
Paris
Fransa'da kamu çalışanlarına yönelik başörtüsü yasağı, 2004'ten itibaren ilk ve ortaöğretim seviyesindeki öğrenciler için de uygulanmaya başlandı.
Peçe, kamusal alanda 2010'da tamamen yasaklanırken bunu uygulamayanlara 1500 avro para cezası getirildi.
Ayrıca, ülkede okul gezilerine katılan annelere de başörtüsü yasağının uygulanması gündemde.
Fransa'da 2007-2012 yıllarında cumhurbaşkanlığı yapan Nicolas Sarkozy'nin son görev yılında okul gezilerine refakat eden annelere de başörtüsü yasağı getiren genelge yürürlüğe girdi.
Tartışılan genelge, Aralık 2013'te Danıştayın başörtülü anneler lehine karar vermesiyle yürürlükten kaldırıldı.
Son olarak, Parlamentonun üst kanadı Senato, 18 Şubat'ta spor müsabakalarında başörtüsü yasağını öngören yasa tasarısını kabul etti.
Tasarının yürürlüğe girebilmesi için önce Parlamentonun alt kanadı Ulusal Mecliste kabul edilmesi gerekiyor.
Uluslararası Af Örgütü, "Hepimiz İçin Basketbol" Topluluğu ve ANESTAPS'ın kaleme aldığı ve Le Nouvel Obs dergisinde 17 Şubat'ta yayımlanan ortak bildiride bu tasarının uluslararası hukuka aykırı olduğu ve vicdan özgürlüğüne ters düştüğü kaydedildi.
ANESTAPS Başkanı Rogier, tasarının yürürlüğe girmesi durumunda başörtülü Müslüman kadın sporcuların karşılaşacağı sorunları AA muhabirine anlattı.
Rogier, ANESTAPS'ın Fransa'da spor ve etkinliklerde yer alan gençleri temsil ettiğini ve aynı zamanda spora herkesin erişebilmesi için projeler yürüttüğünü belirtti.
Gençlerin, spor aracılığıyla sosyal, toplumsal ve çevre konularında duyarlı olmaları, ayrımcılığa karşı da mücadele etmeleri için çalıştıklarını anlatan Rogier, ANESTAPS'ın spor karşılaşmalarında başörtüsünün yasaklanmasını öngören tasarıya karşı olduğunu kaleme aldıkları bildiriyle dile getirdiklerini vurguladı.
Rogier, "Senatoya sunulan bu yasa tasarısının ardından, biz de senatörlere bu yasanın ayrımcı olduğunu, Fransa'da binlerce kadını dışladığını ve ayrımcılığa maruz bıraktığını anlatmak üzere (bildiriyi yazan kuruluşlarla) bir araya geldik." ifadelerini kullandı.
"Tasarı, spor başörtüsü takan tüm kadınların spordan dışlanmasını amaçlıyor"
ANESTAPS'ın spor sektöründeki istihdam olanaklarına erişimi de desteklediğini dile getiren Rogier, "Bugün spor dünyasında çalışmak isteyen, spor başörtüsünü takan birçok kadın bu durumdan etkileniyor. Dolayısıyla, (spora) erişimin yasaklanması, onların otomatik olarak bu mesleklerden ve bu profesyonel istihdam branşından dışlanmasına neden olacak." diye konuştu.
Rogier, kuruluş olarak herkesin spora erişmesini hedeflediklerini belirterek, "Bugün bu yasa (tasarısında) bu doğrudan belirtiliyor. Tasarı, spor başörtüsü takan tüm kadınların spordan dışlanmasını amaçlıyor." diye konuştu.
Tasarı, havuzlarda tesettürlü mayoyu da yasaklamayı öngörüyor
Fransız hükümetinin sporda kadınların sayısını artırmak istediği süreçte bu tasarının akıl karı olmadığının altını çizen Rogier, "Günümüzde kadınların spordan çok uzak olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu yasa (tasarısı), dini aidiyet gösteren tüm simgeleri kapsamak istese de aslında amatör kadın sporcuların spor başörtüsü takmasını ve havuza giden kadınların tesettürlü mayo giymesini yasaklamayı hedefliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Rogier, bu tasarının doğrudan spor başörtüsü takan kadınları hedef aldığını anlatarak, "Bizim için bu kadınların spora erişiminin devam etmesi son derece önemli." dedi.
Bu tasarının, başörtülü Müslüman kadınların sağlıkları üzerindeki etkilerine de değinen Rogier, "Özetle bu, huzurlarını, kişisel gelişimlerini ve spor kariyeri olanaklarına erişimlerini de doğrudan etkiliyor çünkü bu kadınlar üst düzey (spor fırsatlarına) ulaşabilirlerdi." ifadelerini kullandı.
Rogier, sporun ruhsal ve bedensel sağlığa, toplumsal birliğe ve farklı kültürlerin birbirini tanımasına katkı sağladığını belirtti.
"Kız çocuklarının, spor yapma cesaretini kırabilir"
Spor için "barış sembolü" benzetmesi yapan Rogier, bu tasarıyla sporun siyasi bir amaca alet edildiğini vurguladı.
Lily Rogier, bu tasarının genç nesillerde spora yönelik caydırıcı etkisinin olmasından endişelendiğini dile getirerek, "Üst düzey sporcuların dışlandığını veya inançları ile spor arasında seçim yapmaya zorlandığını gören genç kız çocuklarının, spor yapma cesaretini kırabilir." yorumunu yaptı.
Fransa'da gençlerin spordan uzaklaşma oranının çok yüksek olduğunu belirten Rogier, bu nedenle "günde 30 dakika fiziksel aktivite ve spor" yapmanın 2024'te ulusal mesele haline geldiğini anlattı.
Rogier, "Dolayısıyla burada otomatik olarak spor yapabilecek, fiziksel aktivitesi olabilecek veya günlük olmasa bile kulüpte spor yapabilecek kadınlar dışlanıyor. Bunun, ruhsal ve bedensel sağlıkları üzerinde etkisi olacak." diye konuştu.
Başörtülü Müslüman kadınların spordan dışlanarak ayrıca bir sosyal çevreden de mahrum bırakılacağını vurgulayan Rogier, durumun "normal" olmadığını söyledi.
Birçok uluslararası spor federasyonunun başörtüsüne izin verdiğini ifade eden Rogier, 26 Temmuz-11 Ağustos 2024'te düzenlenen Paris Olimpiyat Oyunları kapsamında Fransız sporcular için başörtüsünü yasaklama kararının, Fransa Spor Bakanlığının ve Fransız Milli Olimpiyat ve Spor Komitesinin kendi tercihleri olduğunu belirtti.
Üst düzey sporcuların yaptıkları spordan dışlanmaları nedeniyle bu durumu normal karşılamadığını söyleyen Rogier, şunları kaydetti:
"Bu, çok ayrımcı. Özellikle de 'laiklik’ adı altında yapıldığını hatırlatmak lazım. Halbuki Laiklik Gözlemevi, dini aidiyet gösteren simgeler yasağının, kamu hizmetinden faydalananlar için değil kamu hizmeti personeli için geçerli olduğunu belirtiyor. Burada Fransa, Fransız sporcu heyetini, kamu hizmeti personeli olarak değerlendirdi."
Rogier, bu duruma son verilmesini isteyerek, "Biz, bu yasa tasarısı kapsamında 'laiklik' prensibinin arkasına saklanıldığının altını çiziyoruz. Aslında laiklik, vicdan ve din özgürlüğünü güvence altına almaktır." diye konuştu.
"Bugün önemli olan ise ilgili kadınların konuşmasına izin vermek"
Senatodaki müzakereler sırasında iddia edilenin aksine spor başörtüsü takan kadınların, spor yapan diğer kadınları aynı şeye zorlamadığını söyleyen Rogier, müzakereler sırasında başörtüsünün damgalandığını anlattı.
Rogier, senatörlerin, başörtülü Müslüman kadınlarla konuşmamasının üzücü olduğunu kaydederek, "Bugün önemli olan, ilgili kadınların konuşmasına izin vermek." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com