Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Dünyada siyasi krizler var. Suriye krizi resmi kayıtlara göre 450 bin insan ölmüş. İyi olur inşallah maşallah gibi sözlerle bu sorunları çözemezler. Güçlü olanın borusunun öttüğü bir dünya var. Onun için biz dünya beşten büyüktür diyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Sultangazi Belediyesi, UNESCO Türkiye Temsilciği ve Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde ortaklaşa düzenlenen ‘Hoca Ahmet Yesevi’yi 850. Ölüm Yıldönümünde Anma’ programına katıldı. Konferans salonunda yapılan anma programına Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ÇAĞ İSLAM DÜŞMANLARININ KARALAMA ÇALIŞMALARININ TESİRİ ALTINDADIRLAR”
Anma programında konuşma yapan Kurtulmuş, “Ben ölümünün 850. Yılı münasebetiyle Hoca Ahmet Yesevi’yi anma programı düzenleyen Sultangazi Belediyesi’ni, Ahmet Yesevi Üniversitesini tebrik ediyorum. İnşallah bu tür toplantılar kendi medeniyet değerlerimizin daha iyi anlaşılmasına vesile olacağını ümit ediyorum. Ancak bu toplantıyı sadece bir anma toplantısı, sadece Ahmet Yesevi’nin şahsını anlama toplantısının çok ötesinde anlamlandırmak durumundayız. Ahmet Yesevi’nin 21. yüzyıl dünyasında, bugün yaşadığımız bu şartlar içerisinde çok daha iyi anlaşılması, onun temsil ettiği ekolün, onun temsil ettiği zihniyetin çok daha iyi anlaşılması zorunludur. Çünkü bu gün dünyada maalesef İslam adına fevkalade ciddi ve İslam dışı aşırılıkların uygulandığı bir hal almıştır. Özellikle İslam dünyasının kendi iç bünyesindeki bir takım gerilim ve çatışmalar içerisinde neredeyse kan gölüne döndüğü, bunun üzerinden de İslam üzerinde yanlış algıların oluşturulduğu bir dönemden geçiyoruz. Bir tarafta İslam adına bu aşırılıkları ortaya koyanlar yani İslam’ı terörle, baskıyla, zulümle neredeyse eş değere getirenler, diğer tarafta hazır fırsatı bulduk, fırsat bu fırsattır diyerek, sadece bu gruplara değil dünyada ki bütün insanlara ve İslam inancına yüklenen yeryüzündeki karanlık İslamifobiye odaklananlar. Dolayısıyla içinde bulunduğu çağ, ikisi birbirine zıt gibi görünen ama ikisi de İslam düşmanı olan ve İslam’ı karalamakla meşgul olan çevrelerin İslam’a karşı yapmış olduğu eylemlerin içerisindedir, onların tesiri altındadır” dedi.
“TÜRK İSLAM MEDENİYETİNİN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK KOŞUSU ANADOLU TOPRAKLARINDAN BAŞLAYACAKTIR”
Ünlü tarihçilerin söylediği söze değinerek İslam Medeniyetinin üçüncü büyük koşusunun Anadolu topraklarında olacağını söyleyen Kurtulmuş, “Ünlü tarihçi diyor ki, ‘İslam medeniyetinin iki büyük koşusu, Peygamber zamanı ve sonrasındaki halifeler dönemiyle, Selçuklu ve Osmanlı döneminde oldu’ diyor. İslam dünyası şimdilerde Peygamber zamanında ayrılış dönemindeki aynı hüzünleri yaşıyor. İnsanlar yine birbirlerini tekfir ediyor. Birileri eline kılıçlarını, silahlarını almış Müslümanlık adına bir diğerini öldürüyor. Bir diğeri soyu yüzünden diğer Müslümanları kendisinden aşağıda görüyor. Bir diğeri etnik ya da mezhep farklılığını alameti faika olarak ortaya çıkartarak onun üzerinden diğer Müslümanlardan kendisini ayrıştırıyor. İşte tam da böyle bir dönemde sakın ha üzüntüye ve keder kapılmayın. Eyvah ne oluyor bu Müslüman dünyasının hali diye düşünmeyin. Tam tersine ben oldukça ümitli bir şekilde şunu söylüyorum; Allah’ın izniyle büyük İslam medeniyetinin üçüncü büyük koşusu bu topraklardan, Anadolu erenlerinin topraklarından, Türkiye topraklarından yeniden başlayacak ve üçüncü büyük yürüyüşümüz devam edecektir” şeklinde konuştu.
“GÜÇLÜ OLANIN BORUSUNUN ÖTTÜĞÜ BİR DÜNYA VAR”
Dünyada siyasi krizlerin olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Dünyada siyasi krizler var. Ukrayna krizi gelin çözün hadi, güçlü olanın sözünün öttüğü bir dünya var. Suriye krizi resmi kayıtlara göre 450 bin insan ölmüş, belki de çok daha fazla. Gel Suriye’yi çöz her türlü imkanın var. İyi olur inşallah maşallah gibi sözlerle değil, bu sorunları çözemezler. Çünkü, güçlü olanın borusunun öttüğü bir dünya var. Onun için biz dünya beşten büyüktür diyoruz. Bunu söylerken, fantezi olsun diye söylemiyorum. İrfan mektebinin kitaplarını aralıyor, o kitaptan aldığım ilhamla dünyaya çözüm budur diyerek yeni ve adil bir dünyanın kurulmasının mümkün olduğunu söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİR ASIR EVVEL YAPILAN ETNİK KİMLİKLERDEN BÖLME ÇALIŞMALARINI DERİNLEŞTİREREK YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR”
“Suriye sınırındaki bütün köyler cetvelle çizilerek ayrıldılar. Akrabaları sınırın ötesinde kalan insanlar oldu” diyen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş konuşmasına şöyle devam etti:
“Önce insanların sınırlarını böldüler, ardında da gönüllerini ve zihinlerini böldüler. Önce insanlara etnik kimliklerini, özellikle de 90’lı yıllardan bu yana da mezhep kimliklerini öğretmeye çalışıyorlar ve insanları bu kimlikler üzerinden ayrıştırmaya çalışıyorlar. Çünkü, onlar yarım kalan bir hesabı tamamlamak istiyorlar. Sultangazili kardeşlerim hiçbir ülkeyi bir diğerinden ayıran sınır tarihsel bir sınır değildir. Mesela Hakkari ve Şırnak’ın sınırını niye o dağların üzerinden haritayı çizdiler. Bu sınırlar bu günler düşünüldüğü için bu şekilde dağların üstünden çizildi. Ola ki bir gün gelir bu ülkenin insanları bu dağlarda savaşır diye düşündüler. Yeniden fitne tohumlarını bu ümmeti Muhammed’in arasına ekeriz diye düşündüler. Onlar bunu mu yapacaklar. Bu şirk mezhebinin temel öğretisidir. İnsanları etnik kimlikleri üzerinden bölerler. Bize de bir asır evvel bunu yaptılar şimdiler de bunu derinleştirerek yapmaya çalışıyorlar. Önce sınırları böldüler, şimdi zihinleri bölmeye çalışıyorlar. Bizlerde onlara tam tersini yapacağız. Önce zihinleri ve gönülleri birleştireceğiz, ondan sonra Allah’ın izniyle sınırlarımızı anlamsız hale getireceğiz.”
Anma programının sonunda Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a tablo hediye etti.
(İHA)
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Sultangazi Belediyesi, UNESCO Türkiye Temsilciği ve Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde ortaklaşa düzenlenen ‘Hoca Ahmet Yesevi’yi 850. Ölüm Yıldönümünde Anma’ programına katıldı. Konferans salonunda yapılan anma programına Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ÇAĞ İSLAM DÜŞMANLARININ KARALAMA ÇALIŞMALARININ TESİRİ ALTINDADIRLAR”
Anma programında konuşma yapan Kurtulmuş, “Ben ölümünün 850. Yılı münasebetiyle Hoca Ahmet Yesevi’yi anma programı düzenleyen Sultangazi Belediyesi’ni, Ahmet Yesevi Üniversitesini tebrik ediyorum. İnşallah bu tür toplantılar kendi medeniyet değerlerimizin daha iyi anlaşılmasına vesile olacağını ümit ediyorum. Ancak bu toplantıyı sadece bir anma toplantısı, sadece Ahmet Yesevi’nin şahsını anlama toplantısının çok ötesinde anlamlandırmak durumundayız. Ahmet Yesevi’nin 21. yüzyıl dünyasında, bugün yaşadığımız bu şartlar içerisinde çok daha iyi anlaşılması, onun temsil ettiği ekolün, onun temsil ettiği zihniyetin çok daha iyi anlaşılması zorunludur. Çünkü bu gün dünyada maalesef İslam adına fevkalade ciddi ve İslam dışı aşırılıkların uygulandığı bir hal almıştır. Özellikle İslam dünyasının kendi iç bünyesindeki bir takım gerilim ve çatışmalar içerisinde neredeyse kan gölüne döndüğü, bunun üzerinden de İslam üzerinde yanlış algıların oluşturulduğu bir dönemden geçiyoruz. Bir tarafta İslam adına bu aşırılıkları ortaya koyanlar yani İslam’ı terörle, baskıyla, zulümle neredeyse eş değere getirenler, diğer tarafta hazır fırsatı bulduk, fırsat bu fırsattır diyerek, sadece bu gruplara değil dünyada ki bütün insanlara ve İslam inancına yüklenen yeryüzündeki karanlık İslamifobiye odaklananlar. Dolayısıyla içinde bulunduğu çağ, ikisi birbirine zıt gibi görünen ama ikisi de İslam düşmanı olan ve İslam’ı karalamakla meşgul olan çevrelerin İslam’a karşı yapmış olduğu eylemlerin içerisindedir, onların tesiri altındadır” dedi.
“TÜRK İSLAM MEDENİYETİNİN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK KOŞUSU ANADOLU TOPRAKLARINDAN BAŞLAYACAKTIR”
Ünlü tarihçilerin söylediği söze değinerek İslam Medeniyetinin üçüncü büyük koşusunun Anadolu topraklarında olacağını söyleyen Kurtulmuş, “Ünlü tarihçi diyor ki, ‘İslam medeniyetinin iki büyük koşusu, Peygamber zamanı ve sonrasındaki halifeler dönemiyle, Selçuklu ve Osmanlı döneminde oldu’ diyor. İslam dünyası şimdilerde Peygamber zamanında ayrılış dönemindeki aynı hüzünleri yaşıyor. İnsanlar yine birbirlerini tekfir ediyor. Birileri eline kılıçlarını, silahlarını almış Müslümanlık adına bir diğerini öldürüyor. Bir diğeri soyu yüzünden diğer Müslümanları kendisinden aşağıda görüyor. Bir diğeri etnik ya da mezhep farklılığını alameti faika olarak ortaya çıkartarak onun üzerinden diğer Müslümanlardan kendisini ayrıştırıyor. İşte tam da böyle bir dönemde sakın ha üzüntüye ve keder kapılmayın. Eyvah ne oluyor bu Müslüman dünyasının hali diye düşünmeyin. Tam tersine ben oldukça ümitli bir şekilde şunu söylüyorum; Allah’ın izniyle büyük İslam medeniyetinin üçüncü büyük koşusu bu topraklardan, Anadolu erenlerinin topraklarından, Türkiye topraklarından yeniden başlayacak ve üçüncü büyük yürüyüşümüz devam edecektir” şeklinde konuştu.
“GÜÇLÜ OLANIN BORUSUNUN ÖTTÜĞÜ BİR DÜNYA VAR”
Dünyada siyasi krizlerin olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Dünyada siyasi krizler var. Ukrayna krizi gelin çözün hadi, güçlü olanın sözünün öttüğü bir dünya var. Suriye krizi resmi kayıtlara göre 450 bin insan ölmüş, belki de çok daha fazla. Gel Suriye’yi çöz her türlü imkanın var. İyi olur inşallah maşallah gibi sözlerle değil, bu sorunları çözemezler. Çünkü, güçlü olanın borusunun öttüğü bir dünya var. Onun için biz dünya beşten büyüktür diyoruz. Bunu söylerken, fantezi olsun diye söylemiyorum. İrfan mektebinin kitaplarını aralıyor, o kitaptan aldığım ilhamla dünyaya çözüm budur diyerek yeni ve adil bir dünyanın kurulmasının mümkün olduğunu söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİR ASIR EVVEL YAPILAN ETNİK KİMLİKLERDEN BÖLME ÇALIŞMALARINI DERİNLEŞTİREREK YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR”
“Suriye sınırındaki bütün köyler cetvelle çizilerek ayrıldılar. Akrabaları sınırın ötesinde kalan insanlar oldu” diyen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş konuşmasına şöyle devam etti:
“Önce insanların sınırlarını böldüler, ardında da gönüllerini ve zihinlerini böldüler. Önce insanlara etnik kimliklerini, özellikle de 90’lı yıllardan bu yana da mezhep kimliklerini öğretmeye çalışıyorlar ve insanları bu kimlikler üzerinden ayrıştırmaya çalışıyorlar. Çünkü, onlar yarım kalan bir hesabı tamamlamak istiyorlar. Sultangazili kardeşlerim hiçbir ülkeyi bir diğerinden ayıran sınır tarihsel bir sınır değildir. Mesela Hakkari ve Şırnak’ın sınırını niye o dağların üzerinden haritayı çizdiler. Bu sınırlar bu günler düşünüldüğü için bu şekilde dağların üstünden çizildi. Ola ki bir gün gelir bu ülkenin insanları bu dağlarda savaşır diye düşündüler. Yeniden fitne tohumlarını bu ümmeti Muhammed’in arasına ekeriz diye düşündüler. Onlar bunu mu yapacaklar. Bu şirk mezhebinin temel öğretisidir. İnsanları etnik kimlikleri üzerinden bölerler. Bize de bir asır evvel bunu yaptılar şimdiler de bunu derinleştirerek yapmaya çalışıyorlar. Önce sınırları böldüler, şimdi zihinleri bölmeye çalışıyorlar. Bizlerde onlara tam tersini yapacağız. Önce zihinleri ve gönülleri birleştireceğiz, ondan sonra Allah’ın izniyle sınırlarımızı anlamsız hale getireceğiz.”
Anma programının sonunda Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a tablo hediye etti.
(İHA)