19-07-2016 18:50
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Eğer darbe ve darbecilikle güçlü, köklü bir hesaplaşma içine girmek istiyorsak, darbeyi var eden, darbeyi yaratan koşullarla yüzleşmeli ve hesaplaşmalıyız” dedi.
HDP grup toplantısında konuşan Eş Başkan Figen Yüksekdağ, darbelere karşı mücadele ettiklerini söyleyerek, “Darbeler içerisinde demokrasiyi var etmeye çalışarak ilerledik. Dün nasıl hiçbir darbeye boyun eğmediysek, dün karşımıza çıkan cunta rejimleri, diktatörlüklerin ve darbe dayatmalarının yarattığı yıkımı, yeni yaşamı ve demokrasiyi kurma enerjimizle bertaraf ettiysek, o yıkıntıların içerisinden demokrasi ve özgürlükler iradesini büyüterek çıktıysak, bugün de aynı yolda ilerleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Meclis’e dönük saldırıyı kınadığını ve lanetlediğini söyleyen Yüksekdağ, “Eğer bir yerde, bölgede, sandıklarda halkın oylarıyla seçilmiş temsilcilerinin bulunduğu bir mekanı böyle gözü dönmüş, kararmış bir saldırı gerçekleştirilebiliyorsa, Türkiye’de demokrasinin içerisine düştüğü vahim durumu gösteriyor. Bizler meclisi bombalayan, halkın iradesini hiçe sayan bu darbeci zihniyet ve anlayışla pratikle asla uzlaşmadık, uzlaşmayacağız. Ama bizler bu darbeciliği doğuran var eden büyüten koşulların oluşmasını ve zemini ile de uzlaşmayacağız. Bugün Türkiye’de böyle bir darbe girişiminin yaşanıyor olması, sadece sonuçlarından bakılarak değerlendirilemez. Sadece sonuçları ve hesaplaşma düzeyinde ele alınamaz. Eğer darbe ve darbecilikle güçlü, köklü bir hesaplaşma içine girmek istiyorsak, darbeyi var eden, darbeyi yaratan koşullarla yüzleşmeli ve hesaplaşmalıyız. Türkiye’de siyasi iktidarlar ve siyaset kurumu tarafından yapılmayan şey budur” dedi.
Darbe koşullarıyla hesaplaşmadan darbe ve darbe tehlikesinin bertaraf edilmeyeceğini kaydeden Yüksekdağ, “15 Temmuz’a kadar kısa süreyi ele aldığımızda darbe girişiminin siyaset koşullarında başka darbe zihniyeti tarafından oluşturulduğunu görürüz. 7 Haziran seçimlerinde siyasal uzlaşma zemini doğmuştu. Türkiye halklarının verdiği oy ve siyasi tercihleri şekillendirmişti. Bu çağrı birileri tarafından görüldü, ama birileri tarafından görülmedi, duyulmadı, icabet edilmedi. Tam tersine 7 Haziran seçimlerinde demokratik iradesini ortaya koyan halka, halklarımıza, bunun ortaya çıkardığı sonuca karşı bir darbe gerçekleşti. Bu savaş uçaklarıyla, tanklarla, toplarla yapılan bir darbe değildi” şeklinde konuştu.
(İHA)
HDP grup toplantısında konuşan Eş Başkan Figen Yüksekdağ, darbelere karşı mücadele ettiklerini söyleyerek, “Darbeler içerisinde demokrasiyi var etmeye çalışarak ilerledik. Dün nasıl hiçbir darbeye boyun eğmediysek, dün karşımıza çıkan cunta rejimleri, diktatörlüklerin ve darbe dayatmalarının yarattığı yıkımı, yeni yaşamı ve demokrasiyi kurma enerjimizle bertaraf ettiysek, o yıkıntıların içerisinden demokrasi ve özgürlükler iradesini büyüterek çıktıysak, bugün de aynı yolda ilerleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Meclis’e dönük saldırıyı kınadığını ve lanetlediğini söyleyen Yüksekdağ, “Eğer bir yerde, bölgede, sandıklarda halkın oylarıyla seçilmiş temsilcilerinin bulunduğu bir mekanı böyle gözü dönmüş, kararmış bir saldırı gerçekleştirilebiliyorsa, Türkiye’de demokrasinin içerisine düştüğü vahim durumu gösteriyor. Bizler meclisi bombalayan, halkın iradesini hiçe sayan bu darbeci zihniyet ve anlayışla pratikle asla uzlaşmadık, uzlaşmayacağız. Ama bizler bu darbeciliği doğuran var eden büyüten koşulların oluşmasını ve zemini ile de uzlaşmayacağız. Bugün Türkiye’de böyle bir darbe girişiminin yaşanıyor olması, sadece sonuçlarından bakılarak değerlendirilemez. Sadece sonuçları ve hesaplaşma düzeyinde ele alınamaz. Eğer darbe ve darbecilikle güçlü, köklü bir hesaplaşma içine girmek istiyorsak, darbeyi var eden, darbeyi yaratan koşullarla yüzleşmeli ve hesaplaşmalıyız. Türkiye’de siyasi iktidarlar ve siyaset kurumu tarafından yapılmayan şey budur” dedi.
Darbe koşullarıyla hesaplaşmadan darbe ve darbe tehlikesinin bertaraf edilmeyeceğini kaydeden Yüksekdağ, “15 Temmuz’a kadar kısa süreyi ele aldığımızda darbe girişiminin siyaset koşullarında başka darbe zihniyeti tarafından oluşturulduğunu görürüz. 7 Haziran seçimlerinde siyasal uzlaşma zemini doğmuştu. Türkiye halklarının verdiği oy ve siyasi tercihleri şekillendirmişti. Bu çağrı birileri tarafından görüldü, ama birileri tarafından görülmedi, duyulmadı, icabet edilmedi. Tam tersine 7 Haziran seçimlerinde demokratik iradesini ortaya koyan halka, halklarımıza, bunun ortaya çıkardığı sonuca karşı bir darbe gerçekleşti. Bu savaş uçaklarıyla, tanklarla, toplarla yapılan bir darbe değildi” şeklinde konuştu.
(İHA)
