USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

"Fitne tohumu ekmeye çalışıyorlar”"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye’yi bir başka anlayışla karşı karşıya bırakabilecek bir fitne tohumu ekmeye çalışıyorlar” diye ifade etti.

"Fitne tohumu ekmeye çalışıyorlar”"
20-03-2019 18:33
Google News

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye’yi bir başka anlayışla karşı karşıya bırakabilecek bir fitne tohumu ekmeye çalışıyorlar” diye ifade etti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Zonguldak’ta Madenci Anıtı önünde gerçekleştirilen mitingde halka hitap etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ileten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Millet İttifakı’nı eleştiren Bakan Soylu, “Biraz sonra da MGK’ya katılmak üzere Ankara’ya hemen gitmek durumunda kalacağım. Neden gidiyoruz. Derdimiz nedir? Ne anlatmaya çalışıyoruz.

Hani bazen içinizi dökmek istersiniz ya bazen sevincinizi paylaşmak istersiniz. Bazen ufkunuzu anlatmak heyecanınızı anlatmak istersiniz. Bazen bir derdiniz vardır. Derdinizi anlatmak istersiniz.

Biz de içimizi dökmek, heyecanımızı paylaşmak ufkumuzu anlatmak bu ülkenin geleceğinin heyecanını anlatmak için geldik. Bizi şereflendirdiniz. Bu millet on yıllardır büyük sıkıntılar çekti. Büyük dertler çekti. Darbe mi görmedi, darbeler mi görmedi. Başbakan mı idam edilmedi?

Terör anarşi, ekonomik saldırılar, hastanelerde kuyruklar, karşı karşıya kaldığımız yoksulluk. Polis arabalarına mazot alamayan yakıt alamayan bir Türkiye tablosu vardı. Neler çektik. Yurt dışından tank aldık, tüfek aldık. Yurt Terörle mücadelede kullanamazsınız dediler” dedi.

“‘Ey dünya milletimiz hem iktidar, hem muktedirdir’ dediniz”

Türkiye’nin 1960’dan bu yana yapılan darbelerle önünün kesilmeye çalışıldığını hatırlatan Bakan Süleyman Soylu, “Bize Amerika, Avrupa parmak salladı. Bizi hep hakir, küçük gördüler. Vesayetleri sayesinde bu ülkeyi yönetmek istediler.

60’da, 71’de, 80’de, 28 Şubat’ta darbe, 27 Nisan’da en son o Amerikan uşağı Pennsylvania’da şarlatanın yapmaya çalıştığı darbe. Bu ülkenin yakasından bir türlü düşmek istemediler. Bizim zenginleşmemiz, özgürleşmemiz, tam bağımsız olmamızı, dünyaya söyleyecek sözümüzün olmasını hiç istemediler.

Dünyanın en kıymetli topraklarını kendimize vatan yaptık. Hep gözleri burada oldu. Hep bu vatanı ucuza kapatmak isterdiler, değerlerimize kutsallarımıza saldırdılar. Minarelerden ezanları yasakladıkları günler oldu. 15 yaştan aşağıya çocuklarımıza Kur’an kerim okutamazsınız dediler.

Türk, Kürt, başı açık, kapalı bizi ayrıştırmaya çalıştılar. Hep ayaklarımızın ucuna bakmamızı istediler. Büyük, güçlü kuvvetli Türkiye istemediler. Huzurunuza bir tek şey için geldim. 10 yıllardır bize şalvarlı, köylü dediler, bizi küçümsediler.

İktidar olup muktedir olamazsınız, muktedir biziz efendi biziz diyenlere karşı Zonguldak Allah sizden razı olsun. Zonguldak Türkiye’yi kuşatmak isteyenlere karşı hep Elif gibi dimdik durdunuz. Bize iktidar olabilirsiniz ama muktedir biziz diyenlere karşı her karar elinize geçtiği zaman bir şey söylediniz.

‘Ey dünya milletimiz hem iktidar, hem muktedirdir’ dediniz. Allah sizden razı olsun” ifadelerine yer verdi.

“Son 6-7 yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler”

Bakan Soylu, “Türkiye gezi olaylarına giderken kişi başı gelir seviyesi 10 bin dolardı. Bugün de 10 bin dolardayız. 6-7 yıldır bize yapmadıklarını bırakmadılar. Gezi olaylarında faiz oranları yüzde 3-4’tü. IMF’yi Türkiye’den göndermiştik. Prangadan kurtarmıştı. Ama hiç durmadılar.

17-25 Aralık’ı ardından getirdiler. 6-7 Ekim’i ardından getirdiler. Yetmedi başka bir şey daha; 7 Haziran seçimlerinde HDP yüzde 13 oy aldı. Ama zihinleri orada değil. PKK’nın robotu haline gelmişler. 7 Haziran olaylarında çukur olaylarıyla yakıp yıktılar. Dertleri kalkınmak değil.

Dertleri oradaki insanlarımızın rahat etmesi değil. Türkiye’nin ayağına pranga takıp birilerinin emriyle bu ülkenin ilerlemesini engellemek. Anarşi üzerinden, ekonomik saldırılar üzerinden, değerlerimiz üzerinden bizleri terbiye etmeye çalışıyorlar.

7 Haziran’dan sonra 15 Temmuz, 15 Temmuz’dan sonra Irak’ın kuzeyinde devlet kuracaklardı kuramadılar. Ardından Afrin’de bir terör merkezi oluşturacaklar. Arasına bir terör koridoru koyacaklar Türkiye’nin Orta Doğu ile siyasi, ticari, ekonomik, gönül coğrafyasını kesecekler.

Türkiye’yi kendi bölgesinde sıkıştırmak istediler. Bizim zafiyetimizi arıyorlar. Senaryo yapıyorlar. Afrin’de Amerika dedi ki ‘oraya gidemezsin, girersen sonuca karışmayız’ dedi. Çatır çatır girdik mi? Terörün oradan kökünü kazıdık mı? Irak’ın kuzeyinde devlet kuracaklardı Tayyip Erdoğan kurdurmadı.

Irak ile İran ile aramızın en limoni olduğu zamanda bir araya geldi. Orada akamete uğrattı, kurdurmadı. Hem Tayyip Erdoğan hem Türkiye ‘Ey dünya gelecek nesillerimize iyi bir not bıraktı. Size bir emanet bırakıyorum.

Bu coğrafyada biz karar vermedikçe kimseye oyun kurdurmayız." diye sözlerine devam etti.

“Sana dört duvar verdik, istediğin duvara daya”

Figen Yüksekdağ’ın ‘Biz sırtımızı YPG’ye yaslıyoruz” sözünü hatırlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bana kızıyorlar, neymiş ben sert konuşuyormuşum. Allah’ınızı severseniz. İstanbul’daki İmamoğlu gibi PKK’ya mı yamulacaktım.

Şunu söyleyeyim. Burası Karadeniz’dir. Karadenizli’nin evladı PKK’ya yamulmaz, PKK’nın celladı olur. Kadın çıkacak diyecek ki sırtımı, PKK, PYD’ye yasladım deyip bizi tehdit etmeye çalıştı. Biz onun sırtını mı sıvazlayacaktık.

Şimdi sana 4 duvar verdik. İster o duvara daya, ister o duvara daya. Bu ülkenin birliğinin beraberliğinin büyümesinin önünde kimseye müsamaha göstermeyiz.

13-14 yaşındaki kız çocuklarımızı alıp dağlarda o hayvan Murat Karayılan’a, o hayvan Cemil Bayık’ın masasına meze yapanların burnundan fitil fitil getirmezsem. Birliğimize saldırıyorlar. Köklerimizden bizi ayırmak istiyorlar. Kimliksiz yapmak istiyorlar.

Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değildir. İstanbul’da bunların vekilleri Apo’nun İmralı’dan serbest bırakılmasını isteyecekler İstanbul’dan sonra Diyarbakır’a yürüyeceklermiş. Ne dedim, ulan sizi yürüten adam değil dedim. İstanbul’da Taksim otelinde bulundular. Bir adım öne çıktılar.

Bizim evlatlarımız onları şapa oturttu. Diyarbakır’da evlerinden çıkamadılar. Allah’ınızı severseniz. Tarihimizin terörle mücadelede güvenlik ve asayiş açısından en önemli noktasındayız. İki gün önce Antalya’daydık. 2016 yılında turizm 6.5 milyondu, bu yıl 16.5 milyona çıkacak.

Mardin’de turizm 2 yıl önce neredeyse yoktu. Şimdi 3 milyonu aştı. Bugün ülkemin her tarafında huzur var. Ama şimdi başka bir tezgahı ortaya koymaya çalışıyorlar. Benim görevim sadece yangın söndürmek değildir. Önceden olabilecekleri görüp milletimi uyandırmak.

Gerekli tedbirleri ortaya koyabilmektir. Benden öncede içişleri Bakanı oldu benden sonra da İçişleri Bakanı olacak. Ama bu memleketten bir tane var. Kimseye yedirmeyiz” diye ifade etti.

“Geçtiğimiz 7 yılda yaptıklarına benzer tezgah yapıyorlar”

HDP eşbaşkanının açıklamalarına sert tepki gösteren Bakan Süleyman Soylu, “Yeni bir tezgah yapıyorlar. Bu tezgahı size anlatmak zorundayım. Geçtiğimiz 7 yılda yaptıklarının benzerini en son Amerika döviz saldırısı yapacak, hükumetle milletin arasını açacağız. Zayıflayacağız.

4.5 yılda ilk kez seçimin olmadığı bir döneme gidiyoruz. Ben 50 yıldır bu ülkede Allah’ınızı severseniz bir ülke bu kadar kalkınmak ister, büyümek ister bu kadar seçim olur mu?

İnsanlar nasıl iş yapacaklarla 50 yıldır ilk kez hepimiz işine bakacağı, esnafın, iş adamının, emeklinin işine bakacağı herkesin işine bakabileceği bir döneme doğru gidiyoruz. Bu dönemde yine bizim anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmek istiyorlar. Hepsi bir araya geldiler.

Adamın yüzünde meymenet yok. Allah suratından rab biyesini almış. HDP eş başkanı, diyor ki ‘Kürdistan’da biz kazanacağız. Batı’da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana’da oyların hepsi Cizre’ye, Eruh’a, Silopi’ye selam’ diyor.

Şunu net bir şekilde söylemek isterim. Bu Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda büyümemesi için hazırlanan tezgahın önemli bir parçasıdır. Adam vazgeçmedi ki, İmamoğlu kazanacaksa bizim oylarla kazanacak dedi. Ankara’da Mansur kazanacaksa bizim oylarımızla kazanacak. Biz kazanacağız.

Bu sözleşmeyi nerede yaptınız. Gazi, şehit aileleriyle mi yaptınız? Yıllarda teröre milyarlarca para akıtan milletle mi yaptınız.

Bu sözleşmeyi SP Genel Başkanı Karamollaoğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FETÖ, PKK, gezi olaylarını kim yapmışsa, döviz operasyonlarını kim yaptıysa, ayağını bastığı yerde ot bitmeyen Kemal Kılıçdaroğlu ile yapmıştır. Ben bunu söylemeyeyim mi?

Şuranıza geldik bize parmak sallayanlara karşı Allah bize güç veriyor. Kuvvet veriyor. Bu cumhur ittifakının sebebi, şu insanların çektikleri. Başbakan asıldı, kolay mı bu memlekette. Annelerimize ne dediler, ‘evlatlarınızı sakın bu ülkeyi yönetmeye bulaştırmayın’ dediler.

Kendilerinden sonra gelen her başbakan, cumhurbaşkanına aynı korkuyu vermeye çalıştılar. 299 HDP ve PKK’lıyı, CHP ve İyi Parti, Saadet Partisi listelerinden, belediye başkan adaylarını söylemiyorum. Saadet Partisi Adıyaman ve her bölgede HDP ile işbirliği yapıyor.

Adamınız çıkıyor SP ile PKK işaretini beraber yapıyorlar. PKK İyi Parti’nin adamını destekliyor. Ey İyi Parti, SP’nin yöneticileri bu milleti güne kadar kimse avlayamadı sizler de avlayamayacaksınız. PKK’ya patlayıcı taşımış adam listelerinde. Apo’yu İmralı’dan çıksın diye açlık eylemi yapan kimse listelerinde.

Biz gereğini yaparız kimse endişe etmesin. Yapmak istedikleri önümüzdeki 4.5 yıla tezgah hazırlamak. Hazırladıkları tezgah şu. Belediye meclislerine gelecekler. Büyükşehirlerde siz bizim 94 belediyemizi görevden aldınız. Biz teröre yardım ve yataklık edemiyoruz.

Şimdi size büyükşehirlerde öyle bir kumpas koyalım ki görün dünyanın kaç bucak olduğunu diyorlar. Ankara, İzmir, Adana’ya, Muğla’ya şehit gelecek. Bizimkiler sokağa ismini verelim diyecek onlar da öbür sokağa PKK’lının ismini verelim diyecek.

Telafisi mümkün olmayacak işlerle karşı karşıyayız. Onlar gezi ile, 17-25 ile, ondan sonraki olaylarla karıştıramadılar. Şimdi Türkiye’yi bir başka anlayışla karşı karşıya bırakabilecek bir fitne tohumu ekmeye çalışıyorlar.

Terörle mücadelede son iki yılda 3 bin 333 teröristi, 3 bin 99 sığınak ve barınaklarını yok ettik. Bugün Cudi’de, Gabar’da operasyon var. 300’e yakın operasyonlar var. O zaman biz de terörle mücadeleyi gerçekleştirmeyelim. Biz kime ne anlatacağız bana söyler misiniz?

Yıllardır her şehit ailesini aramaktan, başınız sağ olsun dediğimde, ‘eğer bana ihtiyaç varsa bir oğlum daha var vatana kurban olsun’ diyen babaya ne diyeceğiz. 6 aylık çocuğunu kundakta bırakıp şehit olanlara ne diyeceğiz.

Bir koltuk için bir yer için, afilli afilli dolaşmak için bu ülkede bunun ne olduğunu bilmeyip de bu kervana katılanlar aklınızı başınıza alın. Doğu ve Güneydoğu’da kuş uçurtmuyoruz” diye ifade etti.

“Önümüzdeki 4.5 yıl Türkiye’nin sıçrayacağı süreçtir”

Bakan Soylu şöyle devam etti:

“Önümüzdeki 4.5 yıl Türkiye’nin sıçrayacağı 4.5 yıldır. Yerli ve milli üreteceğimiz yıldır. Ekonomide, gürül gürül adımlar atacağımız yıldır. Etrafımızdaki coğrafya dahil olmak üzere huzuru ve barışı getireceğimiz, terörün kökünü kazıyacağımız yıldır. Bunlara müsamaha göstermeyin.

Hani bunlar imza atmışlar ki sözleşmenin altına siz öyle bir imza atın ki bunlara imzanın nasıl olduğunu gösterin. Tayyip Erdoğan futbolu biliyor, ayağına top yakışıyor. 4.5 yılda O’nun ayağına topu verin de Kemal Kılıçdaroğlu ve Zillet İttifakı’nın kalesine 90’dan çaksın.

Ben İçişleri Bakan olarak söylüyorum. Siz benden daha fazla gördünüz. Eğer 31 Mart’ta zafiyete uğrarsak bunlar 1 Nisan’da doğu ve güneydoğu da masum çocukların eline taşı verir kaymakam ve valiyi sokağa çıkartmazlar. Kaseti tekrar başa sarmayalım.

Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Benim ülkem yarınlara umutla beraber gidecek. Geleceği umutla beraber karşılayacak.

Gelin bunu hep beraber sağlayacak adımı, Türkiye’nin önünü kesmeye çalışanlara, başımızda kaynar kazan kaynatmaya çalışanlara hep beraber ders verelim.”

“57 bin uyuşturucu satıcısını kodese tıktık”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucuyla mücadeleyi şöyle aktardı:

“Uyuşturucu satıcılarını okul etrafında polis görürse ayaklarını kırsın demişim. Yanlış mı demişim. Uyuşturucuyla büyük mücadele yapıyoruz. 57 bin uyuşturucu satıcısını kodese tıktık. Cumhuriyet tarihinin en büyük yakalamalarını son 6 ay 1 yıl içinde yaptık.

260 ton bonzaiyi piyasaya sunacaklardı. Zehirleyeceklerdi. İnancımıza, kardeşliğimize, birliğimize. Bana kızıyorlar İçişleri Bakanı böyle laf söyler mi, en tepede oturursan, vatandaşın derdinden anlamazsan böyle eleştirirsin. 1.5 yıl önce anne yanıma geldi.

‘Evlat oğlum esrar parası bulamadığı için gözüme yumruk attı’ dedi. 2017 yılında 941 kişi uyuşturucudan öldü. Bunu görünce Cumhurbaşkanımıza gittik. Bu işin üzerine gideceksiniz gereği neyse yerine getirin dedi. 2018 yılında Aralık ayı hariç bu sayı 491’e düştü.

Size burada söz veriyorum. Nerede varsa, her gittiğim yerde soruyorum. Bu uyuşturucu satıcılarını da onların ağa babalarını da eğer yerin yedi kat dibine gömmezsek namerdiz. Hiç kimse bizden acıma beklemesin. Aile yapımıza, temel değerlerimizin üzerine gelenlere dozer gibi gideceğiz.

Zonguldak’a bekçi geldi mi? Düdükler ötüyor mu? İlahi Tayyip Erdoğan bana dedi ki ‘Vatandaşım gece bekçi düdüğü duymazsa hesabını sana sorarım’ dedi. Bakın Türkiye’de hırsızlık son 2.5 ayda geçen yılın 2.5 ayına göre yüzde 35 düştü.

Sadece uyuşturucu, PKK, PYD, FETÖ, DHKP-C değil hırsızların da iflahını kesiyoruz. 2018 yılında 275 mafya örgütün çökerttik. Kim milletime musallat olursa ona musallat oluruz. Hiç anlamam. Bir anne evladını işe veya okula gönderdiğinde gözü arkada kalmayacak.

Amcamız camiye giderken huzurla gidecek. Esnaf dükkanını açarken akşama kadar kimse musallat olmayacak. Dünyanın en güvenli şehirleri Türkiye’de bunun çalışmasını yapıyoruz. Her yıl bir ilçe nüfusunu trafiğe kurban veriyoruz. Geçen yıl biraz sıktık 744 kişi az kaybettik.

Şimdi yüzde 40 azaltarak gidiyoruz. Yaklaşık 5 bin seviyesine düşüreceğiz. Yaya trafiğini çıkardık. Biz özellikle yaşlılarımız, çocuklarımız için okul önlerinde, yaya geçitlerinde bu sefer bizim hemşeriler de kırmızı ışıkta da geçiyor. Orada ışığa riayet edeceğiz. Işık olmayan yaya geçidinde Avrupa’ya özenirdik.

Adım atınca şoförler dururdu. Burada da 1 Nisan’dan ben o frene bastıracağım dedim. Terör örgütü dahil bütün bu alanların bakın DHKP-C diye bir terör örgütü vardı. Türkiye’nin her yerinde yöneticileri vardı. Bütün yöneticileri ya ölüdür ya da tutukludur. Bu noktaya geldik.

Biraz daha güç istiyoruz, kuvvet itiyoruz. Türkiye’yi büyütmek güçlendirmek için Türkiye’ye engel olmak isteyenlere fırsat vermemek için bizim boynumuzu Kandil’in önünde bükük bırakmayın. Şu FETÖ denen şarlatana bizi güldürmeyin. Bu seçim ders verme seçimi, fire verme seçimi değildir.

Türkiye’ye güç, kuvvet verme seçimidir. Birilerini çıldırtma seçimidir. Hem Recep Tayyip Erdoğan’a hem de Dr. Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Zonguldak’ta MHP ile centilmence bir mücadele içerisindeyiz.

Ama Türkiye’de yaptığımız ittifak herkesi ürkütmüş ve korkutmuş durumda. İnşallah buradaki centilmence mücadele devam edecek.”

Bakan Soylu, mitingin ardından Ankara’ya hareket etti.

Kaynak: İHA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ