Düzce
Merkez üssü Gölyaka ilçesinde 5,9 büyüklüğündeki depremde evinde hasar oluştuğu için eşiyle AFAD tarafından Millet Bahçesi'nde kurulan çadırda kalan 50 yaşındaki Çakmak, AA muhabirine, deprem anında yaşadıklarını anlatacak kelime bulamadığını söyledi.
23 Kasım'da yaşanan depremin kendilerini 1999'dakinden daha çok etkilediğini vurgulayan Çakmak, "1999'da her iki depremi de yaşamama rağmen bu kadar koktuğumu hatırlamıyorum. Bugünkü daha küçük olmasına rağmen hemen hemen onun şiddetindeydi. Bu beni daha çok ürküttü, korkuttu. Belki de uykuda yakalanmamın etkisiydi." dedi.
"Devlet çok hızlı reaksiyon gösterdi"
Çakmak, 12 Kasım Düzce Depremi'nde evlerinin yıkıldığını, birçok şeylerini kaybettiklerini anlatarak, bu depremde binaların yıkılmamasının sevindirici olduğunu söyledi.
Bina yapımında belki bir nebze bilinçlendiklerini ancak insanlarda bunu çok fazla göremediğini dile getiren Çakmak, şöyle devam etti:
"Kendimi örnek gösterecek olursam, çok fazla deprem yaşamama rağmen bilinçlendiğimi düşünemiyorum. Çünkü o en sarsıcı şiddetli durumunda ben kapıda belirdim. Kapıda benim ne işim vardı ki o esnada. Oysaki bir eşyanın yanında cenin pozisyonunda olmam gerekiyordu. Birçok insanın da benim gibi yaptığını düşünüyorum."
Depremin ardından devletin çok hızlı reaksiyon gösterdiğini, tüm imkanlarıyla Düzce'ye geldiğini vurgulayan Çakmak, "Çok hızlı ve çok serilerdi. Gerçekten haklarını yememek gerekiyor. 1999 depreminde biz 3 gün zannedersem dışarıda kalmıştık. Köylerde, barakalarda falan. Ondan sonra ilk Belçika'dan çadır gelmişti. O zaman diğer ülkelerden geldikçe çadır kentler, sokak sokak, mahalle mahalle tamamlanmıştı. Bu o zamanlar Düzce'nin bir ayını almıştı. Ama bugünkü depremde 24 saat içerisinde biz çadırdaydık." diye konuştu.
"1999 depreminin aynısı olacak diye çok korktum"
Evleri hasar gördüğü için 2 oğlu ve torunuyla AFAD tarafından Gölyaka'da kurulan çadırda konaklayan Gedik de büyük sarsıntıyla uyandığını anlattı.
Başka evde kalan büyük oğlunun düşüp kolunu bacağını yaraladığını aktaran Gedik, "Çok korktum, korkmasam burada ne işim var? Bir daha olacak diye korkuyorum. Akşam saat 4'te yine sallandık, kalktım yatağın içinde oturdum. Kimse bunu bilemez, onu ben bilirim. Allah bir daha göstermesin." dedi.
Gedik, Gölcük depremini de yaşadığını belirterek, "Her yer toz duman oldu. Bu gibi değil, o daha beter oldu. Ortalık toza karıştı. Onu yaşadığım için çok korkuyorum. Şimdi de aynısı olacak diye çok korktum. Dışarıdan çığlık sesi gelince 'Eyvah aynısı oldu.' dedim. Dışarı çıktım baktım ama 1999 depremi daha şiddetliydi." ifadelerini kullandı.
Oğlu Şahin Gedik ise şu anda çadırda kaldıklarını, rahat olduklarını söyledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com