14-10-2015 16:24
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Ankara’daki terör saldırısını gerçekleştiren teröristin Suruç bombacısının ağabeyi olduğu yönündeki iddiayla ilgili, "Tabii ki olasılıklar arasındaydı, doğrusu bu isim açığa çıktıktan sonra çok şaşırmadık" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Ankara’daki saldırıda hayatını kaybeden Dicle Deli’nin ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Yüksekdağ, ziyaretin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin "Ankara’daki saldırıyı gerçekleştiren bombacının Suruç’taki bombalı saldırıyı yapanın ağabeyi Yunus Emre Alagöz olduğu iddia edildi. Bu konuda bilginiz var mı?" sorusuna Figen Yüksekdağ, "Biz de basın kanalıyla bunu duyduk. O yönde şüpheler vardı. Diyarbakır bombacısının ağabeyi olduğu yönünde şüpheler vardı. Ama bu şüphelerin hiçbirisi sağlıklı yönde araştırmadı. Biliyorsunuz ipin koptuğu nokta Diyarbakır bombalaması. Eğer Diyarbakır bombalaması sağlıklı bir şekilde araştırılabilseydi, Adıyaman, dokumacılar grubu, çay ocağı çevresinde oluşan örgütlenme yapısına doğru bir biçimde müdahale edilebilseydi bugün Sayın Başbakanın o 22-30 arası bombacı diye tarif ettiği yapıya ulaşmak çok daha mümkün olacaktı. Başbakan ’herhangi bir delil olmadığı için tutuklama yapamayız’ diyordu ya, delilin en büyüğü ve geçerlisi aslında Diyarbakır bombalamasında açığa çıkan bilgilerdi. Diyarbakır bombacısının da ağabeyinin içinde olduğu bir yapının bundan sonraki dönemde canlı bomba olmak üzere devrede olduğunu gösteriyordu. Ama bu bilgilerin üzerine gidilmedi, soruşturulmadı, araştırılmadı. Soruşturulup, araştırılmanın ötesinde tedbir alınmadı, müdahale edilmedi. Operasyon yapılması gerekiyordu" değerlendirmesinde bulundu.
"IŞİD ÖRGÜTLENİYOR"
Suruç saldırısından sonra gerekli tedbirlerin alınmadığını iddia eden Yüksekdağ, "Suruç bombalamasının arkasından yapılan operasyonun sonucunun Ebu Hanzala adıyla bilinen bir fail, şüpheli bir ay mı, iki ay mı tutuklu kaldı salıverildi. Neden salıverildiğini de bilmiyoruz. Çok büyük ihtimalle delil yetersizliğinden olabilir. Bu süreç içerisinde Suruç bombalamasından sonra yapılan gözaltı ve tutuklamaların da devamı getirilmedi. Gözaltına alınanlar, tutuklananlar serbest bırakıldı" diye konuştu.
"Bu ismin telafuz edilmesi sizi şaşırttı mı, yoksa bekliyor muydunuz?" sorusuna Yüksekdağ, "Tahmin ediliyordu ama doğrusu sadece Diyarbakır bombacısının ağabeyi ile sınırlı bir yapıdan bahsetmiyoruz. Bu, sorunu daraltmak olur. Çok geniş bir alanda IŞİD Türkiye’de örgütlendi ve örgütleniyor. Canlı bomba ve örgütlenme alanında kaç kişinin olduğunu bilmiyoruz ama bildiğimiz, tahmin ettiğimiz bir şey var. Bu MİT tarafından biliniyor. Bize gelen bilgiler de aynı zamanda bu yönlü. Bizim gayriresmi kanallardan ama güvencesi olan kanallardan aldığımız bazı duyumlar var. MİT’in bilgisi dahilinde, hatta birçok yerde onayı dahilinde bu yapı çalışma, örgütleme yapıyor. IŞİD militanı bunlar, başkaları değil. Tabii ki olasılıklar arasındaydı, doğrusu bu isim açığa çıktıktan sonra çok şaşırmadık" şeklinde cevap verdi.
Açıklamaların ardından Yüksekdağ, buradan ayrıldı.
(İHA)
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Ankara’daki saldırıda hayatını kaybeden Dicle Deli’nin ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Yüksekdağ, ziyaretin ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin "Ankara’daki saldırıyı gerçekleştiren bombacının Suruç’taki bombalı saldırıyı yapanın ağabeyi Yunus Emre Alagöz olduğu iddia edildi. Bu konuda bilginiz var mı?" sorusuna Figen Yüksekdağ, "Biz de basın kanalıyla bunu duyduk. O yönde şüpheler vardı. Diyarbakır bombacısının ağabeyi olduğu yönünde şüpheler vardı. Ama bu şüphelerin hiçbirisi sağlıklı yönde araştırmadı. Biliyorsunuz ipin koptuğu nokta Diyarbakır bombalaması. Eğer Diyarbakır bombalaması sağlıklı bir şekilde araştırılabilseydi, Adıyaman, dokumacılar grubu, çay ocağı çevresinde oluşan örgütlenme yapısına doğru bir biçimde müdahale edilebilseydi bugün Sayın Başbakanın o 22-30 arası bombacı diye tarif ettiği yapıya ulaşmak çok daha mümkün olacaktı. Başbakan ’herhangi bir delil olmadığı için tutuklama yapamayız’ diyordu ya, delilin en büyüğü ve geçerlisi aslında Diyarbakır bombalamasında açığa çıkan bilgilerdi. Diyarbakır bombacısının da ağabeyinin içinde olduğu bir yapının bundan sonraki dönemde canlı bomba olmak üzere devrede olduğunu gösteriyordu. Ama bu bilgilerin üzerine gidilmedi, soruşturulmadı, araştırılmadı. Soruşturulup, araştırılmanın ötesinde tedbir alınmadı, müdahale edilmedi. Operasyon yapılması gerekiyordu" değerlendirmesinde bulundu.
"IŞİD ÖRGÜTLENİYOR"
Suruç saldırısından sonra gerekli tedbirlerin alınmadığını iddia eden Yüksekdağ, "Suruç bombalamasının arkasından yapılan operasyonun sonucunun Ebu Hanzala adıyla bilinen bir fail, şüpheli bir ay mı, iki ay mı tutuklu kaldı salıverildi. Neden salıverildiğini de bilmiyoruz. Çok büyük ihtimalle delil yetersizliğinden olabilir. Bu süreç içerisinde Suruç bombalamasından sonra yapılan gözaltı ve tutuklamaların da devamı getirilmedi. Gözaltına alınanlar, tutuklananlar serbest bırakıldı" diye konuştu.
"Bu ismin telafuz edilmesi sizi şaşırttı mı, yoksa bekliyor muydunuz?" sorusuna Yüksekdağ, "Tahmin ediliyordu ama doğrusu sadece Diyarbakır bombacısının ağabeyi ile sınırlı bir yapıdan bahsetmiyoruz. Bu, sorunu daraltmak olur. Çok geniş bir alanda IŞİD Türkiye’de örgütlendi ve örgütleniyor. Canlı bomba ve örgütlenme alanında kaç kişinin olduğunu bilmiyoruz ama bildiğimiz, tahmin ettiğimiz bir şey var. Bu MİT tarafından biliniyor. Bize gelen bilgiler de aynı zamanda bu yönlü. Bizim gayriresmi kanallardan ama güvencesi olan kanallardan aldığımız bazı duyumlar var. MİT’in bilgisi dahilinde, hatta birçok yerde onayı dahilinde bu yapı çalışma, örgütleme yapıyor. IŞİD militanı bunlar, başkaları değil. Tabii ki olasılıklar arasındaydı, doğrusu bu isim açığa çıktıktan sonra çok şaşırmadık" şeklinde cevap verdi.
Açıklamaların ardından Yüksekdağ, buradan ayrıldı.
(İHA)
