İSTANBUL - KAAN BURAK ŞEN
Ressam İlhami Atalay, "Bana bir müze açmaları lazım. Müzenin içinde canlı tabloların içinde benim eğitim vermem lazım. Bana sahip çıkmaları gerekiyor." dedi.
Sultanahmet'teki galerisi kapandıktan sonra Büyükçekmece'deki yazlık evinde bahçe işleriyle uğraşmaya başlayan 69 yaşındaki Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, resme merakının çocukluktan başladığını anlattı.
Çocukluğunda köyde çok fazla kağıt bulunmadığını dile getiren Atalay, bir yakınının hediye ettiği 500 sayfalık hatıra defterini baştan sona resimlerle doldurduğunu, köydeki herkesin portresini yaptığını, kağıt bulamayınca da çimento kağıtlarına çizdiğini kaydetti.
Atalay, çocukken evlerinin kenarında akan derenin ilerisinde kimlerin olduğunu ve nasıl yaşadığını düşündüğünü ifade ederek, "Ben öyle bir ortamda yaşarken bazıları 3 yaşındaki çocuklarını harika ilan edip, Paris'te sergi açıyorlardı. Bana çok uzak bir hayaldi bu. İşte o hayalleri gerçekleştirmek için çok mücadele ettim." diye konuştu.
Ailesinin ressam olmasına pek razı olmadığını aktaran Atalay, şunları dile getirdi:
"Akademiye başladığımda, Anadolu'dan yeni gelmişim, ortaya çizmemiz için anadan doğma soydukları bir model koydular. Ben bir hafta yemek yiyemedim, iştahım kapandı. Akademide Yunan kültürü içerisinde eğitim gördük. Yunan tanrılarının resimlerini yapıyor, Yunan mitolojisini, efsanelerini okuyorduk. Anadolu'dan gelmiş bir genç olarak içten içe bir tepki gösteriyordum ama tepkimi dile getiremiyordum. Bir gün bu duruma çok canım sıkıldı. Yunan heykellerinden birisini sünnet ettim. O zamanlar çocuktum. Şimdi böyle bir şey yapmam tabii ki. Akademi yıllarında bir gün de Yunan tanrılarından Athena'nın heykelinin iki parmağına sigara tutuşturmuştum."
İlhami Atalay, günlerini bahçe işleriyle uğraşarak geçirdiğini belirterek, "Gençlere eğitim veremiyorum. O imkanlar elimden alınmış durumda. Dağa, köye hapsolmuşum, tavuklara ders veriyorum. Eğitim verecek yerim yok. Bana bir müze açmaları lazım. Müzenin içinde canlı tabloların içinde benim eğitim vermem lazım. Bana sahip çıkmaları gerekiyor." diye konuştu.
Kavramsal sanatın kurucusu kabul edilen Joseph Beuys'un yanında da eğitim gören Atalay, "Kavramsal sanat, kavramda kalıyor. Ortaya bir şey çıkmıyor. Joseph Beuys gidip pisuvarı, küveti müzeye sanat diye koyuyor. O sanat işi değil, zanaat işi. Klozetten milyonlarca üretilebiliyor. Sanat eserinin orijinal, bir tane ve kalıcı olması, gelecek kuşağa ışık tutması, bir fikrinin olması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
İlhami Atalay kimdir?
İlhami Atalay, 1948'de Artvin'in Arhavi ilçesinde doğdu ve 1972'de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi.
Kazandığı burs sayesinde 1973-1978 yılları arasında Berlin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve Tatbiki Sanat Akademileri'nde resim ve duvar halısı ihtisasını tamamlayan Atalay, Fransa'da duvar halısı ve sanat araştırmalarında bulundu. Atalay, 1981-1983 yılları arasında serbest desinatör olarak çalıştı. İstanbul'a 1983'te dönen sanatçı, yeniden resim çalışmalarına başladı. Atalay'ın, 1984'te açtığı İlhami Atalay Sanat Galerisi şu an faaliyet göstermiyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com