Paris
Müslüman topluma "ayrılıkçı" ithamlarının yöneltildiği ve göçmenlerin ısınmak için elbiselerini yaktığı Fransa'da başkent Paris yakınlarındaki Mantes Sud Camisi yönetimi, bölgede kimse geceyi sokakta geçirmesin diye sosyal medyada sık sık duyuru ve paylaşımlar yapıyor.
Misafirhanesi bulunan ancak sığınanların sayısının çok olması nedeniyle bir bölümüne de yataklar serilen camide kalanlara 3 öğün sıcak yemek ikram ediliyor.
Hz. Muhammed'in Mescid-i Nebevi'ye bitişik olarak yaptırdığı ve ihtiyaç sahiplerinin kaldığı yerden esinlenilerek kurulan As Suffa Derneği vasıtasıyla her gün yaklaşık 1000 kişiye ücretsiz akşam yemeği ulaştırılıyor.
"Fransa'da yabancı bir insanın ağırlanması neredeyse imkansız"
Camiye sığınanlardan Nepalli göçmen Ishwor, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük umutlarla Paris'e geldiğini söyledi.
"Fransa'da yabancı bir insanın kalacak yer bulması çok zor, ağırlanması ise neredeyse imkansız. Bu Müslüman evi bizi misafir etti. Böylesi münezzeh bir mekanda ağırlandığım için çok mutluyum." diyen Ishwor, Müslümanların kendisine bu soğuk gecelerde kapılarını açmasını unutmayacağını belirtti.
Ishwor, dünyayı gezen bir seyyah olduğunu belirterek, "Fransa’ya gelince sadece 2 yıl barınma evlerinde kalabiliyorsunuz, sonra sizi sokaklara atıyorlar." ifadelerini kullandı.
Cami derneği başkanı Abdelaziz el Jaouhari, burayı 2015’te inşa ettiklerini söyledi.
İbadet mekanı ve ilim merkezi olarak da hizmet veren caminin sosyal faaliyetlere de açık olduğunu belirten Jaouhari, ayrıca çocuklar ve yetişkinler için zengin bir kütüphanelerinin bulunduğunu ifade etti.
"Hz. Peygamber’in sünnetine uymak istedik"
Jaouhari, caminin projesini hazırlarken Hz Muhammed'in yaşadığı dönemki mescit modelini örnek aldıklarına dikkati çekerek, "Onun mescidinin 3 temel işlevi vardı. İnsanları bir araya getirmek, ilim öğrenmelerini sağlamak ve sosyal olarak toplumda inşa görevi üstlenmek." diye konuştu.
Abdelaziz el Jaouhari, yakın zamanda inşa edecekleri üçüncü katı da ilim merkezi olarak faaliyete sokacaklarını dile getirdi.
"Hz. Peygamber’in sünnetine uymak istedik. Peygamberin (S.A.V) mescidinde Suffa bölümü vardı, gidecek yeri, yiyecek yemeği olmayan kişi buraya giderdi ve onunla ilgilenilirdi." diyen Jaouhari, Mescid-i Nebevi’nin üçte birini oluşturan Suffa gibi Mante Sud Camisinin üçte birini bu hizmete ayırdıklarını aktardı.
Jaouhari, "Tüm yıl boyunca özellikle evsizlere acil barınma sağlıyoruz. Caminin kapılarını açıyoruz. Gelenlerin uyuyabilecekleri yatakhane, doyabilecekleri yemekhane var. Giysilerini yıkama, banyo yapma imkanları da var." diyerek bu sıralar insanları soğuktan korumaya çalıştıklarını söyledi.
"Sadece Müslümanları değil, kapımızı çalan herkesi ağırlıyoruz"
Yılın 365 günü aralıksız yardım yaptıklarını ve tespit ettikleri evsizlere yemek ulaştırdıklarını belirten Jaouhari, şunları kaydetti:
"Onlara gıda, giyecek götürüyoruz. Şimdi olduğu gibi kışları, ağırlama kapasitemizi artırmak için namaz kılınan bölümün bir kısmını da bu hizmete ayırdık. Sadece Müslümanları değil, kapımızı çalan herkesi ağırlıyoruz. Hatta kapımızı çalmaları da gerekmiyor çünkü kapımız her zaman açık. Kökenleri, inançları ne olursa olsun herkesi misafir olarak kabul ediyoruz. Bunu öncelikle Allah için yapıyoruz."
Jaouhari, sosyal medyada çağrıda bulunduktan sonra Müslümanların yanı sıra diğer kesimlerden de önemli bir karşılık bulduklarını, sosyal medyadaki paylaşımlarının 2 milyondan fazla etkileşim aldığını aktardı.
Çok sayıda insanın camiye gelip yardım etmek istediğine, kimisinin malzeme yardımı yaptığına, kimisinin gönüllü olarak çalışmak istediğine değinen Jaouhari, "Ayrıca Mısır, Fas, Kanada, Türkiye ve daha birçok başka ülkeden destek mesajı geldi. Elhamdülillah, bu Müslüman toplumun canlı, hevesli olduğunu ve iyi şeyler yaptığını gösteriyor." diye konuştu.
Bugünlerde özellikle yalnızlığın toplumlarda artış gösterdiğini ve bunun salgın süreciyle daha da hızlandığına dikkati çeken Jaouhari, Mante Sud'deki Müslüman toplumu olarak dayanışma kültürünü yaymaya gayret gösterdiklerini vurguladı.
"Her gün bu şekilde dünyayı değiştiriyoruz"
Gönüllülerden Cezayir asıllı Aisha Bendoukha da her cumartesi gönüllü olarak derneğe geldiğini ve yardım işlerine koşuşturduğunu anlattı.
"Kadınlar evsizlere, yurtsuzlara yemek hazırlamak için gönüllü oluyor. Her gün bu şekilde dünyayı değiştiriyoruz." diyen Bendoukha, sadece misafirhanede günlük 150'den fazla kişiye yemek verdiklerini aktardı.
Diğer bir gönüllü Khedima Kadgam da derneğin kendilerine bu imkanı sunmasından memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Gönüllü çalışanların sayısının günden güne arttığına ve herkesin kendi vazifesini en iyi şekilde yapmaya gayret ettiğine işaret eden Kadgam, "Yararlı olma gayesi bize güç veriyor, motivasyon sağlıyor ve daha fazla nasıl yardımcı olabileceğimizi düşünüyoruz." dedi.
"Müslümanlar olarak neler yaptığımızı gösteren davranışlar"
Cami cemaatinden Soufian Guelai de Başkan Jaouhari'nin takdire şayan bir girişimde bulunduğunu belirtti.
Faaliyetlerin hepsinin İslam'dan ilham aldığına dikkati çeken Guelai, "Bizim nasıl olmamız gerektiği, Müslümanlar olarak neler yaptığımızı, bu dünyada niçin yaşadığımızı gösteren davranışlar bunlar. Başkalarına da örnek olacaktır." diye konuştu.
Fransa'da Müslümanlara yönelik ayrılıkçı ithamlara da değinen Guelai, İslamiyet'in ayrıştırıcı değil tam tersine bütünleştirici bir din olduğunun altını çizdi.
Guelai, "Biz bulunduğumuz toplumda beraber yaşamaya, birbirimizi tanımaya gayret ediyoruz. Dünyada ya da Fransa'da Müslümanlar mı ayrılıkçı, hayır zannetmiyorum. Bugün Fransa'da bir şey yapmasan da Müslüman olman ayrılıkçı olarak yaftalanman için yeterli." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com