USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Gülen gözler yardım bekliyor

Irak'taki mezhep çatışmasından kaçarak Türkiye'ye yerleşen Jaafar ailesinin 4 yaşındaki kızı Fatma, kan kanserine karşı savaş veriyor. Aile, bir yandan kızlarını hayatta tutmak için uğraşırken, diğer yandan da geçim derdiyle boğuşuyor.

Gülen gözler yardım bekliyor
10-01-2016 13:02
Google News

Balıkesir'deki Iraklı ailenin dramı göz yaşartıyor. Bir süre önce TOKİ konutlarına yerleşen Iraklı Jaafar ailesi bir yandan hastalıkla mücadele ederken, diğer yandan da geçim sıkıntısı içinde hayatta kalmaya çalışıyor. Şifayı önce Hindistan ve Beyrut'ta arayan aileye komşuları sahip çıkıyor.

Jaafar ailesinin komşusu Ayla Küçükduran, "Fatma kanser tedavisi görüyor. Aşıları varmış sürekli vurdurulması gereken, daha önce de ilik nakli olmuş. Havası iyi diye Türkiye'ye gelmişler. Maddi durumları iyi değil. Bizler elimizden geldiği kadar yardım ediyoruz, ama bizim de imkanlarımız dar. Tedavi masraflarını devlet karşılamıyormuş, çocuğunun rahatsızlığının derecesi yüzde 80'miş. Hiçbir sosyal güvenceleri yok ve yardım alamıyorlar. Her hafta Atatürk Devlet Hastanesi'ne aşı için götürüyorlar. Parasını ceplerinden veriyorlar. Atatürk Devlet Hastanesi'nde görevli doktor, küçük Fatma'ya yaptığı muayene sonrasında yazdığı raporda aşının yapılmasının hasta için hayati önem taşıdığını belirtmiş. Onların da Irak'ta aileleri sırayla para gönderiyormuş. İş istiyorlar iş" dedi.

Baba Hayder İssa Jaafar, Irak'ta bilgisayar mühendisi olduğunu belirterek, "Bağdat şehrindenim. Eşimin ismi Fadisad, 2 kızım var. Büyük kızımın adı Meis, diğer kızımın adı Fatma. Fatma 4 yaşında kan kanser oldu. Hindistan'a 3 kere gittik. Sonra Beyrut'a Amerikan Hastanesi'ne gittik. Burada benden ilik alınarak kızıma naklettiler, 5 ay boyunca müşahade altında kaldık. Böylece ameliyat süreci bitmiş oldu. Doktorlar bize bundan böyle havası temiz yerde yaşamamızı tavsiye edince Türkiye'ye geldik. Doktorlar 5 sene boyunca özenle bakılmasını söyledi. Eğer 5 sene içinde herhangi bir rahatsızlık olmazsa hastalığın Fatma'yı terk edeceğini söylediler. Doktorlar kızım için bir tedavi programı hazırladılar. Bu program için de temiz hava, sağlıklı beslenme verildi. Irak'ın iklimi ve havası kirli olduğundan yaşayamazdık. Irak'tan çıkmamızda 2 sebep vardı. Ben Şii mezhebindendim ve eşim Sünni idi. Beni Sünni bir kadınla evlendiğim için ölümle tehdit ettiler. İkinci sebep ise kızım Fatma'nın rahat hayat sürmesiydi. Benim ilk çocuğum da kızımla aynı hastalığa sahipti ve 6 aylıkken ölmüştü. Ben de bunun için çok korktum. Kızımın iyileşmesi için yardım bekliyorum" şeklinde konuştu.

BAHADIR DEMİRÇEVİREN - OTAĞ FIRINCIOĞULLARI

dikGAZETE
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ