İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) mensup askerlerden sorumlu sivillerin, askerlerle irtibat amacıyla kullandığı kamuya açık büfe, market ve benzeri yerlerde kurulu sabit hatlar veye ankesörlü telefonlarla örgüt içi iletişimi sağlamalarına yönelik açılan soruşturmalarda itirafçı sayısı 487'ye çıktı.
FETÖ'ye mensup askerlerden sorumlu sivillerin, askerlerle irtibat amacıyla kullandığı kamuya açık sabit hatlar veye ankesörlü telefonlarla örgüt içi iletişimi sağlamalarına yönelik açılan soruşturmalarda haklarında gözaltı kararı verilen şüpheli askerlerden birçoğu etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı oluyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, söz konusu bu aramalara ilişkin yürütülen soruşturmalar kapsamında, 29 Kasım 2017 tarihinden bugüne kadar yapılan operasyonlarda adli kontrol ile serbest bırakılan 487 şüpheli itirafçı olurken, bin 182 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine konuldu.
Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen ve soruşturmalara faydalı bilgi verdiği tespit edilen itirafçı askerler ifadelerinde, kendilerinden sorumlu sivillerin isimlerini verip, fotoğrafla teşhis ediyor. İtirafçılar, aynı zamanda örgütün kendilerine verdiği görev ve yaptıklarını anlatarak, örgüt işleyişi hakkında etraflıca bildiklerini anlatıyor.
İtirafçı ifadelerindenFETÖ'nün ankesör soruşturmasında en son yapılan operasyonda gözaltına alınan ve etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı olan Astsubay A.O.S, FETÖ'nün itaatkar öğrencileri subay, olmayanları ise astsubay yaptığını iddia ederek, "İçki iç denildiğinde içki içen, zina yap denildiğinde zina yapan kişiler subay yapılıyordu. Benim gibi itaatkar olmayanların ise subaylık sınavlarına girmeleri engelleniyordu. İki kez girdiğim subaylık sınavlarında derece yapmama rağmen, subay olmam engellendi. İtaatkar olmayacaklarını düşündükleri benim gibileri sınava sokmamak için uğraşıyorlar, tepki aldıklarında ise 'tamam gir' diyorlar ama kesinlikle subay yapmıyorlardı. Bir şekilde sicilini bozarak astsubaylıkta kalmalarını sağlıyorlardı." dedi.
Örgütün, sınav sorularını ele geçiremeyince yazılı sınavlardan önce mülakat yaptığını, bu şekilde kendilerinden olmayanları elediğini belirten A.O.S, kendilerinden sorumlu sivil şahısla arasındaki diyaloğu şöyle anlattı:
''Tuzla Piyade Okulu'ndayken Üsküdar'da bir evde görüştüğümüz A. isimli kişiye, 'Bizim için neden bu kadar para harcıyorsun. Bu paranın kaynağı ne?' diye sormuştuk. O da bize, 'Fetullah Gülen ve biz, 15-20 yılda bir kronik bir şekilde olan darbeleri engelleyecek sizin gibi samimi dürüst, vatansever insanlar yetiştirmek için çaba sarf ediyoruz. Yapılan her darbe ülkeyi 20-30 yıl geriye götürür, bu nedenle sizin gibi iyi insanların ordu içerisinde bulunması için çaba sarf ediyor, fedakarlıkta bulunuyoruz.' demişti.''
İtirafçı A.O.S, ankesörle son görüşmeyi 2014'te yaptığını ve 17-25 Aralık'tan sonra ise FETÖ ile ilişiğini kestiğini ileri sürdü.
Yine itirafçı olan Astsubay Y.A. da ifadesinde, örgüte girdiğinden bugüne kadar sivil kişilerin isimlerini ve görüşme yaptıkları yere kadar detaylı olarak anlattı. Y.A, örgütteki kod adının Hamza olduğunu belirterek, ''2013 yılının sonunda bunlarla ilişkimi kestim. Sonrasında beni sürekli aradılar. İlişkimi kesince çok büyük bir mobbing ile karşılaştım. Kasımpaşa Kuzey Deniz Komutanlığı'nda göreve başlayınca, benim hakkımda olumsuz bilgiler verilmiştir. Bu bilginin kim tarafından verildiğini bilmiyorum ancak komutanım bana 'Hiç bana söylendiği gibi değilsin, çok çalışkan birisin.' demişti. Sonrasında benim bu örgütle hiçbir görüşmem olmadı.'' ifadelerini kullandı.
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan itirafçı subay A.Ö. de ifadesinde, askeri lisede öğrenci olduğu dönemde örgüte tanıştığını ve ayrıldığını iddia ettiği döneme kadar kendisinden sorumlu olan sivillerin isim, yaş, boy gibi detaylarına kadar anlattı.
A.Ö, görüşmelerin genelde ayda bir olduğunu, sabit hattan arandığını, 2013 yılı Aralık ayına kadar örgütle temasının sürdüğünü, bu tarihten sonra irtibatını kestiğini ancak kendisini sürekli olarak aradıklarını söyleyerek, ''En son arayan bizden sorumlu şahsa, görüşmek istemediğimi söyledim. Bana, 'Seni işinden ederim, bu zamana kadar görüşüyordun da şimdi ne oldu? Bizden ayrılırsan şeytana uyarsın.' diyerek, tehditlerde bulundu.'' dedi.
Ankesör, büfe numaralarının aranmasına ilişkin kayıtlara yönelik soruya da itirafçı subay A.Ö, ''Bu aramaları, benden sorumlu olan kişilerin görüşmek için aradıkları aramalar olduğunu değerlendiriyorum.'' cevabını verdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com