Kulübün televizyonuna konuşan Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, bütçelerini de dikkate alarak 2 önemli transfer yapmak istediklerini belirterek, "Beşiktaş’ın 1. önceliği kendi oyuncularının parasını ödemektir. Biz o açıdan çok gayret içerisindeyiz. Transfer yapmak istiyoruz. Ama mış gibi transfer yapmak istemiyoruz. Şu anda 2 tane muhteşem transfer geliyor. Veli ile Tolgay... Futbola 1., 2. ve 3. bölge diye bakacak olursanız, 2. ve 3. bölgede Beşiktaş’ın kadrosu inanılmaz. 1. bölgede de çok iyi bir kadromuz var. Sporting maçı ve arkasından olan Galatasaray maçı kaleyle alakalı bir güvensizlik oluşturdu. Oyuncu güvensizliği değil. Tolga’da sakatlık durumu olduktan sonra Günay’daki tecrübe sıkıntısı ile beraber, şampiyonluk sürecinde ne yaparız endişesi oluşturdu. Onun için de kaleciyi çok önemsiyoruz. Stoper ile ilgili de çalışmalarımız var. Hayırlısıysa, bizim bütçemize uyacaksa yapacağız. Hangisi uyarsa onu yapacağız. Uyarsa ikisini de yapacağız. Belki bir üçüncüsünü de yapabiliriz ama bizim için önemli olan mali kriterlerimiz. Bu mali kriterler bütün rakiplerimiz için var. Biz o kriterleri kırmanın stadyumla beraber son noktasına geldik. O kriterlerden sonra da yolumuza bakacağız" şeklinde konuştu.
"BAZI OYUNCULARIMIZI KİRALIK OLARAK, BELKİ SATIŞ OLARAK GÖNDEREBİLİRİZ"
Devre arasında bazı oyuncuların kiralık olarak gönderilebileceğini aktaran Orman, "Sezon sonu ile ilgili bir şey söyleyemem şu anda. Devre arasıyla alakalı olarak takımımızda forma şansı bulamayan, bazı oyuncularımızı kiralık olarak, belki satış olarak gönderebiliriz. Çünkü oyuncuların da oynamayıp, körelmesi bizi rahatsız eden bir şey. Böyle niyetlerimiz olabilir" diye konuştu.
"EVSİZ MÜCADELE VERMEK ÇOK ZOR"
Siyah-beyazlı takımın bu sezon bazı maçlarını Vodafone Arena’da oynaması için çalıştıklarını belirten Başkan Orman, "Camianın bütünleşmesi ve bir futbol takımının arkasında oluşan sinerjiyi eviniz olmadan sağlaması çok zor. Geçen sene ve ondan önceki sene onu hissettik. Samet hocayla oynadığımız o seneyi stadımızda oynamakla bence çok doğru bir strateji yaptık. Dar kadromuzla da önemli bir başarı elde ettik. Çok zor bir seneydi çünkü o. Sonra Slaven hocayla birlikte, şu anda Şenol Güneş hocayla bu süreçte evsiz mücadele vermek çok zor. Bizim bütün gelirlerimiz stadyum başladıktan sonra başlıyor. Şu anda yaptığımız bütün masraflar borç hanemize yazılıyor. Bir futbol takımı var ve bunların giderleri var. Transfer beklentileri var. Nereden geliyor bu kaynaklar? Zaten yayın gelirlerimiz temlik altında, kira gelirimiz temlik edilmişti. Stadyum geliri yok. Satmış olduğumuz locaların ve VIP koltukların bedellerini stadyuma harcadık. O zaten borç hanesinde yazıyordu. Bir tek elde edebildiğimiz gelir sponsorluk gelirleri. Orada da elde ettiğimiz başarılar ortada zaten. Bunları aşıp normal bir seviye çıkabilmemiz için stadyumun bitmesi gerekiyor" dedi.
"DÜNYA SIRALAMASINDA DA İNANILMAZ DERECEDE LÜKS BİR STAT"
Vodafone Arena’nın son durum hakkında da bilgi veren Orman, "Artık zemin çalışmalarına başladık. Orada 3 tane vinç var. 2 tanesinin sökülmesi 1 hafta gibi bir süre alacak. O vinçlerin sökümüne başlandı. Artık zemine başladık. Koltuk montajına üst tribünlerden başladık. İnce işler devam ediyor. Elektro manyetik olarak epey yol kat ettik. Artık finale gelmeye başlıyoruz. Dünya sıralamasında da inanılmaz derecede lüks bir stat. Biz burayı mesela Granit Mermer falan da yapabilirdik yerleri, seramikten 6-8-10 Euro metre kare fiyatı yapabilirdik, biz terazo yaptık. AVM'lerde kullanılan ve metre karesi 65 Euro olan. Her şeyi çok özenle yaptık. Burası bir stat gibi değil saray gibi olacak. Bunun yaşayan bir stat olması önemli olan. Burada düğünler olacak. Beşiktaşlılar burada evlenecek. Kulübümüz buraya geliyor. Kulüp başkanı, BJK TV, BJK divanı ve kurulları. Müze de buraya gelecek. İnanılmaz bir müze yapıyoruz. 7/24 çalışacak restaurantlar buraya gelecek. Arkamızda Beşiktaşlıların övüneceği bir eser bırakmaya çalışıyoruz. Tahmin ediyorum sonlarına geldik. Bundan sonrası branda ile çatıyı kapatmak. Bir hafta 10 güne çatıya elektrik lambalarını takmayı hedefliyoruz. Akıllı bir stat olacak 43.000 kişi aynı anda Wi-Fi'ye bağlanabilecek" şeklinde konuştu.
"MUHTEŞEM BİR OYUNCU KADROMUZ VAR"
Fikret Orman, muhteşem bir oyuncu kadrosuna sahip olduklarını belirterek, "Normalde oyunu çirkinleştirmeden, bir sakatlığa, çirkefliğe, oyun içerisinde bir terbiyesizliğe dokunmadan, sadece futbol oynamaya, pas yapmaya çalışan bir takım var. Beşiktaş futbol takımını seyrettiğimiz zaman büyük keyif alıyoruz. Beşiktaşlı olan, olmayan. Bursaspor’a atmış olduğumuz gol bir ders niteliğindedir. Kerim’in Konyaspor’a attığı golün çıkış noktasından geldiği noktaya kadar 12-13 pas var örneğin. Ders niteliğindedir" dedi.
"ŞENOL HOCAYLA İLK GELDİĞİMDE DE ÇALIŞMAK İSTEMİŞTİM"
Teknik Direktör Şenol Güneş'ten övgüyle söz eden Başkan Orman, "Beni en çok geçtiğimiz hafta duygulandırdı. Hocamıza taraftarımızın tezahürat etmesi, hocamızın da eliyle sağ olun demesi. Çok mütevazı şekilde. Gerçek bir Beşiktaşlı gibi. Açıkçası beni çok duygulandırdı. Çok titiz bir adam. Zor tarafları da var Şenol hocamızın ama işine aşık, çok titiz, çok namuslu, iyi niyetli ve adil. Çok önemli hocalık ve insani vasıfları olan bir kişi. İyi bir yönetici. Ben Şenol hocayla ilk geldiğimde de çalışmak istemiştim. Sonra o sırada olmadı. Slaven hocayla başlamadan evvel de aklımda vardı, olmadı. Kısmet bu zamanaymış. Biz hoca diye çağırıyoruz ama aynı zamanda bir öğretmen, felsefi yanı çok güçlü, kendini iyi yetiştirmiş bu konuda. Beşiktaş’ı tarif etti. Kartallar yalnız uçar. O da bizden birisi. Bize çok iyi uyum sağladı. Ben hep şunu söylerim; Bazı insanların bedeni bizle beraber iyi bir elbise oluşturuyor. Veya Beşiktaş bedenine onun elbisesi yakışıyor. Bence Slaven Bilic’e de Beşiktaş elbisesi veya bedeni iyi oturmuştu. Slaven hocayla iyi ilişkilerimiz hala devam ediyor. Allah nasip etsin Şenol hocayla daha uzun yıllar çalışacağız" diye konuştu.
"LİVERPOOL MAÇI ACAYİP BİR MAÇTI"
Unutamadığı maçların sorulması üzerine Fikret Orman, "Liverpool maçı acayip bir maçtı. Tolgay’ın attığı gol olacak iş değildi. İnanılmaz bir maçtı. Bu seneki derbileri de sayabiliriz. Galatasaray maçında da Günay’ın elinden topu kaçırması, 1 dakika sonra Mario’nun atması. Gökhan Töre’nin fenomen hareketleri. Bu sene çok güzel goller attık hakikatten" ifadelerini kullandı.
"STADIN İÇERİSİNDE VEYA BAŞKA BİR YERDE DURDUĞUM ZAMAN GOL GELECEK DİYE HİSSEDİYORUM"
Totemini açıklayan Başkan Orman, "Stadın içerisinde veya başka bir yerde durduğum zaman gol gelecek diye hissediyorum. Çıkıyorum. Herkes gittiğimi zannediyor. Başka bir yere gidip oradan seyrediyorum, tek izliyorum bazı zamanlarda. Ama şunu söyleyebilirim, hissediyorum bazen. Ben futboldan iyi anlarım. Golün geldiğini, gelmediğini, ne zaman geleceğini, nerede sıkıştığını hissediyorum" dedi.
"BEŞİKTAŞ DİVAN TOPLANTISI ŞOV YAPILACAK BİR YER DEĞİLDİR"
Orman, Beşiktaş Divan Toplantıları hakkında da şu yorumda bulundu:
"Bizden evvel Divan Kurulu toplantıları bu kadar şeffaf yayınlanmıyordu. Bizim gizli kapaklı bir gündemimiz olmadığı için yayınlansın kararını biz verdik. Ben bir Divan Kurulu üyesiyim. 31 yıllık Beşiktaş kongre üyesiyim. 32. yılıma giriyorum. Daha evvel de Divan Kurulu'na gelir konuşmalar yapardım, yönetimlerle alakalı. Hemen hemen her divan toplantısına da katılırdım. Divan bir istişare yeri. Akil olan uzun süre kongre üyeliği yapmış kişiler oraya gelecekler, fikirlerini, doğru gördüklerini tavsiye niteliğinde yönetim kuruluna iletecekler. Şunu görüyorum, bunlar yayınlandığı için bir şov haline geldi. Önümüzdeki dönemden itibaren, seçimden önceki divan toplantısında yine aynı şekilde devam edeceğiz. Eğer biz seçilirsek, bizim irademiz ile bundan sonraki divan toplantıları böyle yayınlanmayacak. Çünkü orasını artık bir şov haline getirmeye başladık. Beşiktaş divan toplantısı şov yapılacak bir yer değildir. Konuşan kişiler de hep aynı kişiler. Konuştukları konular da çok tekdüze. Son divan toplantısında da söyledim. İnsanların anlaması lazım. Biz ne yapıyoruz da, yapmamamız lazım. Ne yapmıyoruz da, yapmamız lazım. Veya nasıl yapmamız lazım. Açık konuşalım. Beşiktaş stadını yapıyor. Yapmaması mı lazım? Yapıyorken lüks yapıyor, daha mı az lüksünü yapması lazım? Çatısını açık mı oynaması lazım? Ara transferde, transfer yapmaması mı lazım? Futbolcu satması mı lazım?"
"NEYİ NASIL YAPACAĞINI ANLAT MİLLET BİLSİN"
Beşiktaş'ın borçları hakkında da konuşan Başkan Orman, "Herkes Beşiktaş’ın borcuyla alakalı konuşuyor. Bunu konuşmak kadar kolay bir şey yok. Fakat anlattığınızı, insanların algılaması lazım. Biz geldiğimiz zaman, alınan avanslar borç olarak gösterilmiyordu. Siz bir sponsorluk anlaşması yaptınız. Oradan 10 senelik parayı aldınız, harcadınız. Onu borç olarak göstermiyorsunuz. Bu avans diyorsunuz, nasıl olsa bunu geri ödemeyeceğiz. Mesela loca sattınız. Aldınız parasını. Bu nasıl olsa geri ödenmeyecek, bu da borç değildir. Kombine sattınız, borç değildir. İstikbal ile alakalı ne sattıysanız borç olarak gösterilmiyordu. Biz bunu değiştirdik. Aldığınız avans bir borçtur. Siz bir işyerinde çalışıyorsunuz. 5 lira maaşınız var. Birisine de 50 lira borcunuz var. Patronunuza gittiniz. 10 aylık maaşımı bana ver diyorsunuz. Borcunuz kapandı. 1 ay geçti evin kirası geldi. Maaş yok. Nereden ödeyeceksin bunu? Yani şirketten aldığın avansta bir borçtur diyoruz biz. Stat açılmadan locaları sattık, bunu borca yazdık. Kombine sattık, borca yazdık. Sponsorluk anlaşmasından bir para aldıysak borca yazdık. O bir artı olarak gözüküyor. Beşiktaş’ta oynayan yerli-yabancı tüm sporcular Avrupa paralarıyla oynuyorlar. Kur artınca, artıyor. Kullanılmış olan krediler, dolar bazında alınmış. Şu anda bir seçim sürecine gidiyoruz. Peki sen ne yapacaksın? Ben zaten diyorum ki aday olanlar devre arasında adaylıklarını açıklasınlar. Beşiktaş takımı şampiyonluğa giderken, son dakikalarda, oldu mu, olmadı mı diye aday olmayacaklar. Stat bitti mi, bitmedi mi diye aday olmayacaklar. Şimdi diyecekler ki, ben adayım. Bu arkadaşlarımız, konuşanlar, her kimse borcu bu şekilde arttırdılarsa, onlar da nasıl indireceklerini, neyi nasıl yapacaklarını anlatsınlar. Proje olarak anlatsınlar, fikir olarak anlatsınlar. Desinler ki, 'ben Beşiktaş’ın borcunu kapatacağım. Fulya’yı satacağım' Bir fikir bu. Doğru fikir, yanlış fikir. Nasıl yapacaksan çık anlat. Neyi nasıl yapacağını anlat millet bilsin. Çıkacaksın kendi resmini göstermeye, demogoji yapmaya. Hayır. Her zaman söylüyorum tenkit edilen işler yapıyoruz. İnsanlar bizi tenkit edebilirler, etmeliler. Oturduğumuz makamlar, rakibi olacak makamlar. Artık Beşiktaş 2012 senesinde değil. 2012 senesinde aday olmaktan çekinenler şu anda niçin çekinsinler ki? Stadın izni yoktu. Aldık, yaptık. Beşiktaş’ın geliri 130 milyon TL’ydi. 500 milyon TL’ye çıkarttık. Ümraniye’yi, Fulya’yı yaptık. Akatlar’ı yapıyoruz. Pendik’i yaptık, bitiriyoruz. Daha önemli projelerimizi anlatacağız. Ancak bize karşı aday olmak isteyen arkadaşlar varsa, olmalıdırlar. Ben adayım diyorlarsa bugün diyecekler. Geçen sene Beşiktaş şampiyonluğu son 3 maçta kaybedince herkes bir anda aday reaksiyonuna çıktı. Ben diyorum ki hiç çekinmeyin arkadaşlar. Beşiktaş divanında konuşmalar olmalıdır. Orası çay, kahve içme yeri değildir. Ama divanda aynı 10 kişi konuşmasın. Duyuyorum Divan Başkanımız aday olmak istiyormuş. Olmalıdır. Neden olmasın? Beşiktaş başkan adaylığı kimsenin tekelinde değildir. Kendinde Beşiktaş Başkanlığı potansiyeli gören herkes olsun. Zaman içerisinde tabi ki söyleyeceklerim var. Konuşacaklarım var. Günü geldiğinde konuşurum. Ben bu mahallenin çocuğuyum, bu mahallenin içinde doğdum. Bu görevi bitirdikten sonra da bu mahallenin içinde gezeceğim. Gidecek bir yerim yok. Ben o maça gideceğim. O genel kurula geleceğim. Bir başkası gibi değilim. Süleyman ağabey gibi aynı mahallenin çocuğuyum. Bu insanların içerisinden geldim, başka insanları da tanımıyorum, başka dostluklarım da yok" açıklamasında bulundu.
"BİR GÜN GELDİĞİNDE BEŞİKTAŞ HAKKINDA BİR KİTAP YAZMAK İSTİYORUM"
Başkanlık dönemin ardından Beşiktaş hakkında bir kitap yazmak istediğini söyleyen Fikret Orman, "Öyle bir niyetim var. Pek çok anım var, paylaştıklarım ve paylaşmadıklarım var. Allah rahmet eylesin Süleyman ağabeye söylüyordum. Süleyman Seba’da pek çok gizli bilgi de vardı. Süleyman Seba’ya derdim hep yaz diye. Bir gün geldiğinde Beşiktaş hakkında bir kitap yazmak istiyorum. Adı ne olur diye düşünmedim. 'Bilinmeyen Gerçekler' olabilir. Ben Beşiktaş’ı çok seviyorum. Beşiktaşlı olmaktan acayip derecede keyifliyim. Doğduğum günden beri böyleyim. Beşiktaşlılığın bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Siyah ile beyazın insanda bırakmış olduğu farklılık Beşiktaş’ta vardır. Biz herkesten farklıyız, farklı olduğumuz için de çok mutlu olduğumuzu söyleyebilirim. Bir Beşiktaş taraftarı olarak çok mutluyum. Allah'a hamdolsun bu camiaya hizmet etme fırsatı buldum. Hayatımda elde ettiğim en önemli görevdir" şeklinde konuştu.