ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan davada, oğlu darbe girişimi sırasında İstanbul'dan komutanların Akıncı Üssü'ne kaçırılmasında görev yapan ve darbe sonrasında 17 Temmuz'da firari Adil Öksüz'e ait telefondan aranarak 3 kez görüşme yaptığı belirtilen sivil sanık Hasan Balcı savunma yaptı.
Balcı, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen duruşmada yaptığı savunmada, 17 Temmuz 2016'da cenazeye katılmak üzere İstanbul'dan eşinin memleketi Güdül'e hareket ettiğini, taziye evinde otururken bir gün önce gözaltına alındığını öğrendiği oğlu Halil Burak Balcı'nın, rehberinde kayıtlı olmayan bir numaradan kendisini aradığını anlattı.
Oğlunun, Sincan Batı Adliyesinde olduğunu, mahkemeye çıkarılacağını, avukata ihtiyacı olabileceğini söylediğini savunan Hasan Balcı, bu ilk görüşmenin 60 saniye sürdüğünü iddia etti.
Ardından 3-4 kez avukatı aradığını ancak ulaşamadığını öne süren Balcı, saat 15.20'de oğlunun aynı numaradan tekrar aradığını, 10 saniyelik bu görüşmede avukata ulaşamadığını söylediğini kaydetti.
Sanık Balcı, bundan 5 dakika sonra oğlunun yeniden aradığını, yine avukatla ilgili bu görüşmenin 54 saniye sürdüğünü savundu.
Balcı, oğlunun aynı telefondan eşinin amcasına da avukat için mesaj attığını ileri sürerek, "Olayın özeti, gözaltında olan oğlumun tanımadığı bir şahsın telefonunu kullanarak beni araması ve avukat bulmamı istemesinden ibarettir." şeklinde savunma yaptı.
Oğlu Halil Burak Balcı'nın Akıncı Üssü'nden, Adil Öksüz'ün ise Kazan Jandarma Karakolundan Sincan Batı Adliyesine getirildiğini aktaran Balcı, ikisinin aynı nezarete konulduğunu söyledi.
Burada nezarethane görevlisi jandarma kıdemli başçavuşun "Mahkemeye çıkarılacaksınız, avukatınız varsa arayabilirsiniz." demesi üzerine Adil Öksüz'ün muhafaza altındaki telefonunu istediğini anlatan Hasan Balcı, nezarethane görevlilerince telefonun getirildiğini ve "Görüşmelerinizi kamera karşısında yapın, bittikten sonra telefonu tekrar bize teslim edin." denildiğini kaydetti.
Oğlunun telefonunun olmaması nedeniyle Öksüz'ün telefonunu kullandığını öne süren Balcı, oğlunun nezarethanede bulunan kişileri olayın şahitleri olarak gösterdiğini bildirdi.
Sanık Balcı, "Öksüz ile eylem ve iş birliği içinde olsaydım, gözaltına alındığım 7 Eylül'e kadar normal hayatıma devam etmezdim." iddiasında bulundu.
Duruşmaya, 11 Eylül Pazartesi günü sanık savunmalarıyla devam edilecek.
İki oğlu da darbeciİddianamede, sanık Hasan Balcı'nın suç tarihinde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunda, Atatürk Araştırma Merkezinde şube müdürü olarak görev yaptığı, küçük oğlu Halil Burak Balcı'nın Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığında MAK timinde astsubay rütbesiyle görevli olduğu ve darbe girişiminde Konya'dan İstanbul'a giderek, darbe karşıtı komutanların Akıncı Üssü'ne kaçırılması eylemine katıldığı belirtiliyor.
Balcı'nın diğer oğlu Gökhan Balcı'nın da Tekirdağ'da Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde 8. Piyade Tank Taburunda kurmay binbaşı rütbesiyle görev yaptığı, Genelkurmay Karargahında darbeye teşebbüs faaliyetine katıldığı ifade ediliyor.
Hasan Balcı'nın, 17 Temmuz 2016'da Adil Öksüz tarafından kullanılan hat ile 3 kez telefon görüşmesi yaptığı, darbeyi yönetip organize eden diğer sanıklarla eylem ve iş birliği içinde bulunduğu, darbecilerce verilen görevleri yerine getirdiği kaydediliyor.
Muhabir: Ferdi Türkten,Aylin Sırıklı,Cemil Murat Budak