Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından geliştirilen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen projeyle hastalar uzaktan takip edilebilecek.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından ‘Kablosuz vücut algılayıcı ağları ve uzaktan hasta takip sistemi’ adıyla yapılan çağrıya Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden, konunun uzmanları tarafından başvuruda bulunuldu. Başvuruları değerlendiren TÜBİTAK, bu projelerden KTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Kaya’nın projesini desteğe değer buldu. 1 Ocak 2015’te Doç. Dr. İsmail Kaya, tarafından çalışmalarına başlanan proje 31 Aralık 2016’da sonlanacak. TÜBİTAK tarafından 550 bin TL ile desteklenen projenin çalışmalarını yoğun bir biçimde sürdürülürken, hastaların üzerinden alınan biyolojik işaretlerin uzaktan takibini yapacak olan bu sistem, sağlık sisteminde büyük bir adım olacak. Hastanın kalp ritmini, solunumunu, ivmesini, hareketlerini, harcadığı enerjiyi, ısısını ölçerek, aynı zamanda sağlık birimlerine ulaştırabilecek olan sistemin en büyük amacı ise bağlantı güvenliğini sağlamak olacak.
Özellikle kalp ve şeker hastaları için önemli bir gelişme olacak olan uzaktan hasta takip sistemi, ilk olarak 2011-2012 yıllarında Eric Topol adındaki bilim adamı tarafından ortaya atıldı. Doç. Dr. İsmail Kaya, Topol’un “Hastaları takip ederek, onlara cesaret verip, ilaçlarını azaltmak” amacıyla bu düşünceyi ortaya attığını belirterek, “Bir tesadüf eseri uçakta seyahat ederken, üzerinde EKG ölçen bir bluetooth cihazı var. Orada uçakta hasta ile karşılaşıyor. Kendisi kardiyolog değil. Bu kalp hastasının kalp işaretlerini o anda alıp, aşağıda bir kardiyologa gönderiyorlar. Kardiyolog onlara ne yapabileceklerini söylüyor, uçağın ineceği yerde ambulansı ona göre hazırlıyorlar ve hastayı kurtarıyorlar. Bu olay Eric Topol’da bir farkındalık oluşturdu. Eğer o hastayı kardiyologun dediği gibi tedavi etmeselerdi, belki de kaybedebilirlerdi. Kalp hastalığında hastayı rahatlatma çok önemli çünkü” dedi.
“BİZİM PROJEMİZ, BİR ADIM DAHA İLERİ”
Wİ-Fİ, Bluetooth ve çeşitli bağlantı sistemleri ile birlikte denenmiş projelerin olduğunu kaydeden Kaya, hazırladıkları projenin bunların bir adım ötesinde ve bağlantı güvenliğini öne çıkaran bir sistem olduğunu ifade etti. Kaya, “Şu anda halihazırda uzaktan hastanın takibine ilişkin bluetooth’la yapılmış, hastanın EKG’sini ölçen cihazlar var. Bizim yapmaya çalıştığımız proje bunun bir adım ilerisi. Yani hastanın başta EKG’sini ve solunumunu ölçerek, aynı zamanda hastaya rahatsızlık vermemek” şeklinde konuştu.
“DOKTOR OLMADAN, BİLGİSAYAR TAKİP YAPACAK”
Amerika gibi ülkelerde hastaları uzaktan takip edecek kurumlarla birlikte iş modelinin oluştuğunu sözlerine ekleyen Kaya, “Ama Türkiye’de henüz bu oluşmadı. Avrupa’da da belirli bir uygulama yok. Amerika’da sağlık kuruluşu hastasını ilaçla tedavi yerine, bu sistemi verecek. Hasta bunu omzuna takacak, normal hayatına devam edecek. Hastadan alınan veriler hem kendi veritabanına, hem de hastanenin veritabanına aktarılacak. Ama burada yapılan akıllıca bir işlem var. Bu akıllıca işlem de şu: Biz doktor olmadan, bilgisayar hastanın kalp atışlarının normal mi, anormal mi olduğunu belirleyecek” diye konuştu.
“RAHATSIZLANDIĞINDA, DOĞRUDAN AMBULANS GİDECEK”
Kaya, geliştirdikleri sistemde hastada meydana gelebilecek anormalliklerde, hastanın bulunduğu yere kimseye ihtiyaç duymadan ambulansın gideceğini kaydederek şöyle konuştu:
“Hastanın değerleri düştüğünde, mesela evde yere düştüğünde hareketlerini ölçerek ilgili sağlık kurumlarına bildirerek, gerekli çağrıyı yapacak. EKG’yi, solunumu, hareketleri, vücut ısısını ölçüyor. Tansiyon ve şekeri de ölçüyor ancak bunları çevrim içi biçimde yapmıyor. Hasta bir yere gittiğinde anormal bir durumda olup, düştüğünde kalbinde veya solunumda bir anormallik olduğunda cihaz bunu hemen algılayıp kendi veri tabanına ve sağlık sektörüne bildirip, yeri de belli zaten ambulans o hastanın bulunduğu yere gelip hastaya müdahale etmesini sağlayacak.”
“EN ÖNEMLİ KONU BAĞLANTI GÜVENLİĞİ”
İnsanların kablosuz bağlantıya ve haberleşmeye pek güvenemediğini vurgulayan Kaya, “Çünkü kablo gibi değil. Kablosuz haberleşmede azıcık bir fiziksel değişimde bağlantı kopabilir. Hayati fonksiyonların söz konusu olduğu bu sistemde en önemli konu bu. Biz bunun çalışmasını yapıyoruz. Wİ-Fİ, Bluetooth ancak bu sistemlerde bağlantının kesilmeyeceğine garanti verilmiyor. Bizim yapacağımız sistemde bağlantı yüzde 99 kesilmeyecek. Hasta sensörleri üzerine takacak. Bu sensörler da sporcuların atletleri gibi olacak. Hastayı da rahatsız etmeyecek. Hasta bunu giyecek ve tüm bilgiler bunun aracılığıyla gerekli yerlere ulaşacak” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından ‘Kablosuz vücut algılayıcı ağları ve uzaktan hasta takip sistemi’ adıyla yapılan çağrıya Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden, konunun uzmanları tarafından başvuruda bulunuldu. Başvuruları değerlendiren TÜBİTAK, bu projelerden KTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Kaya’nın projesini desteğe değer buldu. 1 Ocak 2015’te Doç. Dr. İsmail Kaya, tarafından çalışmalarına başlanan proje 31 Aralık 2016’da sonlanacak. TÜBİTAK tarafından 550 bin TL ile desteklenen projenin çalışmalarını yoğun bir biçimde sürdürülürken, hastaların üzerinden alınan biyolojik işaretlerin uzaktan takibini yapacak olan bu sistem, sağlık sisteminde büyük bir adım olacak. Hastanın kalp ritmini, solunumunu, ivmesini, hareketlerini, harcadığı enerjiyi, ısısını ölçerek, aynı zamanda sağlık birimlerine ulaştırabilecek olan sistemin en büyük amacı ise bağlantı güvenliğini sağlamak olacak.
Özellikle kalp ve şeker hastaları için önemli bir gelişme olacak olan uzaktan hasta takip sistemi, ilk olarak 2011-2012 yıllarında Eric Topol adındaki bilim adamı tarafından ortaya atıldı. Doç. Dr. İsmail Kaya, Topol’un “Hastaları takip ederek, onlara cesaret verip, ilaçlarını azaltmak” amacıyla bu düşünceyi ortaya attığını belirterek, “Bir tesadüf eseri uçakta seyahat ederken, üzerinde EKG ölçen bir bluetooth cihazı var. Orada uçakta hasta ile karşılaşıyor. Kendisi kardiyolog değil. Bu kalp hastasının kalp işaretlerini o anda alıp, aşağıda bir kardiyologa gönderiyorlar. Kardiyolog onlara ne yapabileceklerini söylüyor, uçağın ineceği yerde ambulansı ona göre hazırlıyorlar ve hastayı kurtarıyorlar. Bu olay Eric Topol’da bir farkındalık oluşturdu. Eğer o hastayı kardiyologun dediği gibi tedavi etmeselerdi, belki de kaybedebilirlerdi. Kalp hastalığında hastayı rahatlatma çok önemli çünkü” dedi.
“BİZİM PROJEMİZ, BİR ADIM DAHA İLERİ”
Wİ-Fİ, Bluetooth ve çeşitli bağlantı sistemleri ile birlikte denenmiş projelerin olduğunu kaydeden Kaya, hazırladıkları projenin bunların bir adım ötesinde ve bağlantı güvenliğini öne çıkaran bir sistem olduğunu ifade etti. Kaya, “Şu anda halihazırda uzaktan hastanın takibine ilişkin bluetooth’la yapılmış, hastanın EKG’sini ölçen cihazlar var. Bizim yapmaya çalıştığımız proje bunun bir adım ilerisi. Yani hastanın başta EKG’sini ve solunumunu ölçerek, aynı zamanda hastaya rahatsızlık vermemek” şeklinde konuştu.
“DOKTOR OLMADAN, BİLGİSAYAR TAKİP YAPACAK”
Amerika gibi ülkelerde hastaları uzaktan takip edecek kurumlarla birlikte iş modelinin oluştuğunu sözlerine ekleyen Kaya, “Ama Türkiye’de henüz bu oluşmadı. Avrupa’da da belirli bir uygulama yok. Amerika’da sağlık kuruluşu hastasını ilaçla tedavi yerine, bu sistemi verecek. Hasta bunu omzuna takacak, normal hayatına devam edecek. Hastadan alınan veriler hem kendi veritabanına, hem de hastanenin veritabanına aktarılacak. Ama burada yapılan akıllıca bir işlem var. Bu akıllıca işlem de şu: Biz doktor olmadan, bilgisayar hastanın kalp atışlarının normal mi, anormal mi olduğunu belirleyecek” diye konuştu.
“RAHATSIZLANDIĞINDA, DOĞRUDAN AMBULANS GİDECEK”
Kaya, geliştirdikleri sistemde hastada meydana gelebilecek anormalliklerde, hastanın bulunduğu yere kimseye ihtiyaç duymadan ambulansın gideceğini kaydederek şöyle konuştu:
“Hastanın değerleri düştüğünde, mesela evde yere düştüğünde hareketlerini ölçerek ilgili sağlık kurumlarına bildirerek, gerekli çağrıyı yapacak. EKG’yi, solunumu, hareketleri, vücut ısısını ölçüyor. Tansiyon ve şekeri de ölçüyor ancak bunları çevrim içi biçimde yapmıyor. Hasta bir yere gittiğinde anormal bir durumda olup, düştüğünde kalbinde veya solunumda bir anormallik olduğunda cihaz bunu hemen algılayıp kendi veri tabanına ve sağlık sektörüne bildirip, yeri de belli zaten ambulans o hastanın bulunduğu yere gelip hastaya müdahale etmesini sağlayacak.”
“EN ÖNEMLİ KONU BAĞLANTI GÜVENLİĞİ”
İnsanların kablosuz bağlantıya ve haberleşmeye pek güvenemediğini vurgulayan Kaya, “Çünkü kablo gibi değil. Kablosuz haberleşmede azıcık bir fiziksel değişimde bağlantı kopabilir. Hayati fonksiyonların söz konusu olduğu bu sistemde en önemli konu bu. Biz bunun çalışmasını yapıyoruz. Wİ-Fİ, Bluetooth ancak bu sistemlerde bağlantının kesilmeyeceğine garanti verilmiyor. Bizim yapacağımız sistemde bağlantı yüzde 99 kesilmeyecek. Hasta sensörleri üzerine takacak. Bu sensörler da sporcuların atletleri gibi olacak. Hastayı da rahatsız etmeyecek. Hasta bunu giyecek ve tüm bilgiler bunun aracılığıyla gerekli yerlere ulaşacak” ifadelerini kullandı.
(İHA)