben ve arkadaşlarım bu hukuk dışı darbeye karşı her yerde dimdik durmaya devam edeceğiz. Bizler halkımızın fedakarca yürüttüğü demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesine sıkı sıkı bağlanacağımıza bilinmesini istiyoruz. Bu zulüm günleri direnişimiz karşısında er geç son bulacaktır. İrademizi kıracaklarını sananlar bu ucuz komplolarla sadece kendi zavallılıklarını teyit etmiş oldular. Koşullar ne olursa olsun demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Barış çağrılarımızı yinelemeye devam edeceğiz”.
