Gazze
Gazze'de toplumsal önyargıları aşan kadın karate takımı, İsrail'in yıllardır bölgede uyguladığı kıskaçtan kurtularak Filistin'i uluslararası arenada temsil etmek istiyor.
Gazze'de yaşları 4 ile 25 arasında değişen yaklaşık 10 kadın sporcu eğitmenleri eşliğinde karate eğitimi alıyor.
Yerel müsabakalarda başarılara imza atan kadın karateciler antrenmanlarına tam bir disiplinle devam ederken eğitim hayatlarını da aksatmamaya özen gösteriyor.
Karate takımının hocası Hasan er-Rai (41), kadın karatecilerin karşılaştığı zorluklar, bu zorlukların nasıl aşıldığı ve antrenmanların sürecine ilişkin bilgi verdi.
Rai, antrenmanlara haftada üç gün 2'şer saat düzenli şekilde devam ettiklerini ifade ederek, her spor gibi karatenin de yüksek konsantrasyon ve çaba gerektirdiğini söyledi.
Halihazırdaki takımının oluşturulmasına yaklaşık 4 yıl önce başladıklarında resmi bir kimlikleri olmadığını aktaran Rai, gördükleri olumlu tepkilerin kendilerini motive ettiğini kaydetti.
Karateye yönelik önyargı diyalogla aşıldı
Rai, toplumun kadınların karate öğrenmesine ön yargıyla yaklaştığını ifade ederek, bölgedeki ailelerin çoğunun bu tür konulara doğu toplumlarında hakim olan geleneksel bakış açısıyla baktığını söyledi.
Ailelerin kız çocuklarının spor için bile olsa dövüş oyunlarına katılmasına sıcak bakmadığına dikkati çeken Rai, bu nedenle kadın karate takımı oluşturmanın kolay olmadığını dile getirdi.
Ancak Rai, karate kulübünün, aileler ve bölge sakinleriyle görüşmeler yaptığını, kız çocukları için sporun ne kadar önemli olduğuna ilişkin konuşulduğunu ve toplumsal engelin diyalogla aşıldığını kaydetti.
Sporcuların sıkı antrenmanlarla başarılara imza attığını kaydeden Rai, sözlerine şunları ekledi:
"Son dönemlerde kadın karatecilerimiz, katıldığı yerel şampiyonalarda başarılar elde etti.
Şu anda bizi endişelendiren en büyük engel, İsrail makamlarının takımın Gazze dışına çıkışı için izin belgesi verme konusundaki uzlaşmaz tutumu."
Spor ve eğitim hayatı aynı anda devam ediyor
Takım oyuncularından Yasmin Zekut (19) ise, karate eğitimi almaya 3 sene önce başladığını belirtti.
Toplum tarafından karşılaştıkları zorlukları özgüven ve istikrarlı çalışma ile aştıklarını ifade eden Zekut, "Spor insana kendini iyi hissettiriyor ve karşılaşabileceği güçlüklere mukavemet edebileceği duygusu veriyor." dedi.
Lise mezunu olan Zekut, gelecek dönem üniversiteye başlayacağını ancak sporun artık bir yaşam tarzı haline geldiğini ve eğitim hayatını aksatmadığını söyledi.
Karatede siyah kuşak sahibi olan Zekut, İsrail'in bölgede 2006'dan bu yana uyguladığı ablukaya takılan hayallerini şöyle anlattı:
"Önümüzdeki dönemlerde ülkemi, uluslararası müsabakalarda temsil etmek istiyorum. Bayan takımı olarak kendimizi ifade etme imkanı tanınırsa herkesi şaşırtabilecek güce sahip olduğumuzu gösterebiliriz."
Gazze'deki El-Ezher Üniversitesi Tercüme Bölümü öğrencisi Dalya el-Eşkar ise üç senelik karate eğitim sürecinin ardından yaklaşık bir senedir eğitmenlik yaptığını aktardı.
"Karateyi, bir kadın olarak gerekirse kendimi savunmamı sağlayacak becerileri edinebileceğim en uygun spor olduğu için tercih ettim." diyen Eşkar, bazı yerel müsabakalarda dereceler aldığını ve onlarca genç kıza karate eğitimi verdiğini aktardı.
Eşkar, babasının ilk zamanlar karşı çıktığını ancak annesinin kendisini her zaman desteklediğini söyledi.
Kadınların bu tür sporlarla meşgul olmasına çok alışkın olmayan toplumun yönelttiği eleştirilerin kendisini teşvik ettiğini söyleyen Eşkar, antrenörünün, eğitmenlik yapmaya başlaması için kendisine fırsat vermesinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Karate, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta 1973'te bu spora mahsus bir federasyon kurulmasının ardından Filistin'de önem kazanmıştı.
İsrail hükümeti ile Yasir Arafat liderliğindeki FKÖ arasında 1993'te imzalanan "Oslo Barış Anlaşmasının" ardından Filistin'de bir spor olarak uygulanmaya başlamıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com