KATAR - GÜLŞEN TOPÇU
Körfez'de Katar, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) hedef alan ve gerginliğe neden olan hacker saldırıları, bölgeyi "siber savaş" arenasına çevirdi. Körfez ülkelerini hedef alan ve son on gün içerisinde düzenlenen 3 ayrı siber saldırıda kesişen noktanın ise "İran" olduğu görüldü.
Katar resmi haber ajansı QNA'nın yanı sıra Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Halid bin Ahmed Al Halife'nin Twitter hesabının ve BAE'nin Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe'ye ait e-posta hesabının ele geçirilmesi, Körfez'de tartışmaları da beraberinde getirdi.
Nitekim Şeyh Ahmed Al Halife'nin hacklenen hesabından mezhep propagandası yapan iletiler ve Suudi Arabistan ile Bahreyn'e saldıran, bu iki ülkeyi intikamla tehdit eden videolar paylaşıldı.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Şeyh Halid bin Ahmed Al Halife'nin Twitter hesabının teröristler tarafından hacklendiği, Bakan'a atfen hiçbir doğru yanı bulunmayan paylaşımların yapıldığı" belirtildi.
Bakanlığın hacklenen hesabı geri almak için çalışmalar yürüttüğü ifade edilen açıklamada, "bu alçak eylemi düzenleyenlerin hesap vermesi için ilgili taraflarla atılacak adımların görüşüldüğü" aktarıldı.
Korsanlar, hesaptan ayrıca Manama yönetiminin terörist bir grup olarak adlandırdığı "Muhtar Tugayı'na" bağlı olduklarını belirtti.
Büyükelçi Uteybe'nin e-posta hesabını ele geçirdiğini savunan bir hacker grubu da Büyükelçiye ait olduğunu öne sürdüğü bazı postaları ABD'li medya kuruluşları "The Intercept, HuffPost ve The Daily Beast"e gönderdi.
BAE Washington Büyükelçisi Uteybe'nin elektronik postasını ele geçiren hacker grubu tarafından gönderilen e-postaların ABD'de yayın yapan The Daily Beast, The Intercept ve HuffPost'un da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarında yayımlanmasından birkaç saat sonra Bahreynli bakanın hesabı da hacklendi.
The Intercept'te, Büyükelçi'nin hotmail hesabının hacklendiği, Global Leaks olarak adlandırılan hacker grubunun Rusya uzantılı bir mail adresi kullandığını belirtti. Gazete, grubun Rusya uzantılı bir mail adresi kullanmasının Rusya asıllı olmasından ya da Rusya'ya bağlı olduğu intibaını uyandırmak istemesinden kaynaklanabileceğine dikkati çekti.
The Daily Beast, söz konusu e-postaların bir kısmının 2014 yılına bir kısmının ise mayıs ayına ait olduğu üzerinde durdu.
HuffPost ise Uteybe'ye ait olduğu iddia edilen 2014 yılındaki e-postalarda, BAE'nin, ABD'de Katar ile ilgili şüphe oluşturma mekanizmaları ve büyükelçinin Katar aleyhinde ittifaklar kurma çabasını ortaya koyduğunu kaydetti. Gazetede, eski ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in Washington'da üst düzey bir konferansta konuşma yapacağı gece Uteybe'nin kendisine bir e-posta göndererek "Konferansın konusu, sebep olduğu tüm sorunlara rağmen ABD dış siyasetinde önemsenmeyen bir mesele" ve " Konu sizden gelecek ve insanlar sizi büyük bir dikkatle dinleyecek." minvalindeki sözlerini nakletti.
İletinin gönderilmesini izleyen gün Gates, Demokrasiyi Savunma Vakfı'nın (FDD) konferansında İslamcılara destek vermesini eleştirerek Katar'a saldırdı ve "Katar'ın iki taraftan birini seçmesi gerekiyor yoksa onunla olan ilişkilerimizin yapısı değişir." cümlelerini sarf etti.
The Intercept'e göre, Uteybe'ye ait olduğu iddia edilen e-postalarda, BAE ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun müttefiki İsrail yanlısı milyarder Sheldon Adelson'un finanse ettiği FDD arasında gelişen bir ilişki olduğu gözlendi.
FDD Ceosu Mark Dubowitz 10 Mart'ta hem Uteybe'ye hem de FDD Kıdemli Danışmanı John Hannah'a "İran, BAE ve Suudi Arabistan'da yatırımlarda bulunan ve hedefteki şirketlerin isim listesi" başlıklı bir e-posta gönderdi. Postada İran, BAE ve Suudi Arabistan'la iş yapan şirketler ile Suudi Arabistan ve BAE'de faaliyet gösteren, İran'la da iş yapmak isteyen ABD şirketlerinin isimleri verildi. Gazete, Uteybe ile Hannah arasında karşılıklı yazışmaların olduğunu ortaya koydu.
The Intercept, Hannah'ın 16 Ağustos 2016'da Uteybe'ye gönderdiği bir makalede, Türkiye'deki başarısız darbe girişiminden FDD ve BAE'nin sorumlu olduğunu iddia ettiğini yazdı. Makalede Hannah, "Size eşlik etmek bizim için bir onurdur." ifadesini kullandı.
Geçen nisan ayı sonlarında gönderilen bir diğer e-postada Hannah, Uteybe'ye Katar'ın Hamas'ın toplantısına BAE'ne ait bir otelde ev sahipliği yapmasından şikayetçi olduklarını dile getirdi. Uteybe ise Hannah'a "Bu BAE'nin hatası değil. Asıl mesele, Katar'daki ABD üssüdür. Siz üssü kaldırın biz de oteli kaldıralım." cevabını verdi.
BAE'den hackleme olayıyla ilgili resmi bir açıklama yapılmazken yönetime yakın kişiler Twitter üzerinden yaptıkları açıklamalarda böyle bir şeyin olabileceğine ihtimal vermedi.
Katar, 23 Mayıs akşamı Katar Resmi Haber Ajansı'na (QNA) siber saldırı yapıldığını ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'ye atfedilen "ABD'ye karşı ve İran'ı destekleyici" açıklamalar yayınlandığını duyurmuştu.
Bu hackleme olayının ardından Suudi Arabistan ve BAE'ne ait basın organlarından Katar’a karşı eşi görülmemiş eleştiri kampanyası başlatıldı.
Katar basını, Doha tarafından birden fazla yetkilinin ağzından defalarca yalanlamasına ve birden fazla açıklama yayımlanmasına rağmen Suudi Arabistan ve BAE basınının, Katar haber ajansının hacklenmesinden dakikalar sonra söz konusu açıklamaları hızlı bir şekilde yayımlaması ve olayı kabullenmeleri, Katar’ın tutumunu hedef alan ve dış siyasetini değiştirmesi için baskı yapmak amacıyla hazırlanan bir komplo olarak değerlendirdi.
İki taraf arasında karşılıklı suçlamalar devem ederken, körfez ülkelerinden, durumun diyalog yoluyla çözülmesi için çağrılar artıyor.
dikGAZETE.com