ANKARA
Avrupa Birliği (AB) ve Başmüzakereci Ömer Çelik, artık göçü engelleme veya göçmenleri sınır dışında tutma gibi yaklaşımların insani kabul edilemeyeceğini belirterek, "Göç meselesinin yönetilmesi gerekmektedir. Göç meselesi konusunda sınırlara askerler yerleştirerek, tel örgüler örerek veya duvarlar inşa ederek medeni dünya, medeni bir dünya olduğunu gösteremez." dedi.
Çelik, AB Komisyonunun İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Christos Stylianides ile Bakanlıktaki görüşmesi öncesinde basına değerlendirmelerde bulundu.
İnsanlığın, yakın zamanda Afganistan ve Manchester'da yaşanan terör saldırılarında çok acı kayıplar yaşadığını ifade eden Çelik, İran Meclisi ve Humeyni Türbesi'nde gerçekleştirilen terör saldırılarını da kınayarak lanetledi.
Saldırılarda hayatını kaybedenlere taziyelerini sunan Çelik, teröre karşı üzerlerine düşeni yapma konusunda kararlı olduklarını kaydetti.
Bakan Çelik, Türkiye'nin insanı yardım konusunda çok şey yaptığının altını çizerek, bu konunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'de AB Konseyi ve Avrupa Komisyonu yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde de gündeme geldiğini anımsattı.
Görüşmelerde, Türkiye'nin bu yaklaşımının bir kere daha vurgulandığını aktaran Çelik, Türkiye'ye AB kurumlarının daha çok katkı sağlaması için ileri tarihlerde daha hızlı çalışmalar yapılmasına karar verildiğini dile getirdi.
"Göç meselesinin yönetilmesi gerekmektedir"
Savaş, doğal afetler ve salgın hastalıkların yol açtığı krizlerin tüm insanlığın huzuru ve ortak geleceğini hedef aldığını belirten Çelik, insanlığın bugün büyük sınamalarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Bakan Çelik, "Hiçbir zaman bize ihtiyaç duyan insanlara elimizi uzatmaktan geri durmadık. Doğal afetler, savaş, yoksulluk ve toplumsal çatışmalar nedeniyle zor duruma kalanlara karşı her zaman hassas şekilde yaklaşıyoruz. Birçok ülkede yürütülen insani yardım çalışmalarını desteklemeye devam ediyoruz." diye konuştu.
İnsanlığı tehdit eden sorunların çözümü için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine dikkati çeken Çelik, son dönemlerde bölgede yaşanan krizler ve bu krizlerin sınırları aşan etkilerinin buna en somut örneği oluşturduğunu anımsattı.
AB Bakanı Çelik, şunları kaydetti:
"Bugünün dünyasında artık göçü engelleme veya göçmenleri sınır dışında tutma gibi yaklaşımlar insani kabul edilemez. Göç meselesinin yönetilmesi gerekmektedir. Göç meselesi konusunda sınırlara askerler yerleştirerek, tel örgüler örerek veya duvarlar inşa ederek medeni dünya, medeni bir dünya olduğunu gösteremez. Sınırlar örülmesi, sınırlara duvar örülmesi, tel örgüler çekilmesi ve silahlı güçlerle mazlum insanların o tel örgülerin arkasında bırakılması medeni dünyaya yakışmamaktadır. Bugün yapılması gereken medeni dünya ile bu ihtiyaç sahibi mazlumlar arasında güçlü köprüler kurmaktır. Göç meselesini insanlık için bir yük değil, bizim kendimizin insanlığımızı ispat edeceğimiz bir fırsat olarak görmek gerekir. Bu mesele sadece teknik veya siyasi bir mesele değil bizim insanlığımızla ilgili bir meseledir."
Çelik, maalesef göçle ilgili konularda, insan hareketliliğinde azalma ve zayıflama olduğu zaman bu konuların unutulduğunu ancak göç konusundaki insani dramın bundan sonra da sürmeye devam edeceğini söyledi.
"Türkiye bu göç trafiğinin ortasında yer almaktadır"
Türkiye'nin AB ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde kendi alanına düşen bölgede, Akdeniz'deki ölümlerin sonlandırılmasına büyük katkı sağladığını dile getiren Çelik, "Her gün insanlar Akdeniz'de ölürken Türkiye'nin yaptığı göç anlaşması bu insanların hayatını kurtarmıştır, insanlık adına bu vazifemizi yapıyoruz. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz." dedi.
Çelik, AB kurumlarının şimdiye kadar Türkiye vadedilen yardımı gönderme konusunda yetersiz kaldığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son görüşmede, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edilen bu hususta Komisyon Başkanı (Jean-Cladue) Juncker tarafından AB'nin daha hızlı davranmasına dönük bir taahhütte bulunulmuştur. Bu mesele Türkiye'nin melesi değildir. Türkiye'nin bu paralara ihtiyacı yoktur, milletimiz cömerttir, devletimiz güçlüdür ama esas olan bu yardım sahibi olan insanlara bu imkanların ulaştırılmasıdır, çocukların eğitim görmesidir. Göç devam etmektedir. Türkiye, bu göç trafiğinin ortasında yer almaktadır. Afganistan, Suriye ve Irak kaynaklı göç, Kuzey Afrika'daki istikrarsızlığa bağlı olarak ortaya çıkan göç ajandamızı oluşturmaya devam edecektir."
Muhabir: Sultan Çoğalan, Uğur Çil
dikGAZETE.com
