KAYSERİ
AK Parti Bünyan İlçe Başkanlığı'nı ziyarette konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye'nin üzerinde büyük oyunlar oynandığını, Haziran seçimleri öncesi birilerinin büyük hesaplar yaptığını belirterek, "Doğudakilerin partisini bağımsız olarak sokalım, yüzde 10'u aştırırsak, AK Parti iktidardan düşer, onları koalisyona mahkum ederiz. Koalisyonu da kimle yaptıralım, en büyük partiyle yaptıralım. Doğuda terörü azdıralım, öz yönetim ilan ettirelim, zaten öbür parti hazır, bu partiyi de yanına ilave ederiz. Oradan bu öz yönetimlere boyun büktürürüz. Öz yönetim dedikleri işin süslü kılıfı, bölücülüğün birinci adımı." ifadesini kullandı.
"Bu ülkenin topraklarının bir kısmını bölmenin kibar, sempatik adı." diyen Bakan Özhaseki konuşmasına şöyle devam etti:
"Burada yaşayan insanlar kendileri hakkında karar versin ne ki. Kendi dillerini de konuşsunlar, türkülerini de söylesinler, güzel bunlara kimsenin bir şey dediği yok, bunlar en tabii hakları. Ama karar mercilerinde ayrı bağımsız yapı, federatif yapı, biraz daha artarak gider bu iş, bölünme fikri, Suriye'den Irak'tan bir parça Türkiye'den bir parça büyük Kürdistan hayali, birilerinin istedikleri. İşte bir ülkeyi parçalama projesi. Haziran seçimlerinde biraz bunu sağladılar, orada terörü azdırdılar. Çukurlar kazıp, hain saldırılarda bulundular. Korkarız, geri çekiliriz sandılar. İşte savaş o gün başladı."
Özhaseki, Türkiye'deki sistemin tıkanmışlığını çözmeye çalıştıklarını, mevcut sistemin artık zamanını doldurduğunu, işe yaramadığını bildirdi.
Güçlü iktidarın önemine vurgu yapan Özhaseki, şöyle devam etti:
"Güçlü olmazsanız, bu coğrafyada yaşatmazlar. Biz gücümüzle ayakta kaldık. 10 tane ihtilal denemesi atlattık, şu 15 sene içinde. En son yaşananları siz biliyorsunuz, şu anda da harpteyiz, aşağıda. Güç güçlü iktidarlarla olur. Parti çekişmeleriyle, hükümetler arası çekişmelerle olmaz. Bizim teklifimiz bundan sonra koalisyonlara kapının kapanması, güçlü iktidarların olması, meclisin ayrı, yürütmenin ayrı olması ve bu işin de başında bir cumhurbaşkanı, başkan da diyebilirsiniz başkanlık sisteminin gelmesi. 'Siz ne istiyor da yapamıyorsunuz, bu sistemi getirmek istiyorsunuz' diyorlar. Doğru 316 kişiyiz, istediğimizi getiriyoruz. Bizim bir derdimiz yok, kendimiz için istemiyoruz ki gelecek için istiyoruz biz bunu. Bundan sonra zayıf iktidarlar gelmesin, koalisyonlar gelip orada kavgalarla gün geçirmesin, bu millete hizmet etsinler."
Muhalefetin cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıktığını hatırlatan Özhaseki, karşı çıkanların "yüzde 99 bile evet deseler, biz evet demeyiz." ifadelerini kullandıklarını belirtti.
Sisteme karşı çıkanların derdinin ülke olmadığını kaydeden Bakan Özhaseki, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Vatandaşın yüzde 99'u (evet) diyecek sen demeyeceksin. Vatandaş sana elinin tersini vurur, git ben de sana yüz vermiyorum der. Zaten böyle yaptığınız için bu durumdasınız. Kafalarındaki hesap, bu sistem gelirse biz bir daha iktidara gelemeyiz. Kendi şahsi hesabınızı bırakın. İş yapacaksanız bakın çok basit bir formül veriyorum, rakibe formül verilir mi veriyorum, vallahi iyi niyetli olarak. Kendinizi sevdirin, vatandaş gibi yaşayın, onların değerlerine sahip olun, onlar gibi olun, onlar gibi yaşayın, vatandaş sizi başa taç eder. Öyle olmaz, diliniz başka aklınız başka olursa, dışarıda kul, yetim hakkı derken içeride başka başka usulsüzlüklere göz yumarsanız vatandaş görmüyor mu zannediyorsunuz. Emir yayınlıyorlar, 'Vatandaşın evine girerken ayakkabınızı çıkarın' diye. Buna emre gerek yok, zaten çıkarmanız lazım. Adamlar bunu bilmediği için fukaranın seccadesinin üstüne basarsa, vatandaş seni sevmez. İçki sofralarında fotoğraf vermeyin diyorlar, millet sizi zaten biliyor. Nasılsanız öyle olun vatandaşın yanına gelin, derdine derman olun, onun gibi bağdaş kurup oturmaya başlayın vallahi sizi millete başına taç eder. Türkiye için bu sistem hatalı değil mi diye mi tartışılmıyor, buraya kim başkan olur diyorlar. Milletin sevdiği olur, bugün için isim çok belli ama yarını Allah bilir. Milletin dediği olur. Şirketin başında iki yönetim kurulu başkanı olmaz, iki genel müdür olmaz."
Muhabir: Esma Küçükşahin
