22-12-2015 23:21
Tahşiyeciler grubuna yönelik kumpas kurulduğu iddiasıyla 33 sanığın yargılandığı davada firari sanık Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak, “Müvekkilimin ifadesinin alınması için adli yardıma başvurulsa, orada ifade vermeye hazır. Kırmızı Bülten ABD’de geçerli değil" dedi.
“Tahşiyeciler” olarak bilinen gruba kumpas kurdukları iddiasıyla firari sanık Fethullah Gülen ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski Emniyet Müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün ve Ömer Köse’nin de aralarında bulunduğu 9’u tutuklu 33 sanıklı davaya öğle arasının ardından devam edildi. Duruşmanın öğleden sonraki oturumu, sanık avukatlarının beyanlarıyla devam etti. Davanın firari sanığı Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında verilmiş bir mahkeme kararı olmadığını söyleyerek, “Ergenekon davasında verilen karar gibi ’FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü), PYD (Paralel Devlet Yapılanması)’ denilmesi yasaklanmalı. Müvekkilim hakkında yokluğunda tutuklama kararı verilmiştir. Bunun gerekçesi ise kaçak olarak yurt dışında bulunması” dedi.
“KIRMIZI BÜLTENİ ABD KABUL ETMİYOR”
Avukat Nurullah Albayrak, müvekkilinin kaçak olması için mahkemenin önce adresine tebligat çıkarması, ulaşılamazsa gazeteye ilan verilmesi gerektiğini söyleyerek, “Mahkeme müvekkilime ulaşma konusunda hangi girişimi yaptı da ulaşamadı? Müvekkilim 15 yıl önce yurt dışına çıkmış, bu dava ile ilgisi yok. Kırmızı Bülten’i ABD de kabul etmiyor. Müvekkilimin ifadesinin alınması için istinabeye (adli yardım) başvurulsa, orada ifade vermeye hazır” diye konuştu.
“AYNI SUÇTAN TEKRAR YARGILANAMAZ”
Gülen hakkında her ilde dava açıldığını söyleyen avukat Albayrak, “Biz hepsine gider savunma yaparız. Müvekkilim ‘terör örgütü kurma ve yönetme’ suçundan hakkında açılan davada 2000 yılında yargılanıp beraat etti. Aynı suçtan tekrar yargılanamaz” şeklinde konuştu.
Sanık avukatlarından Cemalettin Mutlu ise, Bakırköy Adalet Sarayı’nda görülen Tahşiye davasının karara bağlanmadan iddianamenin kabul edilmesini eleştirdi. Mutlu duruşmada, “Ya sanıklar beraat etmeseydi? Ya hüküm giyselerdi? “ ifadelerini kullandı.
Duruşmada daha sonra söz alan sanık avukatları, mahkemenin tarafsızlığı konusunda kuşku duyduklarını söyleyerek, reddi hakim talebinde bulundular.
Taleplerin dinlenmesinin ardından duruşmaya ara veren mahkeme, sesli ve görüntülü kayıt altına alınan duruşmanın tutanağa dönüştürülmesine karar verdi. Sanık avukatlarının reddi hakim taleplerini açıklayıcı mahiyette beyanda bulunmak üzere süre talep etmelerini dikkate alan mahkeme, daha önce 23 ve 24 Aralık 2015 olarak belirlediği duruşmayı 25 Aralık Cuma günü saat 10.00’a erteledi.
MİT: “RADİKAL TAHŞİYECİLER GRUBU DİYE BİR ÖRGÜTE DAİR TESPİT BULUNMADI”
Davanın öğleden önceki oturumunda, Tahşiye grubuna yönelik Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) yazı geldiği belirtilmişti. MİT Hukuk Müşaviri Ümit Ulvi Canik imzalı yazıda, ’Radikal Tahşiye Grubu’, ‘El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan Grubu’ veya ‘Radikal Mehmet Doğan Grubu’ adı altında herhangi bir örgüt veya silahlı terör örgütüne dair bir tespit bulunmadığı ifade edildi. MİT’ten gelen yazıda, “Tahşiye grubu isimli dini motifli yapılanma hakkında ise; Müsteşarlığın faaliyet konuları kapsamında teşkilat usul, prensip ve teknikleri kullanılarak yürütülen rutin çalışmalar esnasında Mehmet Doğan’ın kaleme aldığı ‘Esrarname’ adlı kitapta ayeti hadis ve Risale-i Nurlar’dan alıntılarla yaptığı şerhlerde ‘Şuayb Bin Salih’ olarak adlandırdığı Usame Bin Ladin’i ‘Mehdi’nin Komutanı’, El Kaide’yi ise ‘Mehdi’nin Askerleri’ olarak izah ettiği yönünde istihbari bilgi, duyum elde edildi. Ancak söylem bazında dile getirdiği söz konusu bilgi, duyumun şiddete veya silahlı teşkilatlanmaya dönüştürüldüğüne dair bir tespitimizin olmadığı, gruba yönelik İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne 3 Aralık 2008 tarihi öncesinde ya da sonrasında intikal ettirilen herhangi bir not ya da yazı bulunmadığı tespit edilmiştir” denildi.
İDDİANAMEDE GÜLEN VE KARACA’NIN 235,5 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
İddianamede, bir numaralı sanık Fethullah Gülen ile örgüt yöneticiliği ile suçlanan Hidayet Karaca’nın "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek", "resmi belgede sahtecilik" ve "iftira" suçlarından toplam 70 yıldan 235,5 yıla kadar hapsi isteniyor. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse’nin de aralarında bulunduğu 9’u tutuklu diğer 31 sanığın ise "silahlı örgüte üye olmak", "resmi belgede sahtecilik" ve "iftira" suçlarından toplam 63 yıl 4 aydan 228 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
(İHA)
“Tahşiyeciler” olarak bilinen gruba kumpas kurdukları iddiasıyla firari sanık Fethullah Gülen ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski Emniyet Müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün ve Ömer Köse’nin de aralarında bulunduğu 9’u tutuklu 33 sanıklı davaya öğle arasının ardından devam edildi. Duruşmanın öğleden sonraki oturumu, sanık avukatlarının beyanlarıyla devam etti. Davanın firari sanığı Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında verilmiş bir mahkeme kararı olmadığını söyleyerek, “Ergenekon davasında verilen karar gibi ’FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü), PYD (Paralel Devlet Yapılanması)’ denilmesi yasaklanmalı. Müvekkilim hakkında yokluğunda tutuklama kararı verilmiştir. Bunun gerekçesi ise kaçak olarak yurt dışında bulunması” dedi.
“KIRMIZI BÜLTENİ ABD KABUL ETMİYOR”
Avukat Nurullah Albayrak, müvekkilinin kaçak olması için mahkemenin önce adresine tebligat çıkarması, ulaşılamazsa gazeteye ilan verilmesi gerektiğini söyleyerek, “Mahkeme müvekkilime ulaşma konusunda hangi girişimi yaptı da ulaşamadı? Müvekkilim 15 yıl önce yurt dışına çıkmış, bu dava ile ilgisi yok. Kırmızı Bülten’i ABD de kabul etmiyor. Müvekkilimin ifadesinin alınması için istinabeye (adli yardım) başvurulsa, orada ifade vermeye hazır” diye konuştu.
“AYNI SUÇTAN TEKRAR YARGILANAMAZ”
Gülen hakkında her ilde dava açıldığını söyleyen avukat Albayrak, “Biz hepsine gider savunma yaparız. Müvekkilim ‘terör örgütü kurma ve yönetme’ suçundan hakkında açılan davada 2000 yılında yargılanıp beraat etti. Aynı suçtan tekrar yargılanamaz” şeklinde konuştu.
Sanık avukatlarından Cemalettin Mutlu ise, Bakırköy Adalet Sarayı’nda görülen Tahşiye davasının karara bağlanmadan iddianamenin kabul edilmesini eleştirdi. Mutlu duruşmada, “Ya sanıklar beraat etmeseydi? Ya hüküm giyselerdi? “ ifadelerini kullandı.
Duruşmada daha sonra söz alan sanık avukatları, mahkemenin tarafsızlığı konusunda kuşku duyduklarını söyleyerek, reddi hakim talebinde bulundular.
Taleplerin dinlenmesinin ardından duruşmaya ara veren mahkeme, sesli ve görüntülü kayıt altına alınan duruşmanın tutanağa dönüştürülmesine karar verdi. Sanık avukatlarının reddi hakim taleplerini açıklayıcı mahiyette beyanda bulunmak üzere süre talep etmelerini dikkate alan mahkeme, daha önce 23 ve 24 Aralık 2015 olarak belirlediği duruşmayı 25 Aralık Cuma günü saat 10.00’a erteledi.
MİT: “RADİKAL TAHŞİYECİLER GRUBU DİYE BİR ÖRGÜTE DAİR TESPİT BULUNMADI”
Davanın öğleden önceki oturumunda, Tahşiye grubuna yönelik Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) yazı geldiği belirtilmişti. MİT Hukuk Müşaviri Ümit Ulvi Canik imzalı yazıda, ’Radikal Tahşiye Grubu’, ‘El Kaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan Grubu’ veya ‘Radikal Mehmet Doğan Grubu’ adı altında herhangi bir örgüt veya silahlı terör örgütüne dair bir tespit bulunmadığı ifade edildi. MİT’ten gelen yazıda, “Tahşiye grubu isimli dini motifli yapılanma hakkında ise; Müsteşarlığın faaliyet konuları kapsamında teşkilat usul, prensip ve teknikleri kullanılarak yürütülen rutin çalışmalar esnasında Mehmet Doğan’ın kaleme aldığı ‘Esrarname’ adlı kitapta ayeti hadis ve Risale-i Nurlar’dan alıntılarla yaptığı şerhlerde ‘Şuayb Bin Salih’ olarak adlandırdığı Usame Bin Ladin’i ‘Mehdi’nin Komutanı’, El Kaide’yi ise ‘Mehdi’nin Askerleri’ olarak izah ettiği yönünde istihbari bilgi, duyum elde edildi. Ancak söylem bazında dile getirdiği söz konusu bilgi, duyumun şiddete veya silahlı teşkilatlanmaya dönüştürüldüğüne dair bir tespitimizin olmadığı, gruba yönelik İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne 3 Aralık 2008 tarihi öncesinde ya da sonrasında intikal ettirilen herhangi bir not ya da yazı bulunmadığı tespit edilmiştir” denildi.
İDDİANAMEDE GÜLEN VE KARACA’NIN 235,5 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
İddianamede, bir numaralı sanık Fethullah Gülen ile örgüt yöneticiliği ile suçlanan Hidayet Karaca’nın "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek", "resmi belgede sahtecilik" ve "iftira" suçlarından toplam 70 yıldan 235,5 yıla kadar hapsi isteniyor. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse’nin de aralarında bulunduğu 9’u tutuklu diğer 31 sanığın ise "silahlı örgüte üye olmak", "resmi belgede sahtecilik" ve "iftira" suçlarından toplam 63 yıl 4 aydan 228 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
(İHA)
