Disosiyatif belirtilerin yaygınlığının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde erişkin bireylerde %9,7 olarak bulunduğunu aktaran Yakın Doğu Üniversitesi Türkçe Psikoloji Bölüm Başkanı, Psikiyatrist Prof. Dr. Çakıcı, “Bu oran KKTC'yi dünya genelinde yapılan çalışmalar arasında en yüksek ‘disosiyatif' belirtilere sahip 3 ülke arasına koyuyor” dedi. Kanada ve Türkiye'de de yapılan çalışmada ‘disosiyatif' belirtilerin oluşumunda risk faktörü olarak genç olmak, çalışmıyor ya da asgari ücretin altında çalışıyor olmak, göçmen olmak, travmatik yaşantılara sahip olmak gibi sosyo-demografik değişkenlerin yer aldığını aktaran Prof. Dr. Çakıcı, bireyin kültür tutumlarındaki farklılıkların da bu disosiyatif belirtilerin oluşumunda etkili olabileceği söyledi.
“Kültürel çatışmalar, hastalığın görülme sıklığını arttırıyor”
Prof. Dr. Mehmet Çakıcı ‘disosiyatif' hastalığıyla ilgili yapılan çalışmayla ilgi şunları söyledi: “Savaş, göç, ekonomik zorluklar, kolonizasyon geçmişi yaşayan Kıbrıslı Türklerde de belirtiler yoğun iken Türkiyeli göçmenlerde de yaygın belirtiler görülmüştür. Bunun yanında Asimilasyon kültür özelliklerine sahip Türkiye'li göçmenler ‘disosiyatif' belirtilere daha çok sahipken, her iki kültürle bütünleşmiş hem KKTC uyruklu hem de TC uyruklu bireylerin ‘disosiyatif' belirtilerinin daha düşük olduğu görülmüştür. Kültürel tutum farklılıklarının ruh sağlığında önemli bir yere sahip olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kültürel çatışma hastalığı alevlerken kültürlerin uyumu hastalıkları azalttığı görülmüştür."
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com