USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Gelişen teknoloji istihbarat zafiyetlerini beraberinde getiriyor

İnsanlık tarihinde çığır açan teknolojiler, sosyal ihtiyaçların giderilmesinde önemli rol oynarken teknolojik cihazların "beyin hackleme" gibi müdahale ve manipülasyon yöntemlerine açık bulunması, devletler için istihbarat zafiyetlerine sebep oluyor

Gelişen teknoloji istihbarat zafiyetlerini beraberinde getiriyor
27-01-2025 11:52
Google News
Ankara

"Siber Saldırıyla Beyin Hackleme" konusunun ele alındığı iki bölümlük dosya haberin birinci bölümünde beyin-bilgisayar arayüzünün (BCI) işleyişi ve kapı araladığı güvenlik açıkları irdelendi.

Dünya, teknolojik gelişmelerin giderek hızlandığı, insanların bu ilerlemeye hızla ayak uydurduğu bir dönemden geçiyor.

Akıllı telefon, tablet ve bilgisayarlar, bu gelişmelerin artık geleneksel parçası haline gelirken tıbbi veya kişisel ihtiyaçlardan ötürü kullanılan karma gerçeklik gözlüğü ve kablosuz kulaklık gibi aygıtlar, insan vücuduna yerleştirilen "ek uzuv" görevi görüyor.

Beyinle kontrol edilen bilgisayar sistemleri, nöroprotezler, hasar görmüş görme, duyma, konuşma ve hareket etme yetilerini güçlendiren implantlar, artık hayatın parçası. Çıkış noktası bireylerin tıbben tedavisi olan bu cihazların dışarıdan manipüle edilebilir hale gelmesi, bireyler ve devletler için tehdit oluşturabilir.

Bu teknolojinin insanlara acı vermek, duygularını açığa çıkarmak veya hareketlerini yönlendirmek için kullanılması olasılığı, bireylerin hür iradesine müdahalede bulunulması anlamına gelebilir.

Münih Teknik Üniversitesinde yapay zeka ve sinir bilimi profesörü olarak görev yapan Marcello Ienca, "Nöromahremiyet, Nörogüvenlik ve Beyin Hackleme" başlıklı makalesinde nöral cihazların, kişisel bilgisayarlara benzer şekilde "kötü amaçlarla kötü niyetli aktörler tarafından manipüle edilmeye açık olduğunu" belirtiyor.

"Bilgi güvenliği konusunda ortaya çıkan bu ihlal, sinirsel bilgiyi hedef alan suç faaliyetlerine olanak tanıdığı için 'nörosuç' olarak adlandırılabilir." görüşünü paylaşan lenca, insan beynindeki bilgilerin manipüle edilmesinin kişiler üzerinde fiziksel ve sosyal hasarlar bırakabileceği değerlendirmesinde bulunuyor.

Beyin-bilgisayar arayüzü nasıl çalışır?

Bilgisayar, tekerlekli sandalye veya robot gibi bir cihaz ile beyin arasındaki iletişimi sağlayan teknolojik sisteme "beyin-bilgisayar arayüzü" adı veriliyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden (MIT) Mekanik Mühendisliği Profesörü Sanjay E. Sarma ile meslektaşlarının kaleme aldığı "Beyin Hackleme: Beyin-Bilgisayar Arayüzünü Kontrol Altına Almak İçin Radyo Frekansıyla Uzaktan Yanlış Beyin Dalgaları Yerleştirmek" başlıklı makalede bu arayüzün nasıl çalıştığı anlatılıyor.

Buna göre, beyindeki elektriksel hareketleri ölçen elektroensefalogram kayıt cihazı tarafından elde edilen sinirsel aktivite, bunu işleyip komuta dönüştürecek cihaza aktarılıyor. Ardından bu komut, farklı bir cihaza gönderilerek eyleme dökülüyor.

Kafaya yerleştirilen aygıt vasıtasıyla klavyeye dokunmadan bilgisayara yazı yazılabilmesi ve oyun oynanabilmesi, bu teknolojinin getirilerinden bazıları. BCI, kullanıcıların odaklanabilmesi ve meditasyon yapabilmesine dahi yardımcı olabiliyor.

Makalenin yazarları, bu faydalı gelişmelerin manipüle edilebileceğine ve kötü emeller uğruna kullanılabileceğine dikkati çekiyor.

Araştırmacılar, deney kapsamında bir kişiye iki defa dron kullandırıyor. Birinci testte müdahale olmaksızın dron kullanan kişi, aracı başarıyla istenen noktaya indiriyor. İkinci testte ise radyo frekansıyla müdahalede bulunulan aynı kişi, dronu düzgünce kullanamayıp yere düşürüyor.

Bu test, bireylerin hür iradesinin teknoloji yoluyla yönetilebildiğini gösterirken toplum nezdinde ise endişeye yol açıyor.

Prof. Dr. lenca da "beyin hackleme" yöntemiyle kredi kartına ilişkin detaylar ve ev adresi gibi kişisel bilgilerin ele geçirilebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Güvenlik açıkları, siber terörizme kapı aralıyor...

BCI ve bluetooth donanımlı nöroteknolojilerin bireyler veya devletler tarafından istismara açık bulunması da bu teknolojilerin sorgulanmasına sebep oluyor.

Yunanistan'daki Batı Attika Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Errikos Ventouras, Doktor Öğretim Üyesi Spyros Kostopulos, Profesör Pantelis Asvestas ve Siber Güvenlik Danışmanı Dimitris Angelakis, "Beyin-Bilgisayar Arayüzlerinde Sibergüvenlik Meseleleri: Mevcut Bluetooth Zafiyetlerinin Analizi" adlı makalede bu konuyu irdeliyor.

Akademisyenler, bu nöroteknolojilerin siber saldırılara, veri hırsızlığına, casusluğa, manipülasyona ve sabotaja ortam hazırladığına işaret ediyor.

Saldırganların, BCI'lar ile bluetooth donanımlı cihazların güvenlik sistemini aşarak sinirsel dalgaları manipüle edebileceği veya veri aktarımına erişim sağlayabileceği, bunun da güvenlik riskleri oluşturabileceği öne sürülüyor.

Düşüncelerin ve gizli tutulan bilgilerin casusluk maksadıyla bu yöntemle elde edilmesi de devletler için güvenlik açıklarına neden oluyor.

Terör örgütlerinin, kişileri manipüle edebileceğine ve sabotaj operasyonları düzenleyebileceğine dikkati çeken akademisyenler, "Güvenliği ihlal edilmiş BCI'lar aracılığıyla doğrudan sinirsel manipülasyon potansiyeli, siber terörizm için yeni yollar açarak insan beynini kötü niyetli faaliyetlerin hedefine dönüştürüyor." uyarısında bulundu.

Beyin hacklemenin hukuki boyutu...

"Beyin hackleme" tehdidinin hukuki boyutu ise farklı tartışma konusu.

İnsan beynine bu şekilde müdahalede bulunmanın temel insan haklarını ihlal edip etmediği ve uluslararası hukuk çerçevesinde nasıl bir cezai yaptırımının olması gerektiği uzmanlarca tartışılıyor.

Fransa'daki Lyon Katolik Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Doçent Dr. Thibault Moulin, "'Beynini Kontrol Edeceğim': Beyin Hacklemenin Uluslararası Regülasyonu" başlıklı yazısında beyin hacklemenin sadece hastalıkların tedavisinde değil silahlı güçler tarafından da kullanılabileceğine karşı uyarıyor.

Moulin, bu yöntemin insanlardan bilgi toplamak ve hareketlerini incelemek amacıyla istismar edilebileceğine dikkati çekiyor.

Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi'nin geçerli olduğu ülkelerde beyin hacklemenin bazı hakları ihlal edebileceğinin altını çizen Moulin, bunları işkencenin, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamelenin yasaklanması, yaşama hakkı ve düşünce özgürlüğünün ihlali olarak sıralıyor.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ