Lahey
Dangor, İsrail'in Refah'ta başlattığı saldırıların Gazzelilerin haklarını geri dönülmez şekilde ihlal edeceği gerekçesiyle Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanından (UAD) talep ettiği ek tedbirlere ilişkin duruşmaların ardından basın açıklaması yaptı.
Güney Afrika'nın Lahey Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela ve Filistin Dışişleri Bakanının Çok Taraflı İşlerden Sorumlu Yardımcısı Büyükelçi Ammar Hijazi ile beraber basına hitap eden Dangor, başta OCHA olmak üzere İsrail'in Gazze’deki ihlallerini tespit eden ve raporlayan BM organları, kurumları ve bağımsız kuruluşlara yönelik İsrail’in ithamlarını kabul etmediklerini dile getirdi.
Dangor, "Dosyadaki deliller her şeyi açıkça ortaya koyuyor. Hem bu mahkeme önüne getirilen hem de diğer yollardan bir şekilde karşımıza çıkan delillere baktığınızda gördüğünüz şey, insanların büyük ölçekte yıkımı. Biliyorsunuz İsrail'in hayatın devamını gerektiren binalara, okullara ve üniversitelere yaptığı saldırılar için 'domicide' (Latince ev anlamına gelen 'domi' ve kıyım anlamına gelen 'cide' kelimelerin birleşimi) ifadesi kullanılıyor." dedi.
İsrail'in BM kuruluşlarının Gazzeliler ile ilgili paylaştığı bilgilerin "güvenilir olmadığı" yönündeki iddialarına karşı çıktıklarını belirten Dangor, İsrail'in, BM yetkilileri, diğer uluslararası kuruluş temsilcileri ve gazetecilerin Gazze'ye geçişine izin vermediğini ifade etti.
Dangor, Güney Afrika'nın baştan beri rehinelerin serbest bırakılmasını ve ayrım gözetmeksizin her türlü suçun uluslararası mahkemeler tarafından ele alınmasını savunduğunu söyledi.
İsrail'in Filistinlileri herhangi bir gerekçe olmaksızın keyfi olarak gözaltına alarak zorla alıkoyduğunu ve bunun da rehin almakla aynı anlama geldiğini belirten Dangor, bu kişilerin de derhal serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
İsrail "istisna" olmak istiyor
İsrail'in uluslararası hukukun kurallarını istediği gibi yorumlayarak işine geldiği şekilde uyguladığını söyleyen Dangor, İsrail'in uluslararası hukukun 'istisnası' olmak istediğini ve kuralların kendisine uygulanmasını istemediğini belirtti.
Dangor, İsrail'in arzu ettiği 'istisnacılığa' yer olmadığını dile getirerek, İsrail'in cezasızlık ve yaptırıma maruz kalmaması sebebiyle ihlallerini sürdürdüğünün altını çizdi.
İsrail "alternatif gerçeklik" oluşturmak istiyor
Bakan Yardımcısı Hijazi de İsrail'in herkesin gözü önünde gerçekleşen bu soykırımı inkar ettiğini belirterek, "İsrail'in söylediği şeylerin gerçeği yansıtmadığını" vurguladı.
İsrail'in "alternatif gerçeklik" oluşturmak istediğini savunan Hijazi, Gazze'ye giden insani yardımlara yönelik saldırıların ve Batı Şeria'nın sokaklarındaki yerleşimcilere yönelik şiddetin İsrailli askerlerin gözü önünde ve korumasında gerçekleştiğini ifade etti.
Güney Afrika, 10 Mayıs'ta yeni tedbir kararı talep etmişti
Divan, 26 Ocak'ta açıkladığı kararda, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'ndeki yükümlülüklere uygun davranması gerektiğini belirterek, 6 maddede ihtiyati tedbir kararına hükmetmişti.
İsrail'in bu tedbir kararlarına uymaması ve Gazze'de kötüleşen insani durumun ardından Güney Afrika, ilk olarak "İsrail'in Refah kentine planladığı saldırının ortaya çıkaracağı büyük çaplı öldürme, zarar verme ve yıkım eylemleri" nedeniyle 13 Şubat'ta UAD'den acilen yeni tedbirlere hükmedilmesini talep etmişti.
Divan, 16 Şubat'taki kararında, mahkemenin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren ölçüde önemli gelişmeler olmadığı gerekçesiyle 26 Ocak'ta hükmedilen tedbirleri yeterli bulmuştu.
Güney Afrika, 6 Mart'ta Gazze'de baş gösteren kıtlık nedeniyle ikinci kez ek tedbir talebinde bulunmuş ve Divan, 28 Mart'ta İsrail aleyhine özellikle insani yardımların Filistinlilere ulaşmasını sağlaması için ek tedbirlere hükmetmişti.
Güney Afrika, 10 Mayıs'ta Divan'a tedbir kararına hükmetmesi için başvurmuştu.
Talep edilen yeni tedbirler
Güney Afrika'nın İsrail'e karşı alınmasını talep ettiği yeni tedbirler şunlar:
"1- İsrail, Refah'taki askeri saldırılarını durduracak ve derhal geri çekilecek.
2- İsrail, Gazze'deki durumu incelemek ve delillerin korunmasını ve saklanmasını sağlamak amacıyla BM kuruluşları başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları, araştırmacılar ve gazetecilerin Gazze'ye engelsiz erişimini sağlamak ve kolaylaştırmak için derhal tüm etkili önlemleri alacak ve ordusunun, erişimi engelleyecek şekilde hareket etmemesini sağlayacak.
3- İsrail, yeni tedbir kararının açıklanmasından sonra bir hafta içinde hem önceki tedbirlerin hem de yeni talep edilen tedbirlerin uygulanması için aldığı önlemleri anlatan erişime açık bir raporu Divan'a sunacak."
UAD'de İsrail aleyhine açılan soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık 2023'te İsrail aleyhine UAD'de dava açmıştı.
Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak tarihlerinde Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nda yapılmıştı.
Divan, 26 Ocak'ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in, Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin davaya müdahil olacağını açıklamıştı.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com