Ağar, terör örgütü PKK yöneticilerinden Cemil Bayık’ın, son açıklamasında terörü metropollere taşıyacaklarını söylediğine dikkat çekerek, Bayık’ın yaptığı açıklamada “Savaş artık dağ ile sınırlı olmayacaktır” dediğini vurguladı.
Ağar, önümüzdeki dönemde YPG’ye de çok dikkat edilmesi gerektiğini kaydederek, “11 Temmuz 2015’te açıklanan ve kırsal ve kırsala dayalı meskun mahal terörü üzerinden sözde isyanda başarılı olamadıktan sonra kırsalla ilgili çok iddialı cümleler üretmeye başladılar ve bununla beraber ‘Biz terörü metropoller yayacağız’ dediler. Zaman zaman bu tür açıklamaları yaptılar. Bu minvalde hem yasa dışı sol örgütlerle işbirliği hem de TAK ile terörü metropollere yayma gayreti içerisindeler” ifadesini kullandı.
“IŞİD ve FETÖ’cülerle asimetrik bir bağlantı içerisindeler”
Örgüt sahada mücadele ediyor gözükmesine rağmen IŞİD’le bir asimetrik bağlantı içerisinde olduğunu söyleyen Ağar, buna benzer olarak FETÖ’cülerle de bağlantı içerisinde olduklarını vurguladı. “Özellikle son dönemde PKK’nın FETÖ’cü yapılanmayla ilgili telsiz anonslarına yansıyan iş birliği çağrıları bu tür işbirliklerini aslında ortaya çıkartıyor” diyen Ağar şunları kaydetti: “Bu noktada Türkiye büyük bir mücadele içerisinde. Sadece terör örgütleri ile değil, örgütlerin arkasındaki himaye gücü ile de mücadele içinde. Türkiye bir gerçeği görmek zorunda. Türkiye terör örgütleri (PKK,IŞİD, FETÖ) ve bunların arkasında saklanmış olan iradelerle bir varlık savaşı içerisinde.” Varlık savaşının temel gayesinin, bu terör örgütleri üzerinden Türk halkının, silahlı kuvvetlerin, devletin dengesini ve insicamını bozmak, güçsüz hale getirmek olduğunu belirten Ağar, güvenirliği, inanılırlığı ortadan kaldırmak ve toplumu kendi içerisinde birbirine düşürmenin de temel amaçları olduğunu kaydederek, ”Kendi başlarına yapamadıkları işi halkı birbirine kırdırarak yapmaya çalışmaktadırlar. Alana ve zamana yayılı sıralı eylemlerin katlayıcı etkisidir bu. Bir PKK, bir FETÖ, bir IŞİD yapıyor baktığımızda eylemleri. Bu halkımızda bir kırılganlık meydana getirir” değerlendirmesini yaptı.
"Güvensizlik ortamı oluşturmaya çalışıyorlar"
Ağar şunlara dikkat çekti: “Türkiye’ye yönelik saldırılar sadece doğrusal değil, asimetrik saldırılar şeklinde de oluyor. Kimin yaptığı bilinemeyen, grilik üreten, şüphe üreten saldırılar şeklinde olabiliyor. Temel gayretleri, devletin, halkın birbirine olan bağlılığını, inancını kırmak. İnsanlar devletine güvenmiyorsa, devlet kendi içerisinde bir güvensizlik yaşıyorsa, silahlı kuvvetlerde güven sorunu varsa hedeflerine ulaşıyorlar demektir. Bunun için uğraşıyorlar şu anda. Terör üzerinden bizim çok ciddi anlamda enerji ve ekonomik güç anlamında da kaybımızı hedefliyorlar. Bunları besleyen ve destekleyen büyük iradelerle yürütülüyor bu iş. Bu oyun Irak ve Suriye’de tuttu, Türkiye’de de tutması için bildiğimiz veya bilmediğimiz pek çok argümanı ve silahı kullanarak Türkiye’nin üzerine çullanıyorlar. Bunun için gelecek dönemde siber saldırı olmak üzere, HAARP olmak üzere, devletin ve güvenlik kuvvetlerinin soft sistemlerini (bilişim) çökertmek üzere de saldırılar gerçekleştirilecektir. Bunlar planlanmış durumda. Ekonomik saldırılar, siyasi saldırılar, askeri saldırılar, vekalet saldırıları, teknolojik saldırılar, demografik saldırılar, coğrafi saldırılar dahil olmak üzere plan içerisindeler.”
"Musul üzerindeki plana dikkat edelim"
Örgütün özellikle başarılı olamadıkları meskun mahal terörünü yeniden diriltmek istediğini vurgulayan Ağar şu değerlendirmeyi yaptı: “ Meskun mahaller üzerinden daha önce başaramadıkları o sözde isyanı tekrar hortlatmak istiyorlar, buna karşı ve de YPG’ye çok dikkat etmek gerekiyor. Yine meşruiyet üzerine yaptıklarına da önemle bakmak gerekiyor. Özellikle Musul üzerindeki planları önemli. Operasyonlara dahil olmak için üstün bir gayret sarfettiklerini görüyoruz. Üstelik sadece uluslararası anlamda değil, yerel desteklerin de peşinde koşarak meşruiyet temin etmeye çalışıyorlar.”
dikGAZETE.com