OSMANİYE (AA) - Osmaniye'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında "silahlı terör örgütü yönetme", "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından 154'ü tutuklu 381 sanık hakkında 32 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, mahkemece kabul edildi.
FETÖ/PDY'nin, Osmaniye'deki "çatı yapılanmasına" yönelik Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Cumhuriyet savcısının farklı meslek gruplarından 154'ü tutuklu 381 sanık hakkında 32 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle hazırladığı bin 457 sayfalık iddianame, Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Başsavcılıkça başlatılan soruşturmada örgütün Osmaniye yapılanmasının, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e bağlı çalışan "Gaziantep Büyük Bölge" sorumluluğunda olduğu ve kentte sözde "il imamı" düzeyinde örgütlenmenin bulunduğu belirtildi.
Örgütün Gaziantep bölge sorumlusuna bağlı olarak sözde "Osmaniye il imamı" görevini sırasıyla şüpheliler M.G, E.Ş, Y.Y. ve M.T'nin, örgütün son döneminde sözde "üçlü il imamı" yönetiminde ise E.A, B.Ş. ve M.A'nın yer aldığı anlatılan iddianamede, Osmaniye'nin örgüt yapılanmasında 6 bölgeye ayrıldığı aktarıldı.
İddianamede, örgüt yapılanmasında FETÖ'ye kazandırılmaya çalışılan kişilerin meslek gruplarına göre ünitelere ayrıldığı, milli eğitim çalışanlarından mühendislere kadar sorumlular belirlendiği ifade edildi.
Örgüte kazandırılmaya çalışılan ve dini duyguları istismar edilerek kendilerinden "sadaka, burs, bağış ve kurban" adı altında parasal kaynak temin edilen kişilerin sohbet gruplarına bölündüğü, "alt mütevelli grubu" diye adlandırılan ve beşer-altışar kişiden oluşan sohbet gruplarının da sorumluları olduğuna yer verilen iddianamede, örgüte parasal kaynak temini ve eleman kazandırılması, örgüt faaliyetlerinin sözde yasal zemine oturtulması için vakıf ve dernek kurulmasına özellikle önem verildiği anlatıldı.
İddianamede, örgüt tarafından kurulan "Lotus Yemekçilik AŞ" isimli şirketin görünürde yemekçilik yaptığı ancak örgüte ait paraların yasal dayanağa kavuşturulması ve örgüt üyelerinin sigortalılık girişlerinin yapılması amacıyla da kullanıldığı ifade edilerek, personelden hangi şartlarda himmet toplandığı bilgisi de şüphelilerin ifadeleriyle aktarıldı.
"TT" olandan himmetŞüpheli M.A. iddianamede yer verilen ifadesinde, örgüte ait çok sayıda kuruluşta farklı görevlerde çalıştığını anlattı.
Örgüt bünyesindeki iş yerlerinde çalışırken aldığı ücretten örgüte finansal destek anlamında herhangi bir para kesilmediğini ileri süren M.A, "Örgüt yapılanmasında maaşlardan parasal kesinti, 'tayine tabi' demek olan 'TT' personelden yapılır, örgüt bünyesindeki bir yerde 3 sene çalışırsanız bu sürede 'TT' olma hakkı tanınır. 'TT' olmayı kabul ederseniz yurt içi veya yurt dışında olmak üzere örgüt maaşınızdan kesinti yapar ve istediği yere sizi tayin eder, bir yerde de en fazla 3 yıl çalışabilirsiniz. Daha sonra tayin görmek durumundasınız." ifadelerini kullandı.
M.A, örgütün sözde "il imamlarından" E.Ş'nin ayda bir kez örgütün 17 ilinin bağlı olduğu sözde "Gaziantep bölge imamı" M.K'nin başkanlık yaptığı toplantıya katılmak üzere Gaziantep'e gittiğini, Pensilvanya'dan gelen bilgilerin M.K. tarafından sözde "il imamları"na bildirildiğini anlattı.
Y.K. de örgüt bünyesinde çalışan personelin, sözde "il imamı"nın onayı ile "TT" personel sıfatı kazandıklarını, bu kişilerin örgüte bağlı, sadık kişiler olduğunu belirtti.
"TT" seçilenlerin maaşlarının yüzde 10’unu himmet olarak bağlı bulundukları muhasebeciye düzenli ödediklerini vurgulayan Y.K, değerli eleman olmak için de örgüte "himmet, burs, sadaka ve kurban" adı altında para verilmesi gerektiğini kaydetti.
"Devlete sızmak için sınırsız harcama yetkisi"Gizli tanık Kardelen de toplantılarda örgütün muhasebecisi M.T'nin toplanan parayla ilgili sözde "il imamı" E.Ş'ye sinevizyonda rapor halinde sunum yaptığını, ayrıca gelen paranın planlamasının gerçekleştirildiği bilgisini verdi.
FETÖ/PDY'nin il sorumlularının 2-3 ayda bir ABD'ye giderek doğrudan Fetullah Gülen ve oradaki diğer sorumlulardan talimat aldıklarını, bu kapsamdaki talimatların her hafta pazartesi günleri kentteki toplantılarda aktarıldığını ifade eden Kardelen, eğitim danışmanlarının devlet kadrolarına sızma şeklinde memur yerleştirilmesi hususunda sınırsız harcamaları olduğunu kaydetti.
Kardelen, paralel yapının en temel prensibinin güvenlik olduğunu, yapı içinde bu güvenliğe "tedbir" adı verildiğini, herkesten yaptığı işte tedbirli olmasının istenildiğini anlatarak, "Bilgisayarlarda kurban, himmet, burs, gazete ve toplantı listelerinin tutulması kesinlikle yasak. Bu isimlerde herhangi bir dosya dahi oluşturulması yasaklandı. Bu konuları denetleyen 'arama tarama mesulü (ATM)' adı altında sorumlu bulunur. Arama taramadan sorumlu şahıslar sürekli değişir." beyanında bulundu.
