Eskisehir
Kırıkhan ilçesinde elektronik eşya tamirciliği yapan ve resimle amatör olarak ilgilenen 55 yaşındaki Çolak, 1990'da hobi olarak yağlı boya resimler yapmaya başladı. Evinin yanındaki atölyesinde 33 yılda onlarca tablo çizen Çolak, doğayı ve hayallerini resmediyor.
Pazarcık ve Elbistan merkezli 6 Şubat'taki depremlerde Kırıkhan'daki evi hasar gören Çolak, yorgan, battaniye gibi tekstil ürünleriyle resimlerini muhafazaya alıp 21 Mart'ta Eskişehir'e geldi.
Ailesiyle Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Doğan Aslan Bey Öğrenci Yurdu'nda misafir edilen Çolak, bu tutkusunu yurtta da sürüyor. Yurtta bulunan etüt odasında resim çalışmalarını sürdüren Çolak, boya ve tuvalle kavuştuğu andan itibaren tarihi Odunpazarı evlerinin de arasında bulunduğu 3 yağlı boya tablo yaptı. Çolak, yaparken teselli bulduğu resimlerinin sayısını artırıp, tablolarını Eskişehir'de sergilemek istiyor.
Evli ve 3 çocuk babası Yusuf Çolak, resim yapmanın kendisi için vazgeçilmez bir tutku olduğunu söyledi.
Eğitim almadığı resim alanında elinden geldiğince doğayı tasvir etmeye çalıştığını belirten Çolak, şöyle devam etti:
"Kendime ait 1000'i aşkın şiirim de var. Depremi yaşamadan sosyal medya üzerinden şiir dinletisi gerçekleştirdim. O gün de saat 02.00'ye kadar oturdum. 3'üncü kattaki evimde yalnızdım.
Eşim ve kızım şehir dışındaydı. İçimde bir sıkıntı vardı. Rahatlamak için abdest alıp yattım.
Sarsıntıyla yataktan fırladım. Evin yıkılabileceğini hissedip sokağa çıkmak için koşarken sarsıntı nedeniyle duvarlara çarptım. Panik içinde binadan zar zor çıktım. Her şeyim evde kaldı. Depremin ardından 13 gün sokaktaydım.
Bana ulaşamayan yakınlarım ve ailem, vefat ettiğimi ya da kaybolduğumu sanmış. 3 gün sonra bir telefon buldum ve onlarla iletişim kurdum."
"Rahatımız yerinde ama kalbimiz memleketimizde"
Çolak, deprem bölgesinde tanışıp sohbet ettiği ve Eskişehirli olduğunu öğrendiği askeri yetkiliye bu şehre gelmek istediğini ilettiğini aktardı.
Eskişehir'e birkaç gün önce geldiklerini anlatan Çolak, "Devletimizden ve milletimizden Allah razı olsun. Rahatımız yerinde ama kalbimiz memleketimizde. Çok zor günler geçirdik. Allah bir daha yaşatmasın." dedi.
Çolak, Kırıkhan'daki atölyesi ve evindeki resimlerini artçı sarsıntılarda enkaz altında kalıp zarar görmemeleri için üzerlerini yorgan ve yumuşak tekstil ürünleriyle örttüğünü ifade etti.
Aklının resimlerinde kaldığını, yakın zamanda Hatay'a gidip onları kontrol etmek istediğini dile getiren Çolak, şöyle konuştu:
"Atölyemde yaklaşık 55 eserim var. Bir resme başlamak istiyordum. 120 santimetreye 120 santimetre güzel bir tuval de hazırlamıştım. Hafta başında çizmeye başlayacaktım ama deprem oldu.
Kısmet olmadı. Eskişehir'e geldiğimde ilk gördüğüm yer, Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi'ydi. Rengarenk evleri görünce içim açıldı.
Hemen orayı cep telefonuyla fotoğrafladım. Tuval, boya ve fırça edinince Eskişehir'de yaptığım ilk resmim Odunpazarı evleri oldu. Kaldığımız yurttaki bir sınıfta resimlerimi yapıyorum. Kendi atölyemde gibi rahatlıkla çalışıyorum.
Resim yaparken teselli olup acımı unutuyorum. Kendime geldim. Eskişehir'e geldiğimden beri 3 resim çizdim, 4'üncüye de başlayacağım. Daha fazla resim yapacağım."
Yusuf Çolak, Eskişehir'de çizdiği resimlerin sayısın artırıp İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü aracılığıyla sergi açmak istediğini söyledi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com