AK Parti’nin ekonomi kurmaylarından Ankara Milletvekili Bülent Gedikli, dolardaki hareketliliğin arkasındaki sebepleri anlattı.
Gedikli, “Bir tanesi 7 Haziran seçimleri ve arkasından gündeme gelecek olan yeni anayasa ve Başkanlık tartışması. Olan bitenin
AK Parti’nin ekonomi kurmaylarından Ankara Milletvekili Bülent Gedikli, dolardaki hareketliliğin arkasındaki sebepleri anlattı.
Gedikli, “Bir tanesi 7 Haziran seçimleri ve arkasından gündeme gelecek olan yeni anayasa ve Başkanlık tartışması. Olan bitenin sebeplerinden bir tanesi budur. İkincisi ekonomide Türkiye’nin üretim temelli yatırıma ve ihracata dayanan bir anlayış içerisinde yoluna devam etmesini istemiyorlar. Üçüncüsü Türkiye’nin bağımsız bir devlet olarak yoluna devam etmesini istemiyorlar” dedi.
AK Parti Ankara Milletvekili Dr. Gedikli, TGRT Haber’de dolardaki ani yükseliş ve faiz tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 7 Haziran genel seçimlerinin Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden olacağını belirten Gedikli, “Bütün hikaye 7 Haziran’da düğümleniyor. Buna dönük de hem siyasi hem ekonomik bir operasyon yapılıyor bu hem yurt içinde yapılıyor hem yurt dışında yapılıyor. Türkiye’nin siyasi imajıyla da oynanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza ilişkin dış basında yayınlar yaptırılıyor. Buna benzer birçok argüman. Bu arada da ekonomide yine benzeri Merkez Bankası üzerinden kur üzerinden faiz üzerinden yapılan tartışmalar buna alet edilmeye çalışılıyor. Bunların da somut örneklerini vereceğim ben. Bir tanesi 7 Haziran seçimleri ve arkasından gündeme gelecek olan yeni anayasa ve Başkanlık tartışması. Olan bitenin sebeplerinden bir tanesi budur. İkincisi ekonomide Türkiye’nin üretim temelli yatırıma ve ihracata dayanan bir anlayış içerisinde yoluna devam etmesi i istemiyorlar. Ya ne istiyorlar, sıcak paraya dayalı tüketim olsun ithalat olsun.. Çünkü bu lobiler faiz lobileri niye yüksek olmasını istiyor faizlerin kur aşağıya doğru baskılansın ucuzlasın ithalat içerideki üretici rekabet edemesin ve Türkiye bir tüketim cennetine veya pazara dönsün. Onları Onların tezgahından alalım biz her şeyi. Biz kendi tezgahımızı asla kuramayalım. Bakın mücadelenin en önemli noktalarından bir tanesi de budur. Yani Türkiye’nin üretimi esas alan ekonomi anlayışına geçmesini yüksek faizle ve bu yapılan operasyonlarla engellemeye çalışıyorlar. Üçüncüsü Türkiye’nin bağımsız bir devlet olarak yoluna devam etmesini istemiyorlar. Bu dik duruşunu belirlemiş milletin iradesini arkasına almış bir anlayış içerisinde yoluna devam etmesini istemiyorlar” dedi.
Türkiye’nin eskisi gibi IMF’ye dayanmasının istendiğini kaydeden Gedikli, “ IMF’nin verdiği hazır reçeteleri uygulayan orada bir takım talimatlarla çok kolay başbakanların yönlendirildiği eski dönemlerde olduğu gibi böyle bir Türkiye arzuluyorlar. Bunları da yapamazlarsa darbeyle de Başbakan devirme anlayışı amaç bu. Hala eski günleri özleyenler var” dedi..
“7 HAZİRAN’DA DA EĞER BAŞARAMAZLARSA ONDAN SONRA VESAYET REJİMİ İLELEBET TARİHE GÖMÜLECEK”
“7 Haziran son çıkış” diyen Gedikli, “Bu tabiri kullanabiliriz. Çünkü 7 Haziran’da millet iradesi yine hakim olacak. Trendler bunu gösteriyor. Siyasetin temel kalıplarında da hiçbir değişiklik yok. Önceki seçimlerde durum neyse şimdi de o. Bunu herkes biliyor. 7 Haziran’da da eğer başaramazlarsa ondan sonra vesayet rejimi ilelebet tarihe gömülecek. Bunu gayet iyi biliyorlar. İş bitiyor yani. Dolayısıyla bugünlerde ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. Bilhassa 17 Mart’a kadar ellerinden geleni ardlarına koymayacaklar. Bunu yapacaklarını biz zaten biliyoruz fakat fark şu., onlar ince ayar çalışmaları gayet iyi biliyorlar yapacakları operasyonları biliyorlar ama karşılarında etkisi gibi işi bilmeyen siyasetçiler yok. Şimdi artık farklı bir yapı var. Millet iradesini arkasına almış bir Cumhurbaşkanı var bir hükümet var. Fark burada” değerlendirmesinde bulundu.
“MERKEZ BANKASI TAM TERSİNİ YAPIYOR BIRAKIN SİLAHINI KULLANMAYI KARŞI TARAFA SİLAH VERİYOR”
Merkez Bankası ile ilgili ise Gedikli, şöyle konuştu:
"Merkez Bankası zaten faiz indirimini istemeyenler bu operasyonları yapıyor. Öyle bir alt yapı hazırlanıyor ki kurlar bu seviyelere çıkınca 17 Mart’ta yaklaşıyor zaten ‘vay efendim Merkez Bankası faiz indirimi falan yapamaz, zaten bu ortamda bak yaparsa kur daha da gider, faiz bindirimi lazım daha da arttırması lazım’ demeye başladılar. Aynı lobilerin adamlarını televizyonlarda dinleyin. Bugünden itibaren bunları dillendirmeye başladılar. Merkez Bankası silahlarını kullanamıyormuş, Merkez Bankası tam tersini yapıyor bırakın silahını kullanmayı karşı tarafa silah veriyor şuanda. Bunu şöyle yapıyor, 28 Ocak TL fonlaması deniyor buna. Bu 28 Ocak’ta 40 milyar bu. 39 Ocak’ta birdenbire 51 milyar oluyor bir günde 11 milyar artış. Biliyorsunuz o günlerde 4 Şubat’ta ara toplantı yapacağım dediği günler. Merkez Bankası piyasaya TL veriyor. Sen dövize saldır diyorsun insanlara TL vererek. O konjonktürde TL’yi niye veriyorsun. Bu kadar niye artırıyorsun nereden doğuyor bu ihtiyaç. Doların tansiyonu yükselmeye başlamış ne yaparsınız o dönemde kısıtlı olmak üzere hemen tedbirinizi alırsınız yani TL fonlamayı kısarsınız. Öyle yapması gerek. Tam tersini yapıyor 40’tan 51 ’e çıkıyor. Bide bu Merkez Bankası’nın 28 Ocak sendromu var çok enteresan 2014’ün 28 Ocağında da 5 buçuk puan faiz çakmıştı. Şimdi 28 Ocak’ta da yine benzer bir şey yapmışlar 2015’in. 40’ tan 51’e dolar yükselirken siz TL verip silah teslim ediyorsunuz karşı tarafa. Geliyoruz 3 Mart’a aynı benzer şey. 49 milyar civarında 2 Mart 2015. 49 milyar olan TL fonlama 58 milyara çıkıyor 3 Mart itibariyle. 9 milyar artıyor bir günde. Bırakın silah kullanmayı karşı tarafa cephane veriyor. Böyle bir durum var. Bunların izah edilmesi gerekir. MB ’nin bunu niçin yaptığını bize izah etmesi gerekir. Gerekçesi varsa hepimiz bilelim.”
Vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulunan Gedikli, fitne dönemleri olduğunu ve bunların çözüleceğini anlattı.
Gedikli, dolardaki yükselişin ve faiz artışının geçici operasyon olduğu için kalıcı tehdit oluşturmayacağını da ifade etti.