İZMİR - Tezcan Ekizler
Ülkesindeki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye sığınan 29 yaşındaki Suriyeli Ramy Sheikh Muhammed, Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler'in (BM) iş birliğiyle gerçekleştirilen projeyle çocukluk hayali olan doktorluk mesleğine kavuştu.
Halep'e 60 kilometre mesafedeki Telas köyünde dünyaya gelen ve 10 kardeşin en büyüğü olan Muhammed, doktor olma hayaliyle 2006 yılında kazandığı Halep Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitime başladı. İlk dört yılı başarıyla okuyan Muhammed, 2011 yılında başlayan iç savaş nedeniyle zor günler geçirdi.
Okulun açık olduğu günlerde muhaliflerin elindeki bölgeden rejimin hakim olduğu güney Halep'e geçen Muhammed, 2013 yılında okuldan mezun oldu. İç savaş şiddetlenince ülkesinde mesleğini yapamayacağını, DAEŞ kontrolündeki köyüne de dönemeyeceğini anlayan Muhammed, Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldı.
Geldiği İzmir'de çeşitli işlerde çalışan ve mesleğinden kopmamak için tıp dergilerine makale yazan Muhammed, Suriyeli sığınmacılara sağlık hizmeti sunmak amacıyla Sağlık Bakanlığının Dünya Sağlık Örgütü ve BM'nin işbirliğiyle gerçekleştirdiği proje kapsamında yeterlilik eğitimi alarak mesleğine ilk adımını attı.
Mezun olduktan 3 yıl sonra "doktor önlüğünü" Türkiye'de giyen Muhammed, Karabağlar Göçmen Sağlığı Merkezi'nde başladığı yeni işinde bir yandan çocukluk hayaline kavuşmanın mutluluğunu yaşarken bir yandan da ülkesinde savaşın bitmesini ve tekrar Halep'e geri döneceği günü bekliyor.
Savaşın izleriRamy Sheikh Muhammed, AA muhabirine, sığınmacılara hiçbir karşılık beklemeden sahip çıkan Türkiye'ye minnettar olduğunu söyledi. Muhammed, bulunduğu İzmir'de yeni bir hayata başlamaktan mutluluk duyduğunu kaydetti.
Çocukluk hayali doktor olmak için çok mücadele verdiğini belirten Muhammed, "Üniversiteyi bırakmam gibi bir şansım yoktu. Halep kuşatılmıştı kent ikiye bölünmüştü. Benim okulum rejim yönetimi tarafındaydı. Arada geçiş noktaları vardı. İnsanlar zorluk çekiyordu. Çatılarda keskin nişancılar vardı. Çok büyük baskı vardı. Çok zor günler yaşadım." dedi.
Ailesinin yaşadığı köyün DEAŞ tarafından ele geçirildiğini ve yaklaşık 2 yıl ailesini göremediğini dile getiren Muhammed, savaşın hemen hemen tüm ailelerde olduğu gibi kendi ailesinde de iz bıraktığını, iki dayısının bacaklarını kaybettiğini, kuzeninin ise hala kayıp olduğunu aktardı.
"Beyaz önlüğü giydiğim ilk günü unutamıyorum"Hayalini kurduğu "beyaz önlüğü" Türkiye'de giyme şansını yakaladığında çok mutlu olduğunu dile getiren Muhammed, duygularını şu sözlerle ifade etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın destekleriyle Suriye doktorları çalışma imkanı doğdu. Suriye'de diplomamı alacağım ve Türkiye'de Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışacağımı tahmin etmezdim. Ben de bizi istihdam eden Türkiye Cumhuriyeti olduğu için Türk bayrağını odama astım."
Doktor önlüğünü ilk giydiği günü hala unutamadığını anlatan Muhammed, şunları kaydetti:
"Büyük bir özlem vardı. İlk gün çok heyecanlıydım. İlk kez doktor önlüğünü giyiyorsunuz ve resmi bir kurumda çalışıyorsunuz. Mezuniyetimin ardından uzun bir süre geçmiş. İlk hastamın gelmesini bekledim. Acaba çocuk mu olacak yetişkin mi olacak erkek mi olacak kadın mı olacak diye? Aslında bu duygu yaşanmaz. Suriye'den bakılınca Türkiye bir umut olarak görülüyor. Bizim gibi Türkmenler için ana vatan gibi beklenti daha büyük.Tarih boyunca Türk halkı mazlumun yanında olmuştur. Kucak açan olmuştur."
Muhammed, savaşın bitmesinin ardından ülkesine geri dönüp doktorluk mesleğine Halep kentinde devam etmek istediğini vurgulayarak, savaşı gören Suriyeli çocukları rehabilite etmek ve onları hayata kazandırmak için her şeyleriyle ayrı ayrı ilgilendiğini sözlerine ekledi.
Suriyeli hemşir 26 yaşındaki Ahmed Ahmed ise Muhammed'in doktor önlüğünü giydiğinde heyecanına şahit olduğunu belirterek, Suriyeli vatandaşların her şeyi ile ilgilendiğini, onlara savaşın soğuk yüzünü unutturmak için mücadele ettiğini söyledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com