İSTANBUL (AA) - İstanbul'da geçen yıl oynanan Beşiktaş-Bursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park çevresinde gerçekleştirilen ve 39'u emniyet mensubu 46 kişinin şehit edildiği, 243 kişinin de yaralandığı terör saldırısına ilişkin haklarında dava açılan 10 sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmaya, tutuklu 8 sanık ve avukatları katıldı.
Müştekilerin de takip ettiği duruşma, sanıkların kimlik tespitlerinin ardından iddianamede sanıklara isnat edilen suçlamalar okundu.
Sanıklar savunma yapmak istemediMahkeme Heyeti Başkanı Mustafa Çakar, daha sona sanıkların savunmalarını yapması için sırasıyla kürsüye çağırdı.
Baro tarafından tüm tutuklu sanıklar adına bir avukatın görevlendirildiği duruşmada söz alan tutuklu sanıklar Tufan Beyhan, Zeki Yılmaz, Sercan Bingöl, Rıdvan Döner, Fırat Kise, Necip Yılmaz, Hikmet Ölçer ve Raşit Beyhan savunma yapmak için hazırlanamadıklarını öne sürdü.
Sanıkların, tutacakları özel avukatların huzurunda savunma yapmak istediklerini söylemeleri üzerine Mahkeme Başkanı Çakar, aylar önce iddianamenin sanıklara tebliğ edildiğini anlatarak, istenildiği takdirde baronun avukat görevlendirebileceğini hatırlattı.
Çakar, sanıklara hitaben, "Hepinize, avukatınız var mı diye sorduk, neden cevap vermediniz? Şimdi burada hepiniz aynı şeyi söylüyorsunuz. Hepiniz anlaşarak mı geldiniz, savunma yapmak istememeniz tesadüf mü?” diye tepki gösterdi.
"Örgütsel savunma yaptıkları anlaşılmıştır"Görüşü sorulan duruşma cumhuriyet savcısı, "Sanıkların örgütsel savunma yaptıkları anlaşılmıştır. Ek süre taleplerin reddini talep ediyoruz." dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.
Bu sırada, patlamada Beşiktaş Store’da çalışırken şehit olan Tunç Uncu’nun annesi Kadriye Uncu, sanıklara tepki gösterdi.
Anne Uncu, “Teröristler… Benim içim yanıyor. Avukat istiyorlarmış, kan kusasınız inşallah. Ben çok ağladım, sizin de analarınız ağlasın." dedi.
Patlamada şehit düşen İETT şoförü Ahmet Dokuyucu’nun eşi Esma Dokuyucu da sanıkların savunma yapmamalarına tepki göstererek, “Eşim öldükten sonra çok zor günler geçirdim. Bunların savunulacak bir şeyleri yok. Asılmalarını istiyorum." ifadelerini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 114 sayfalık iddianamede, tutuklu sanıklar Tufan Beyhan, Zeki Yılmaz ve Sercan Bingöl hakkında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Bu sanıklar hakkında ayrı ayrı "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay ile 15 yıl, 7 kez "tasarlayarak bombalama suretiyle öldürmeye yardım etme" suçundan 157 yıl 6 ay ile 210 yıl, 39 kez "tasarlayarak bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle adam öldürmeye yardım etme" suçundan bin 315 yıl 9 ay ile bin 755 yıl, 35 kez "tasarlayarak bombalama suretiyle adam öldürmeye teşebbüse yardım etme" suçundan 340 yıl 9 ay ile 420 yıl, 208 kez "tasarlayarak bombalama suretiyle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle adam öldürmeye teşebbüse yardım etme" suçundan 2 bin 28 yıl ile 2 bin 496 yıl, zincirleme olarak "patlayıcı madde kullanarak kamu malına zarar vermeye yardım etme" suçundan 3 yıl 6 ay ile 16 yıl 6 ay ve zincirleme şekilde "patlayıcı madde kullanmak suretiyle özel şahsa ait mala zarar vermeye yardım etme" suçundan da 3 yıl 6 ay ile 16 yıl 6 ay olmak üzere toplam ayrı ayrı 3 bin 856 yıl 6 aydan 4 bin 929 yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.
Sanıklardan Rıdvan Döner, Fırat Kise ve Necip Yılmaz'ın, "suç örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15'er yıla, iki kez "terör örgütü propagandası yapma" suçundan 2 yıldan 10 yıla olmak üzere 9 yıl altışar aydan 25'er yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, sanıklar Hikmet Ölçer ve Zemirhan Yılmaz'ın, "suç örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla, Nazim Beyhan'ın, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla, Sercan Bingöl ve Zeki Yılmaz'ın da iki kez "terör örgütü propagandası yapma" suçundan 2 yıldan 10'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.
İddianamede, 10 Aralık 2016'da saat 19.00 sıralarında Beşiktaş'taki Vodafone Park'ta oynanan ve 20.45 sıralarında biten Beşiktaş-Bursaspor maçındaki taraftarların saat 22.10 sıralarında stadyumdan dağıldıkları belirtilerek, akabinde stadyumun arka kısmında, "eski Beleştepe" tabir edilen noktada TOMA aracının yanında, yaklaşık 40-45 kişilik taraftar grubunun güvenliğini sağlayan çevik kuvvet polislerinin beklediği, saat 22.29 sıralarında yolda seyir halindeki bomba yüklü otomobilin patlatıldığı anlatılıyor.
46 şehit, 243 yaralıPatlama sonucu grup halinde bekleyen 39 emniyet mensubu ile oradan geçen araçlardaki 7 sivil olmak üzere toplam 46 kişinin şehit olduğu ve 208 polis memuru ile 35 sivilin yaralandığı vurgulanan iddianamede, terör örgütünün internet sitesinde 11 Aralık 2016'da yapılan açıklamayla bu saldırının sahiplenildiği belirtiliyor.
İddianamede, yine terör örgütünün 20 Aralık 2016'daki açıklamasıyla saldırıda ölen terör örgütü mensuplarının Kadri Kılınç ve Burak Yavuz olduklarının beyan edildiği anlatılarak, eylemi gerçekleştirdiği belirtilen şahısların birinci derece yakınlarından elde edilen DNA örnekleri üzerinde yapılan moleküler genetik inceleme sonucunda teröristler Kılınç ve Yavuz'un eylemi gerçekleştirdiklerinin kesinleştiği vurgulanıyor.
Muhabir: Yunus Ege-Hüseyin Kulaoğlu