Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı kurucusu ve başkanı 69 yaşındaki Şener Kilimcigöldelioğlu, yaşamındaki son 40 yılını Anadolu'dan Ege Denizi'ne dökülen ikinci büyük akarsu olan Gediz Nehri'ne adadı.
Manisa'nın Salihli ilçesinde yaşayan Kilimcigöldelioğlu, 40 yıl önce sınıf öğretmenliği yaptığı dönemde Gediz Nehri'ndeki kirliliğe ve kum ocaklarının oluşturduğu tahribata dikkati çekmek için çalışmalara başladı.
O dönem kendi tabiriyle "kafayı Gediz Nehri'ne takan" Kilimcigöldelioğlu, 1995'te emekli olduktan sonra GEMA Vakfını kurdu. Vakıf çatısı altında 10 bin çevreciyi bir araya getiren Kilimcigöldelioğlu, nehirdeki kirliliğe dikkati çekmek amacıyla pek çok kampanya, sempozyum, konferans ve panel düzenledi.
Kilimcigöldelioğlu, ilerleyen yaşına rağmen sık sık nehirdeki kirliliği fotoğraflıyor.
"Nehirdeki kirlilik için halen mücadele ediyoruz"Kilimcigöldelioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 40 yıl önce ilçe ziraat odasıyla birlikte Gediz Nehri'ndeki kum ocağı tahribatını önlemek için başladığı çevre gönüllüğünü daha sonra hiç bırakmadığını söyledi.
Çabalarının sonucunda kum ocaklarının nehir çevresindeki faaliyetlerini durdurduklarını dile getiren Kilimcigöldelioğlu, "1995'te GEMA Vakfını kurduk. Vakfın, nehirdeki bu tahribatın önlenmesinde büyük katkısı vardır. O günden sonra mücadeleyi bırakmadık, aynı şekilde kum ocakları ve nehirdeki kirlilik için halen mücadele ediyoruz." dedi.
"Nehre evsel ve sanayi atığı dökülmesini istemiyorum"Nehirdeki kirliliği kamuoyuna duyurmaya çalıştığını vurgulayan Kilimcigöldelioğlu, bu süreçte çeşitli toplantılar düzenlediğini ifade etti.
Kilimcigöldelioğlu, Gediz'e evsel ve sanayi atığının dökülmesini istemediklerini vurgulayarak, "Her platformda temiz bir Gediz'i anlatmaya devam ediyorum. Bu nehir tertemiz akmalı, içine atık dökülmemeli. Atıklar için ayrı bir kanal yapılmalı. Menemen'de bir arıtma tesisi yapılmalı. Çözüm burada." diye konuştu.
Gediz Nehri hakkındaİç Batı Anadolu'da Murat, Eğriöz ve Şaphane dağlarından doğan Gediz Nehri, Kütahya, Uşak, Manisa ve İzmir'den geçtikten sonra Ege Denizi'ne dökülüyor. 1998'de Ramsar Sözleşmesi olarak bilinen "Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi" ile koruma altına alına Gediz Nehri ve havzası, bir yandan Salihli ilçesinde kurulan Demirköprü Barajı'ndan elektrik üretirken, diğer yandan Türkiye'nin tarımsal üretiminde önemli bir yere sahip Gediz Ovası'nı suluyor.
Gediz'de son dönemde artan ekolojik kirlilik nedeniyle nehir havzasındaki flora ve faunanın daraldığı belirtiliyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com