Cinsel saldırı suçlularına, 'kimyasal hadım' olarak adlandırılan ilaçla tedaviyi de içeren, “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik” Resmi Gazete’nin yayımlandı. Yönetmeliğin kapsamı hakkında bilgiler veren Avukat Mustafa Erdem Yavuz, “Bu yönetmelik Türk Ceza Kanunu’nun 102,103 ve 104. maddelerde düzenlenen cinsel suçlara ilişkindir. Burada 102. maddenin ikinci fırkası yani halk arasından tecavüz dediğimiz, 103. maddede yer alan çocuklara karşı cinsel saldırı ve 104. maddede yer alan reşit olmayanla cinsel ilişki bu suç kapsamına alınmıştır. Suçu sadece tedavi etme amacı değil aynı zamanda kişileri bulunduğu yerden uzaklaştırma gibi ek tedbirler de alınıyor. Suça sürüklenen çocuklar için yönetmelik kapsamı dışında bırakılmış, yetişkinler için uygulanacak” dedi.
“Doktor heyetine de hak ve yetki veriliyor”
Mevzuatın getirdikleri ile ilgili hukukçular nezdinde bazı şüpheleri olduğunu dile getiren Yavuz, “Cinsel suçlarda yegane delil çoğu zaman mağdurun beyanı oluyor. Böyle bir durumda kişilerin sonradan bir iftiraya maruz kalması durumunda, yıllarca cezaevinde kalması üzerine bir de cinsel güdülerinin tamamen kaybetmesi geri dönüşü olmayacak zararlara sebep olabilir. Çünkü mevzuatın yedinci maddesi doktor heyetine bu konuda hak ve yetki veriyor” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da rızası alınıyor
Dünyada benzeri uygulamaların mevcut olduğunu kaydeden Yavuz, Avrupa’daki sistemde mutlaka suçu işleyenin rızasının arandığını, Amerikan sisteminde ise rızanın alınmadığını ve yönetmeliğin bu yönüyle Amerikan sistemine benzediğini söyledi.
Vatandaşların bu konuda iyi bilgilendirilmesi gerektiğini de kaydeden Mustafa Erdem Yavuz, yönetmeliğin büyük mağduriyetlere sebep olmayacak şekilde uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
“Kişi cinsel kimliğini değiştirebilir”
Yönetmeliğin 15 yaş üstü ile ilgili kısmının dikkatle incelenmesi gerektiğini belirten Avukat Yavuz, “Çünkü rızayla cinsel ilişkiye giren fertlerin sonradan şikayetçi olması halinde, hiç olmadığı halde bazı genç çocuklar suçlu konumuna düşebilir ve bunda mağdur olabilir.Kişinin sonradan elde ettiği delillere, mesela bilirlisi raporu kasten hatalı verilmiştir, tanık beyanı bilerek çarpıtılmış ya da mağdur şikayetini geri almış belki de iftira atmıştır, bu tür durumlarda yargılamanın yenilenmesine gidiyoruz. Ama artık ceza yargılamanın yenilemesi bile olsa infaz edilebilir bir halde. Örneğin bir kişi 3-4 yıl cezaevinde yattıktan sonra denetimli serbestlik ile cinsel dürtülerin yok edilmesi durumunda biz bunun geri dönüşünü nasıl sağlayacağız. Bu konuyla ilgili şüphelerim var ve bu sebeple konunun iyi tartışılması gerekiyor. Aksi takdirde telafisi imkansız zararlara sebebiyet vereceğiz. Belki kişinin cinsel kimliğini değiştirmiş olacağız. Belki kişi bunda sonra aile, çocuk gibi saadetlere erişemeyecek” diye konuştu.
“Doğru uygulanırsa suç oranını azaltabilir”
Yönetmeliğin caydırıcı olabileceğine de işaret eden Mustafa Erdem Yavuz, “Ancak uygulamada görebiliriz. Uygulamada çok adil ve doğru kişiler üzerinde doğru zamanda uygulanırsa bir azaltma yapabileceği kanaatindeyim. Kriminolojik olarak da kişilerin suç işleme dürtülerini azaltabileceği kanaatindeyim. Kişileri eğitmekle ilgili olarak adalet ve yargının böyle bir misyonu yok, suçtan caydırıcı fonksiyonu var ama görevi bu değil” diye konuştu.
“Akılları terbiye etmeden, hiçbir hap hiçbir cinsel organı terbiye edemez”
Yaşar Puralı isimli vatandaş da kanunların çok fazla etkili olmayacağını ifade ederek, “İnsanları akıllarını terbiye etmeden hiçbir hapla hiçbir cinsel organı terbiye edemez. İnsandaki eğitim ilk başta insanın kendisini bilmesiyle, Yaradanına saygılı olmasıyla gerçekleşir. En önce internet içerisinde o kadar müstehcen olaylar var ki devletimizin başta onlara el koyması lazım. Evelden insanların leyleklerin getirdiği söyleniyordu, ama şimdi 10 yaşındaki çocuk neyin nerden olduğunu biliyor. İnsanların cinsel eğitimine ahlaken çok dikkat edilmesi lazım. İnsanı gerçekten ehlileştirmedikten sonra insan yapacağını her yerde yapar. İnsana o ahlakın yerleşmesi lazım. Toplumumuz ahlak bakımında yoksun bunlar hep dinin yanlış anlatılmasından, hakikate doğru yolculuk yapmamalarından, insanın insanı bilmemesinden kaynaklanıyor” dedi.
“Kadınlar için çok önemli bir adım”
Özel bir banka çalışanı Özlem Yeşilçiçek Yaman, kanunun çok önemli bir adım olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Çocuk tacizleri, kadının boş yere fiziksel istismara uğraması alanında çok önemli bir adım olarak görüyorum. Çünkü kadının toplumda yeri olmadığına dair ibareler var. Son yıllarda ne yazık ki kadına şiddet, kadına fiziksel şiddet, cinsel şiddet son derece karşıyım. Çalıştığım şirkette de kadın odaklı çalışıyoruz ve bu tür adımları destekliyoruz. Yüzde yüz engellemese bile muhakkak caydırıcı bir unsur olarak farkındalık oluşturacağına inanıyorum. Hiç kimse erkeklik egosu altında ezilmeyecek. Erkeklerde belki bunu yaparken bir kez daha düşünecek. En azından bu konuya kesinlikle farkındalık getirdiğine inanıyorum.”
MİHRAP DÜZÖZ -SİNAN YENİÇERİ
dikGAZETE.com