
İstanbul
Atay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ofis olarak Türkiye'ye özgü, şeffaf, fırsat eşitliğini önceleyen, hesap verebilir projeler yaptıklarına işaret ederek, Türkiye'nin insan kaynağı ile ilgili bütün konularını bir proje kapsamında ele aldıklarını söyledi.
Projelerin sonuçlarını çok iyi ölçümleyip, geri bildirimlerle yollarına daha sağlam devam etme amacında olduklarını dile getiren Atay, yaptıkları çalışmalar, projeler, etkinliklerden elde edilen bulguları paydaş kesimlerle paylaşıp, bu anlamda ortak yol haritası çıkardıklarını belirtti.
Türkiye'nin insan kaynakları konusunda barındırdığı potansiyele işaret eden Atay, şunları kaydetti:
"Türkiye, coğrafi konumu, tarihi, arka planı, kültürü itibarıyla dünyanın yetenek merkezi olmaya aday bir yer. Bizim insanımız dünyanın en batısında da en doğusunda da etkili olabiliyor, hızlı karar veriyor, sonuç üretiyor. Türk insanı aranan insan durumunda. Dolayısıyla bu bir yetenek ve bu yeteneğin merkezi de, üssü de Türkiye. Dünyanın değişik ülkelerinden yetenekler de bize geliyor. Hep gündeme gelen bir konu var, gençler Türkiye'den gidiyor diye. Bizim insan kaynakları envanterimiz var, burada bütün çalışanlar sadece kamu çalışanları değil özel sektör çalışanlarının tamamı bizim envanterimiz içerisinde. Biz bunları 70-80 ayrı başlıkta inceleyebiliyoruz. Yaptığımız bütün analizlerde, bahsedildiği gibi bir Türkiye'yi terk etme, gitme söz konusu değil. Çocuklar ancak eğitim, yükseköğretim için gidiyorlar yurt dışına, sonra da geri geliyor. Bir kısmı orada çok iyi pozisyonlarda iş bulup kalıyorsa da biz bundan rahatsız değiliz. Sayılar kesinlikle abartılıyor, bundan şüpheniz olmasın çünkü Türkiye'deki fırsatları görüyorlar, bu fırsatlara sahip olmanın bir başka ülkede bir sürü mücadele verip daha azına sahip olmaktan daha önemli olduğunu görüyorlar. Ülkemiz çalışan gençlere fırsatlar sunuyor."
"Cumhurbaşkanlığı, İnsan Kaynakları Ofisi eliyle yeteneğe yatırım yapıyor"
Doç. Dr. Salim Atay, Türkiye'de istihdam sayıları hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de yaşanan depreme, dünyadaki ekonomik durgunluğa, bölgedeki krizlere rağmen büyüme yaşandığını, yüksek enflasyona, yüksek faize rağmen bu yıl da Türkiye'de yatırımların geliştiğini, istihdamın arttığını belirten Atay, bu artışın klasik ekonomik modelle açıklanamayacağını söyledi.
Atay, "Bunun sebebi, görünmeyen bir eldir, o görünmeyen el de yeteneğe yatırımdır. Cumhurbaşkanlığı, İnsan Kaynakları Ofisi eliyle yeteneğe yatırım yapıyor, sürekli insanı destekliyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti özelikle son 20 yıldır insana yaptığı yatırımların semeresini şu anda topluyor. Dünyada her şey birileri için tersine giderken bizim için düz gidiyor, olumlu yönde gidiyor. Biz bunları bilimsel olarak yaptığımız analizlerle ispatlayabiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"7 yıldır yaptığımız çalışmalar sonucunda elimizde büyük bir data var"
Kalkınmaya aracılık eden yatırımlar hakkında bilgi veren Atay, eğitime, sağlığa, AR-GE'ye yapılan yatırımların kalkınmaya aracılık ettiğini ve bu yatırımların fiziksel sermayeye yapılan yatırımdan 2,9 kat daha fazla etkili olduğunu söyledi.
Atay, "7 yıldır yaptığımız çalışmalar, geliştirdiğimiz araçlar sonucunda elimizde büyük bir data var. Biz şu an ofis olarak big data denilen şeye sahibiz bu çok az ülkede olan bir data. Bu data üzerinden ekonomist arkadaşlarımız, bilim insanı arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yapıyor ve hangi konuda ne durumda olduğumuzu çok rahatlıkla analiz edebiliyor." diye konuştu.
"Devlet kurumlarında uygulanan araç ve yöntemler bazı konularda özel sektörün ilerisine geçti"
Atay, göreve başladıkları zaman devlette insan kaynakları ile ilgili hizmetlerin, yetenek yönetim hizmetlerinin kalitesini artırma hedefiyle yola çıktıklarını vurguladı.
Bunun özel sektörü de etkileyeceğini düşündüklerini vurgulayan Atay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gençlerimize daha çok fırsat sağlamış oluruz. Dolayısıyla özel sektörle kamu kurumları arasında yeteneklerin çekilmesi konusunda farklı bir rekabet olur bu da beraberinde verimliliği getirir diye hesapladık ve gerçekten de öyle oldu. Şu anda devlet kurumları yani Bakanlıklarımıza bağlı kurumların personel genel müdürlüklerinde uygulanan araçlar ve yöntemler bazı konularda özel sektörün ilerisine geçti. Bazı konularda birebir rekabet edebilir durumda." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com