Paralel Yapı kumpası ile hapse atılan Emniyet eski Müdürlerinden Hanefi Avcı, ’paralel yapı’nın bu ülkede bitmek zorunda olduğunu belirterek, "Kendi bitmediği zaman bu devlet olmayacağına göre mutlaka bitecektir. Zaten geriye gidiş de başlamıştır" dedi.
’Devrimci Karargah’ örgütüne
yardım ettiği iddiasıyla
görevi başındayken 2010 yılında tutuklanan,
Anayasa Mahkemesi’nin hak
ihlali tespiti ile daha
sonra tahliye olan eski
Eskişehir Emniyet
Müdürü Hanefi Avcı, Mersin’de bir kitapçıda düzenlenen
imza gününde kitaplarını imzaladı. Avcı, Forum AVM’deki etkinlikte, ’Cemaat’in İflası’ adlı kitabını okuyucuları
için imzalarken, aynı zamanda Mersin’deki paralel
yapı mağduru polis ve iş adamlarıyla da
sohbet etme fırsatı buldu.
"SEÇİMLERDE BELİRLEYİCİ UNSUR OLAMADILAR"
Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Avcı, ’paralel yapının 7
Haziran seçimlerine etkisi’ ile ilgili bir soruya şu yanıtı verdi: "Paralel yapı bu seçimlerde gayret göstermiştir ama ortaya
çıkan sonuçta
etkili olduklarını sanmıyorum.
Türkiye’de bu
kadar büyük ölçekte siyasete
etki edecek oy anlamında
güçleri olmadığı ortaya çıktı. En
ciddi şekilde destekledikleri hiçbir aday kazanamadı. İstanbul’un yarısında bile 1 milletvekili çıkaracak potansiyelleri yok. Bunlar
sadece devlette işgal ettikleri belli köşe taşlarının verdiği güçle, devletin olanaklarıyla elde ettikleri bilgilerle ve yaptıkları kumpaslarla etkin oldular. Yoksa kitlesel güç
olarak bir güçleri yok. Kitlesel olarak siyaseti dizayn edecek bir güçleri olmadığı açığa çıktı. O açıdan çok etkili olamadılar ama onlar gayret göstermişlerdir. Bugün iktidarla olan mücadelelerinden dolayı onları sıkıntıya sokacak
her yerde oy kullanmışlardır. Ama çok belirleyici olduklarını sanmıyorum."
"PARALEL YAPI GEÇMİŞTE 3 PARTİYE DE TUZAK KURDU"
Hanefi Avcı, ortaya çıkan siyasi tablo sonrası paralel yapı ile mücadelenin herhangi bir şekilde sekteye uğramayacağını ve bununla mücadelenin
devam edeceğine inandığını belirterek, "Çünkü AK Parti’nin paralel yapıya
destek olduğu zamanlarda bile hem CHP
hem de MHP, bu cemaatten zarar gören, buna tavır alan ve bu yapılanmanın
yanlış olduğunu söyleyen insanlardır. Yine HDP de bu yanlışları gören ve
yaşayan partilerdir. Bu açıdan bu 3 parti de cemaatin ne olduğunu biliyorlar, paralel yapının ne olduğunu biliyorlar.
Devleti koruma noktasında kesinlikle
karşı çıkacak partilerdir. Ama seçim döneminde siyasi
mücadele devam ettiği için,
AK Parti ile siyasi mücadele
içinde olduklarından dolayı belki paralel yapı ile mücadelede
sessiz kalmışlardır, AK Parti’nin politikalarını savunmamak
adına hareket etmişlerdir. Yoksa ister tek başına
iktidar olsun, ister koalisyon
olsun bu konuda geri adım atacaklarını sanmıyorum. Hatta Türkiye’deki hiçbir siyasi yapının bu konuda geri adım atacaklarını sanmıyorum. Çünkü bu o siyasi yapıların
kendi varlıklarına aykırıdır.
Siyasi partiler ne düşünür?
Halkın oyu ile iktidara gelmeyi düşünür. Ama paralel yapı, içeriye girip devletin kurumlarını ele geçirmek suretiyle yönetmeye kalkar. Hepimiz biliyoruz ki, geçmiş dönemde her 3 partiye de tuzak kurdu. CHP’ye, MHP’ye tuzak kurdu bu yapı. Bunları dizayn
etmeye kalktı ve en sonunda AK Parti’ye bu tuzağı kurdu. O açıdan Türkiye’deki siyasi partiler paralel yapıya destek veremez, vermemeli" dedi.
"CEMAATTE GERİYE GİDİŞ BAŞLADI"
Gazetecilerin, ’Cemaat’in İflası’ adlı kitabın ismine vurgu yaparak ’cemaat gerçekten bitti mi?’ şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Avcı, şöyle devam etti: "Buradaki kastedilen ’cemaatin iflası’ kelimesi sadece mecazi bir anlam
ifade ediyor. Aslında
bunların fiili varlıkları yok oldu, güçleri bitti manasında değil. Tersine güçleri ve varlıkları var, hala bu topluma sıkıntı yaratabilirler, bu devlete
sorun yaratabilirler. Ben bu duyarlılığı sağlamak için yazdım. Ama genel manada bitmek mecburiyetindedir. Kendi bitmediği zaman bu devlet olmayacağına göre mutlaka bitecektir. Zaten geriye gidiş de başlamıştır. Mühim olan onun bu halini görmek, bu yanlışın farkında olmak, bulunduğu hareketlerin,
suç içeren davranışlarının varlığının farkına varmak ve bunun suç olduğunu görmek önemlidir. Toplum bunu gördü. En son gören
hükümet oldu. Bu görüldükten sonra gerisi kolaydır. Bir defa bir şeyi yanlış olarak görür ve tanımlarsanız onunla mücadele etmek kolaydır. Eninde sonunda bu devletin içerisinden ellerini çekeceklerdir."