Yaz aylarının sona ermesiyle birlikte cildin en büyük sorunlarından biri haline gelen lekelerin giderilmesinde mezoterapi tedavisinin uygulanabildiğini belirten Prof.Dr.Kandi, mezoterapi tedavisinin detaylarıyla ilgili bilgiler verdi. Mezoterapi, derinin orta tabakasına uygulanan bir enjeksiyon tedavisi olduğunu belirten Dr. Kandi, “Bu tedaviyi uygularken enjekte edilecek maddeleri kişiye ve amaca uygun şekilde seçmekteyiz. Gençlik kokteyli adını verebileceğimiz mezoterapinin içeriğinde vitaminler, bitki özleri (ekstraktları), büyüme faktörleri, yağ eritici maddeler, farmasötik ajanlar (ilaçlar) gibi maddeler kullanılmaktadır” dedi.
Dermatoloji Uzmanı Başak Kandi mezoterapinin ayrıca, selülit tedavisinde, saç dökülmelerinde, yara izleri ve cilt çatlaklarının azaltılmasında, yüz gençleştirmede (rejüvenasyon) ve lokal (bölgesel) yağlanma tedavilerinde de kullanılabildiğini kaydetti.
Mezoterapi içeriğindeki vitaminlerin, zaman içerisinde kuruyan ve yaşlanan cildin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hazırlandığını ifade eden Prof. Dr. Kandi, bu uygulamanın cildimizdeki hücrelerde görülen sıvı kaybının giderilmesi ve kişinin yaşlılık belirtilerini geciktirebilmesi adına etkili olabildiğini vurguladı.
Prof. Dr. Başak Kandi mezoterapi uygulamasına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Bol güneş alan bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla cildimiz de güneşin ultraviyole ışınlarına sıkça maruz kalıyor. Yeterli korunma tedbirlerini almamışsak güneş ışınları cildimizi kurutur. Sıvı kaybının ve diğer faktörlerin etkisiyle cildimizin bazı bölgelerinde lekelenmeler görülür hatta cildimiz kırışmaya başlar. Bazı bölgelerde sarkmalar da yaşanır. Bu etkiler sonucu olduğumuzdan daha yaşlı bir görünüme sahip olmak sosyal yaşantımızı etkiler ve bizi mutsuz kılar. İşte tüm bu olumsuz etkilerden kurtulmak adına çeşitli tedavi yöntemleri arayışına girmekteyiz. Bu konuda etkili tedavi yöntemlerinden birisi mezoterapidir.”
Dermatoloji uzmanı Kandi, mezoterapinin sadece uygulandığı alana yani deri altına etki etmesi ve sistemik dolaşıma geçmemesi nedeniyle enjeksiyon bölgesinde geçici morarmalar, ağrı ve hassasiyet dışında herhangi bir yan etkiye neden olmadığını söyledi. Mezoterapinin cilt altına küçük iğneler yardımıyla yapılabildiği gibi, daha konforlu ve acısız bir yöntem olan dermapenle de rahatlıkla uygulanabildiğini belirten Dr. Başak Kandi, uygulamanın cildin tüm problemli alanlarına yapılabildiğine işaret etti.
Prof. Dr. Başak Kandi, genç yaşlarda uygulanan mezoterapi sayesinde yaşlanma belirtilerini önlemenin mümkün olduğunu belirterek, uygulamanın hem tedavi edici hem de önleyici etkisi olduğuna değindi.
İleri yaşlarda özellikle menopoz sürecinden sonra cildin neminin kaybedilmesi ile yaşanan yoğun elastiyet kaybına vurgu yapan Dr. Kandi, “Bu yaşlarda daha parlak, ışıltılı bir cilt görünüm elde etmenin yanı sıra, boyun ve dekolte bölgesinde, el üzerinde, kaz ayakları bölgesinde, dudak üstü ve diğer yüz bölgesindeki ince kırışıklıklar için doğallığı bozmadan gençleşmeyi sağlamak için mezoterapi iyi bir tercih olabilir. Mezoterapide kişinin cinsiyeti fark etmez. Eğer cildinizde yenilenme ve taze görünüm istiyorsanız rahatlıkla bu uygulamayı yaptırabilirsiniz." diye konuştu.
