Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, “Şah Fırat” operasyonuna ilişkin, “Süleyman Şah operasyonu milli bir operasyondur. Eset’in avukatı gibi konuşuyorlar. Milli şuurdan yoksun bir muhalefet anlayışı var” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve AK
Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, AK Parti
Altındağ İlçe Danışma Toplantısı’na katıldı. Akdoğan, yaptığı konuşmada, “Süleyman Şah operasyonu milli bir operasyondur, askeri harekattır. Bunlar
destek olmadılar. Eset’in avukatı gibi konuşuyorlar. Milli şuurdan yoksun bir muhalefet anlayışı var. Diyorlar ki, ‘Niçin boşalttınız?’ Musul Konsolosluğu’nu niye
zamanında tahliye etmediniz diyenler şimdi niye boşalttınız diyorlar. Suriye’den gelebilecek tehditlere
karşı asker gönderme tezkeresine karşı çıkanlar ‘Niye boşalttınız? İhtiyaç olursa müdahale ederdiniz’ diyorlar. İnsanda biraz ar damarı olur. Biraz utanma olur. Ne dediği belli olmayan bir siyaset anlayışıdır bu. Orası
vatan toprağıdır. Şu anda değiştirilen yerde vatan toprağıdır. Bu
türbe üçüncü defa yer değiştiriyor. Bayrağımız oraya anında dikilmiştir. Bir saniye indirilmemiştir. Vatan toprağı
artık orası. Hakkari de vatan toprağı gidiyor musunuz? Gidip siyaset yapabiliyor musunuz? Bayrağınızı sallayabiliyor musunuz?
Şırnak vatan toprağında, Hakkari vatan toprağında siyaset yapan biziz. Orada
mücadele eden biziz. Bu yüzden
kimsenin AK Parti’ye milliyetçilik dersi vermesine hacet yok.
Türkiye’nin en milliyetçi partisi de AK Parti’dir” dedi.
“HDP, CHP, MHP NASIL MECLİSİ EYLEM ALANINA ÇEVİRDİLER”
Muhalefet partilerinin iç
güvenlik paketi görüşmeleri sırasında meclisteki davranışlarını
eleştiren Akdoğan, “HDP, CHP, MHP
nasıl meclisi eylem alanına çevirdiler. Nasıl kol kola hareket ediyorlar. Nasıl statüko cephesi kurdular.
Açık söylüyorum; bu cephenin arkasında yine vesayet odakları var, paralel
yapı var. Onlar çalıyor bunlar oynuyor. Çünkü biliyorlar ki, bu reform paketi yasalaştığında
Türkiye’de darbeler
dönemi tarihe karışacak, vesayet özlemleri suya düşecek.
İster derin devlet yapılanmaları ister paralel devlet yapılanmaları ister KCK
türü yapılanmalar, onların hiçbirine eyvallah etmeyiz. Bu paketi özgürlüklere karşı bir
düzenleme gibi takdim ediyorlar. Hükümetin
farklı görüşlere tahammül edemediğini söylüyorlar. Evet Türkiye’de bir tahammül edememe, sindirememe, hazımsızlık
sorunu var. Ama bu hükümetin değil, bu seçkinlerin tahammülsüzlüğüdür. Elitlerin, jakobenlerin, kendisini beyaz, asil, ayrıcalıklı görenlerin tahammülsüzlüğüdür” ifadelerini kullandı.
“DEMOKRASİ KİM SİZ KİM?”
Akdoğan şöyle
devam etti:
“Bugün bir
İngiliz gazetesinde ‘Erdoğan otoriterleşiyor,
Türkiye polis devleti oluyor’ diye bir yazı çıkmış. Hadi oradan diyorum. Demokrasi kim siz kim? Sizin
demokrasi makyajınız çoktan döküldü. Sizin, Batı’nın liderleri çıkıp darbeye darbe diyemediler. Demokrasinin yanında, millet iradesinin yanında saf tutamadılar. Bu
bölgede demokrasiyi
hakim kılmaya
çalışan biziz. Çok açık söyleyeyim, jandarmanın içişlerine bağlanması
tarihi bir sivilleşme adımıdır. Emniyetin yapısal dönüşüme uğratılması, tarihi bir reform hareketidir. Kamu düzeninini güçlendirecek güvenlik tedbirlerinin geliştirilmesi büyük oyunları bozacak bir adımdır. Vesayetçilikte, darbecilikte, paralelcilikte bu ülkede bitecek. Sadece milletin iradesi hakim olacak. Çözüm sürecini nihayete erdirmekte kararlıyız. Hükümetin iradesi, kararlılığı tamdır. Ama biz bu kararlılığı, iradeyi herkesten görmek istiyoruz. Bu
mesele seçim hesaplarına kurban edilecek bir mesele değildir. Biz bu meseleyi seçim hesaplarıyla, ucuz hesaplarla ele almıyoruz.
Bülent Bey’in dediği gibi top HDP’nin sahasında. HDP top çeviriyor 4 Şubat’tan beri. Kandil’de topu patlatmaya çalışıyor. Hükümet durduğu yerde kararlı bir şekilde durmaya devam ediyor.”