Fransız Senatosu’nun gündemi Dağlık Karabağ sorunu

Fransa Senato’sunda Dağlık Karabağ’daki trajik sorunlar ile Kafkasya bölgesindeki güvenlik ve istikrar konulu konferans düzenlendi.
Fransa Senatosu’nda düzenlenen konferansta Dağlık Karabağ’daki trajik sorunlar ile Kafkasya bölgesindeki güvenlik ve istikrar konuları ele alındı. Fransa Senatosu Kafkasya Dostluk Grubu Başkanı Senatör Andre Reichardt’ın yönettiği oturuma Azerbaycan’ın Paris Büyükelçisi Elçin Amirbeyov, Azerbaycan’dan Senato’daki oturuma katılmak üzere gelen Şahin İsmailov ile Sabina Asadova ve Fransız tarihçi Ermeni Uzmanı Maxime Gauin konuşmacı olarak katıldılar.
Fransız Senato’sunda düzenlenen Dağlık Karabağ konulu konferansın açılış konuşmasını yapan Fransız Senato’su Kafkasya Dostluk Grubu Başkanı Senatör Reichardt ilk sözü Azerbaycan’ın Paris Büyükelçisi Elçin Amirbeyov’a verdi. Büyükelçi Amirbeyov, Dağlık Karabağ‘ın stratejik konumu ve Minsk grubunun çalışmalarıyla ilgili detaylı bilgi verdi. Çalışmaların ilerlemediğine dikkat çeken Büyükelçi, Troyska’nın olaya daha ciddi yaklaşması gerektiğini söyledi. Büyükelçi Amibeyov’un ardından konuşma yapan Şahin İsmailov, Dağlık Karabağ’ın tarihi bilgilerle tanıtımını yaparak Ermeni işgali altında bulunan Azerbaycanlıların zor şartlar altında işgal sırasında evlerini terk edenlerin sığınmacı konumunda başka yerlerde yaşadıklarını anlattı.
Fransız Tarihçi Maxime Guain Ermenilerin tarihini irdelediği konuşmasında, Kafkasya’da sorunlu bir toplum olduğunu belirterek, Dağlık Karabağ’ın işgali ve Ermeni çetelerinin yaptığı katliamları dile getirdi. Osmanlı Döneminde Ermenilerin durumuna da değinen Fransız tarihçi Guain, soykırımın söz konusu olmadığına vurgu yaptı. 1942 yılında Berlin’de Talat Paşa’nın öldürülmesiyle başlayan Ermeni terörünün daha sonra Türk Diplomatlara karşı başlatılan suikastlar ile Ankara’da ve Orly Hava Limanı’nda yapılan saldırıların Asala gizli terör örgütü tarafından gerçekleştirildiğini bildirdi.
Oturumun son konuşmacısı Sabina Asadova ise, Ailesinin yıllardır Dağlık Karabağlı olduğunu bütün varlıklarının gasp edildiğini dile getirdi. İşgal edilen topraklarda yaşama hakkı tanımadığını da belirten Asadova konuşması sırasında zaman zaman duygusallaştı.
(İHA)