USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

'Geleceğimizi, demokrasimizi oylayacağız'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Olay bir siyasi parti olayı değil, referandum bir siyasi parti tercihi de değil, geleceğimizi , demokrasimizi oylayacağız." dedi. - Anadolu Ajansı

'Geleceğimizi, demokrasimizi oylayacağız'
21-03-2017 23:32
Google News

SAMSUN

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir otelde iş adamları, eski milletvekilleri, belediye başkanları, meslek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği teklifiyle ilgili görüşlerini aktardı.

Halk oylamasında siyasetin değil ülkenin geleceğinin oylanacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Olay bir siyasi parti olayı değil, referandum bir siyasi parti tercihi de değil, geleceğimizi, demokrasimizi oylayacağız. Bunun üzerinde durmamız lazım. Nasıl büyürüz, nasıl kalkınırız, nasıl güçlü oluruz. Nasıl saygınlığı olan bir ülke oluruz." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, bunun bilinen yolunun hukuk devleti ve hukukun üstünlüğüne inanmak olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Hukukun üstünlüğü, hukuk dendiği zaman vatandaş hakkını arayabilecek. Vatandaş hukukunu arayabilecek. Herkesin can ve mal güvenliği olacak. Bunun üzerinde anlaşıyorsak, hukukun üstünlüğü, herkesin can ve mal güvenliği, herkesin hak arama özgürlüğü oluyorsa bilin ki ol ülkede demokrasi vardır. Demokrasinin varlık nedeni budur. Ben hakkımı nasıl arayacağım? Hükümete, devlete vergi veriyorsam, 'Verdiğim vergileri nereye harcadın' diye soru sorma hakkımın olması lazım. Bu bütçe hakkıdır. Dünyada demokrasinin çıkış kaynağıdır. Vergi veriyorum ve hükümet paramı nereye harcadı? Devletle vatandaş karşı karşıya kalabilir. Belediye kamulaştırma yapabilir, bir başka kurum kamulaştırma yapabilir, bedel düşükse nereye başvuracağım? Mahkemeye. Mahkemedeki hakimi bağımsız bir yargıç olarak değil de bir siyasi bakanın atadığı yargıç olarak görürsek adalette şüpheye düşeriz. Hakim hukukun üstünlüğüne ve vicdanına göre karar verir. Eğer hakim kendisini atayan otoritenin talimatıyla karar verirse hukukun üstünlüğü yoktur."

"En yetkin kişi o"

Anayasa değişikliğinde bütün gücün bir kişide toplanacağını savunan Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:

"Bir kişi hem yasama hem yargı hem yürütme... En yetkin kişi o. Osmanlı'da bir kişiye verilmeyen yetki bu anayasa değişikliği ile bir kişiye veriliyor. Bu bir kişiye biz başkan diyoruz veya cumhurbaşkanı. Adı hiç önemli değil. Bütün yetkilere sahip. Nasıl sahip? Hem başkan hem partisinin genel başkanı. Hem mahkemelere hakim tayin edebiliyor hem arzu ederse Meclisi feshedebiliyor, arzu ettiği zaman hiçbir gerekçe göstermeden istediği sendikayı kapatabilir, ister ticaret odasını kapatabilir, sanayi odasını kapatabilir. Çünkü devletin yapısı ve işleyişi ile ilgili kararname çıkarma yetkisi veriyoruz. Parlamentodan o yetkiyi alıyoruz, bir kişiye veriyoruz. Burada bir ayrıntı var yalnız, ona dikkatinizi çekeyim. Temel haklar konusunda yetkisi yok ama ekonomik ve sosyal konuların tamamında kararname çıkarabilir. Örneğin 'asgari ücreti dondurdum, kıdem tazminatını kaldırdım' diyebilir. 'Bir sendikayı kapattım' diyebilir veya 'Rize'den başlayıp Samsun'a kadar Ordu, Giresun tamamını tek vilayet yapıyorum bir tane de vali tayin ediyorum hadi güle güle, tepe tepe kulanın' diyebilir. Bu yetkileri var."

Kılıçdaroğlu, "Bunlar Türkiye'yi nereye götürür? Bu kadar büyük yetki bir kişiye verilirse ne olur?" sorusunu yöneltti.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Hayır çıkarsa ne olur. Erken seçime gider miyiz?' diye sordunuz. Bir, erken seçim olursa kararı bir kişi değil, Meclisin kendisi verecek. Eğer evet çıkarsa yetki yukarıda, tek kişide. Arzu ettiği zaman Meclisi feshedip kendisiyle beraber seçime gidebilir. Evet çıkarsa Türkiye sonu belli olmayan bir sürecin içine girmiş olur. Çünkü bir kişiye o kadar çok yetki veriyoruz ki o yetkiyi nasıl kullanacağını kimse bilmiyor. Tamamen takdir ona ait. Mesela bir sabah kalkıp diyebilir ki 'Ben Meclisi feshettim buyurun beyler hep beraber seçime gidiyoruz' veya 'Cumhurbaşkanı yardımcıları az geliyor 50 tane olsun, 81 tane olsun, her ilde bir yardımcı olsun' diyebilir mi? Diyebilir, yetkisi var veya başbakanlık zaten kalkıyor, kaç bakanlık olacak belli değil, 10 tane bakanlık olabilir, 100 bakanlık, hiç bakan da olmayabilir. Takdirine bağlı. Şimdi bu tablo içinde iş adamı nasıl yatırım yapacak ve önünü nasıl görecek? Bir iş adamı önünü görmezse ne demektir, can ve mal güvenliği yok demektir. Çünkü bir kararnamelik işi var. Mal varlığına istediği zaman el koyabilir."

Muhabir: Dilek Sezen

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ