MARDİN (AA) - Mardin Devlet Hastanesinde görevli acil tıp uzmanlarından Dr. Hakan Güner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mart ayından bu yana Kovid-19 yoğun bakım servisinde uzman doktor olarak görev yaptığını söyledi.
Salgın sürecinin vatandaşları olduğu gibi sağlık çalışanlarını da psikolojik olarak zorladığını dile getiren Güner, bu süreçte çok sayıda hasta ile ilgilendiklerini, birçok hasta yakını ile konuştuklarını, iyileşen kadar, vefat eden hastaları da gördüklerini belirtti.
"Hastalıkla mücadelede 'Ben iyileşeceğim, bu hastalığı atlatacağım.' diyen hastalarda sürecin çok daha iyi ilerlediğini gördük. 'Bunun tedavisi yok, öleceğim.' diyen hastaların daha ağır seyrettiğini de gördük." diyen Güner, moralin bu hastalıkta da ne kadar önemli olduğuna şahit olduklarını aktardı.
"Hastanın son sözlerini duymak çok üzücü"Güner, hasta yakınlarına verdikleri her vefat haberinin kendilerini derinden üzdüğünü anlatarak, "Bazı hasta yakınları, 'Biz ona bulaştırdık. Onu ziyaret etmek, görmek için gittik. Bizim yüzümüzden oldu.' şeklinde pişmanlıklar yaşıyor. Maske, mesafe ve temizlik kuralının ne kadar etkili olduğunu görmüş oluyoruz." diye konuştu.
"Kimse bana bulaşmaz dememeli"Güner, özellikle yoğun bakımdaki hastaların nefes darlığı çektiğini, bu nedenle ölüm korkusunun arttığını dile getirerek, "Yoğun bakımda motivasyonumuzu düşüren etkenlerden biri de hastaların son sözlerine şahit olmak. Bir hastanın son sözlerini duymak, son isteklerini bilmek ve yapamamak gerçekten bizleri üzüyor." ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanlığının ve Bilim Kurulunun aldığı önlemlerin önemine değinen Güner, şunları kaydetti:
''Kimse, bana bulaşmaz dememeli çünkü bana bulaşmaz diyen kişilere daha önce bulaştığını gördük. Bana olmaz demeyin, bir daha olmaz da demeyin, muhakkak önlemlerimizi alalım. Bu konuda bizden desteğini esirgemeyen ve her gün vatandaşlarımızı bilgilendiren Sağlık Bakanımıza, Valiliğe, İl Sağlık Müdürlüğüne teşekkür ediyoruz."
''Hastalarımızın gözlerindeki korkuyu kimsenin yaşamasını istemiyoruz''Midyat Devlet Hastanesinin acil servisinde görev yapan ve eşiyle 2 ay önce yakalandığı Kovid-19'u yaklaşık 2 hafta süren zorlu bir sürecin ardından yenmeyi başaran Dr. Ferhat Yıldız ise virüsün ciddiye alınması gerektiğini belirtti.
Aksi durumda hastalığa yakalanılması halinde hem hastaları hem de yakınlarını çok zorlu bir sürecin beklediğini ifade eden Yıldız, hastanede Kovid-19 hastalarını ilk karşılayan birim olarak bu zorlu sürece tanıklık ettiklerini aktardı.
Yıldız, "Acil serviste hastaların gözlerindeki ilk korkuyu gören biz oluyoruz. Hastalarımızın gözlerindeki korkuyu kimsenin yaşamasını istemiyoruz. Bu nedenle herkese maske, mesafe ve temizlik kuralına riayet etmelerini öneriyoruz." şeklinde konuştu.
Görev yaparken virüse yakalandığını anlatan Yıldız, hastaların gözlerindeki korkuyu kendisinin de hissettiğini belirtti.
Yıldız, şöyle konuştu:
''İlk şikayetim çok ciddi kas ağrıları oldu. Başta herkes gibi klimadan sandık ama içimde inanılmaz bir ürperti vardı. Kovid-19 hastalarıyla sık karşılaşılınca o korku ister istemez size de bulaşıyor ama hastalığın seyrinde moralin çok yüksek olması gerektiğini de biliyoruz. Bu hastalığı yeneriz motivasyonu ile çok şükür atlattık. Eşimin de benden iki gün sonra şikayetleri başladı. O benden biraz daha ağır atlattı. Tat ve koku kaybı yaşadı. Daha sonra iştahsızlık şikayeti başladı. Çok şükür karantina kurallarına uyarak süreci sıkıntısız atlattık.''
Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin, kendilerini yalnız bırakmadığını dile getiren Yıldız, vatandaşların da üzerine düşen görevi yapmasıyla bu sürecin daha sağlıklı bir şekilde atlatılacağına inandıklarını aktardı.
