KONYA (AA) - Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasında, örgütün bir dönem sözde "bölge imamlarından" şüpheli F.G, gizliliği ön planda tutan FETÖ'nün aldığı tedbirleri anlattı.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde "şüpheli" sıfatıyla ifadesi alınan F.G, "cemaat" içerisinde gizliliğe çok önem verildiğini söyledi. Bu yönde, "tedbir" adı altında çok sayıda uygulamanın olduğuna işaret eden F.G, bunların en başında "kod isim" uygulamasının geldiğini belirtti.
Örgüt mensuplarının "kod isim" kullandığına değinen F.G, kimsenin cemaattekilerin gerçek ismini bilmediğini dile getirdi.
"Anahtarlıktaki taşla teyemmüm abdesti tedbiri"
F.G, büyük ve önemli mütevelli toplantılarında telefonların toplanması, kapatılması veya oda dışında bırakılması gibi tedbirlerin de uygulandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Genelde önemli devlet memurluğu görevinde bulunan asker, polis, savcı gibi meslek gruplarında cemaat mensuplarının göz imasıyla namaz kılmasının istendiğini biliyorum. Bu kişilerin öğle ve ikindi namazlarını birlikte kılması istenirdi. Bir toplantıda anahtarlıklarımızın baş kısmı olan metalin ve plastiğin yerine taş kullanarak, bu taşa elimizi vurmak suretiyle teyemmüm abdesti alınabileceği yönünde bir tedbirin uygulanacağını duymuştum."
Birkaç kez göz imasıyla namaz konusunu derslerinde işlenmesinin istendiğini anlatan F.G, "Bu kişilere gizliliğin dikte edilmesindeki asıl amacın, hayali bir düşman olgusu oluşturularak mağduriyet ve mazlumiyet yaşayabilecekleri paranoyası üzerinden örgüte olan bağımlılığın devam ettirilmesi olduğunu düşünüyorum." dedi.
Örgütte "Hiçbir şeyi sorgulama, mutlak itaat et, kurtul" ilkesinin çok önemli kabul edildiğini vurgulayan F.G, bu ilkenin cemaatin mihenk taşı olduğunu ifade etti.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde "şüpheli" sıfatıyla ifadesi alınan F.G, "cemaat" içerisinde gizliliğe çok önem verildiğini söyledi. Bu yönde, "tedbir" adı altında çok sayıda uygulamanın olduğuna işaret eden F.G, bunların en başında "kod isim" uygulamasının geldiğini belirtti.
Örgüt mensuplarının "kod isim" kullandığına değinen F.G, kimsenin cemaattekilerin gerçek ismini bilmediğini dile getirdi.
"Anahtarlıktaki taşla teyemmüm abdesti tedbiri"
F.G, büyük ve önemli mütevelli toplantılarında telefonların toplanması, kapatılması veya oda dışında bırakılması gibi tedbirlerin de uygulandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Genelde önemli devlet memurluğu görevinde bulunan asker, polis, savcı gibi meslek gruplarında cemaat mensuplarının göz imasıyla namaz kılmasının istendiğini biliyorum. Bu kişilerin öğle ve ikindi namazlarını birlikte kılması istenirdi. Bir toplantıda anahtarlıklarımızın baş kısmı olan metalin ve plastiğin yerine taş kullanarak, bu taşa elimizi vurmak suretiyle teyemmüm abdesti alınabileceği yönünde bir tedbirin uygulanacağını duymuştum."
Birkaç kez göz imasıyla namaz konusunu derslerinde işlenmesinin istendiğini anlatan F.G, "Bu kişilere gizliliğin dikte edilmesindeki asıl amacın, hayali bir düşman olgusu oluşturularak mağduriyet ve mazlumiyet yaşayabilecekleri paranoyası üzerinden örgüte olan bağımlılığın devam ettirilmesi olduğunu düşünüyorum." dedi.
Örgütte "Hiçbir şeyi sorgulama, mutlak itaat et, kurtul" ilkesinin çok önemli kabul edildiğini vurgulayan F.G, bu ilkenin cemaatin mihenk taşı olduğunu ifade etti.