USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
İslam-Hayat - Ramazan 1446

Hacı Cemal Öğüt, vefatının 59. yılında Eyüpsultan'da anıldı

İslam alimi, vaiz ve müellif Alasonyalı Hacı Cemal Öğüt, vefatının 59. yılında "Eyüpsultan'ın Ebedi Sakinleri" programında yad edildi

Hacı Cemal Öğüt, vefatının 59. yılında Eyüpsultan'da anıldı
24-03-2025 15:58
Google News
Istanbul

Yeni Dünya Vakfının Eyüpsultan'daki genel merkezinde düzenlenen etkinliği yöneten gazeteci yazar Mehmet Nuri Yardım, etkinlik öncesi Hacı Cemal Öğüt'ün yanı sıra kızı Hikmet Öğüt ile Nuri Killigil Paşa'nın Edirnekapı Şehitliğindeki kabirlerinin ziyaret edildiğini söyledi.

Araştırmacı yazar Mustafa Özdamar, İstanbul'un İngilizler tarafından işgal edildiği yıllarda, Hacı Cemal Öğüt ile arkadaşlarının Maçka'daki bir silah deposundan mühimmat kaçırarak Milli Mücadele'ye destek verdiklerini söyledi.

Öğüt ve arkadaşlarının cenazeleri varmış gibi göstermek için soğan suyuyla gözlerini yaşarttıklarını aktaran Özdamar, "Maçka silahhanesi de işgal edilmiş o zaman ama silahlar da orada. Hacı Cemal Öğüt ve arkadaşları 'Biz cenazemizi almaya geldik.' diyerek tabutla içeri giriyor. Tabutun içerisine silahları yerleştirdikten sonra yine ağlar gibi görünerek İngilizlerin işgalindeki silahhaneden çıkmışlar. Böyle sahnelerle Milli Mücadele'ye destek vermiş, silah göndermiş insanların en aktiflerinden birisiydi." diye konuştu.

Özdamar, güzel ahlak sahibi, mert, cömert, iyi geçinen ve iyi geçinilen bir insan olan Öğüt'ün resmi ünvanının "Dersiam" olduğunu belirterek, "Yani bugünkü anlamda halka gerekli bilgileri veren halk profesörü diyebiliriz." dedi.

"Esnaf arkadaşlarıyla helalleşmiş ve o gün vefat etmiş"

Yazar Cihat Zafer, UNESCO'nun katkısıyla Verem Savaş Derneğinin düzenlediği bir toplantıda, Hacı Cemal Öğüt'ün "İçtimai ve Ahlaki Temizlik: Yerlere ve Yollara Tükürenlerin Suçları" isimli eserinin katılımcılara dağıtıldığını aktardı.

Öğüt'ün çok latif bir insan olduğunu, herkesin onu çok sevdiğini vurgulayan Zafer, "Vefat ettiği gün Beşiktaş çarşısındaki bütün esnafla helalleşmiş. 'Kumburgaz'daki yazlık için daha erken değil mi?' diyen esnaf arkadaşlarına da 'Tam zamanı.' demiş ve o gün vefat etmiş biri." değerlendirmesini yaptı.

Hacı Cemal Öğüt'ün kızı Hikmet Öğüt ile hatıralarını da anlatan Zafer, "Yalova'daki yazlığında iki evi vardı. Hikmet Anne orada herkesi ağırlar, yedirir, içirir, ikram ederdi. Zilini çaldığınızda sizi karşıladığı gibi giderken de 'Hayırlarla görüşelim.' diyerek ve mutlaka harçlık vererek uğurlardı. Ben de o harçlık alanlardan biriydim. Diş kirası, hediye, harçlık vermeden, yedirmeden, içirmeden asla kimseyi evinden göndermemiştir." dedi.

Ahmet Kabaklı ve Vehbi Vakkasoğlu'nun da arasında bulunduğu pek çok kişiyi ikinci yazlık evde misafir ettiğini dile getiren Zafer, şunları kaydetti:

"Hikmet annenin yazlığındaki ikinci ev, bir aydınlar yazlığı idi. Onları misafir ederdi, ikram ederdi. Hikmet anne de babası gibi hafif, zayıf, kuş gibiydi. Yere basıyor mu basmıyor mu belli değildi. Buna rağmen Süleymaniye'den Ayasofya'ya kadar, Kubbealtı'ndan Türk Edebiyatı Vakfına kadar yürürdü.

Geçen gün oraları tek tek gezdim, ben zor yürüdüm. Hikmet Öğüt 80 küsur yaşında, kalp hastalığına rağmen o merdivenleri indi çıktı hiç yorulmadı. Bitmez tükenmez bir aşkla, insan sevgisiyle, muhabbetle yaşadı, öyle de göçtü. Allah şefaatine nail eylesin."

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ