Iğdır’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY), kendilerine finansal destek vermeyen, örgütsel çıkarlarına hizmet etmeyen iş adamlarına ‘himmet kumpası’ kurduğu ortaya çıktı.
Himmet kumpasıyla ilgili gazetecilere açıklamada bulunan iş adamı Fahrettin Balamir, Iğdır’da paralelcilerin kendisinden yaptıracakları yurdun inşaat yapımından kullanmak istedikleri 5 bin metreküp betonu vermediğinden kancayı kendisine taktıklarını söyledi. Olaydan bir hafta sonra cemaatin Iğdır abisi olduğunu öğrendiği kişi ve onunla birlikte birkaç kişinin şirketini ziyaret ettiğini anlatan Fahrettin Balamir, “Sadık denilen şahıs ofisimde, ‘bu şirketten bize ne düşer?’ dedi. Ben de ’pardon anlamadım’ dedim. Oda bana ‘sen burada bize yardım etmiyorsun, onun için bu şirketten bize hisse vereceksin, senet imzalayacaksın, şu kadar para vereceksin’ dedi. Ben tartıştım ve onları iş yerimden kovdum. Bundan sonra bütün işlerime taş koymaya başladılar. Artık iş makinelerimi; kamyonlarımı, şirketime ait araçlarımı polisin de yardımı ile çevirdiler, bağladılar ve büyük cezalar kesmeye başladır. Her gün bir bahane ile iş yerimi bastılar. Beni resmen iflasa sürüklediler” dedi.
“KURUMLARDAKİ İŞLERİMİ KESTİLER”
FETÖ’cüler sayesinde iş yapamaz duruma geldiğini ifade eden Balamir, “Kurumların inşaat işlerini alan müteahhitlere ‘siz bu şirketten beton almayacaksınız, aksi durumda hak edişlerinizi ödettirmeyiz’ şeklinde tehditler savurdular. Müteahhit firmalarda bana, ‘biz de elimizdeki işten olmak istemiyoruz’ diyerek, benden istedikleri beton siparişlerini iptal ettiler. Iğdır’da Fethullah’ın bir özel okulu olduğundan benim özel okulumu da burada rakip olarak gördüklerinden işlerimin önünü kestiler. Bu arada poliste boş durmadı. Iğdır’da kaçakçılıkta kimi aldılarsa, beni de onlarla birlikte aldılar. Kaçakçılık suçlaması ile mahkemelik oldum, ondan takipsizlik kararı çıktı. Her hafta artık alışmıştık iş yerlerim polis tarafından basılıyordu. Son olarak çete suçlaması ile polise araçlarıma ‘ceza kesmesinler’ diye rüşvet verdiğim gerekçesiyle suçlamada bulundular. O dönemin Valisi A.P., İl Emniyet Müdürü İ.K., hakim ve savcı bir yerde toplanıyorlar ve benim ceza almam için kararı orada veriyorlar. Ertesi sabahı ben 10 yıl, yeğenim 10 ve rüşvet verdiğimiz iddia edilen polise de 15 yıl ceza verdiler” şeklinde konuştu.
“VALİ AKTİSAD’A ÜYE OLMAM İÇİN BİR İŞ ADAMI GÖNDERDİ”
FETÖ’nün Aktif İş Adamları Derneği (AKTİSAD) adı altında bir derneklerinin Iğdır’da faaliyet yürüttüğünü anlatan Balamir, “(Dönemin) Iğdır Valisi A.P., bu derneğe üye olmam için bir iş adamını bana gönderdi. Irak’taki okullarının açılışına çağırdılar, gitmedim. Azerbaycan’daki okullarının açılışına çağırdılar, gitmedim. Kırgızistan’a davet ettiler, gitmedim. En sonunda gönderilen iş adamı dedi ki ‘A. Bey diyor ki, o neyine güveniyor.’ Bu iş adamı da, ‘gel bu derneğe üye ol, vali sana kafayı takmış. Ne aidat öde ne bir iş yap, böyle gidersen seni bitirecekler.’ Bir nebze üzerime gelmesinler diye üye oldum. Fakat gitmedim. Ne olursa olsun ben böyle bir yapıya hizmet etmem dedim ve hiçbir faaliyetlerine katılmadım. İstifa ettim ve ne yaparsanız yapın dedim ve oradan ayrıldım. Onlarda bütün güçlerini ve enerjilerini beni bitirmek için kullandılar. Onlara himmet vermediğim için, cemaatin yanından yer almadığım için beni batırdılar” şeklinde konuştu.
“HİMMET KUMPASINA IĞDIR’DA BİRÇOK İŞ ADAMI MARUZ KALDI”
O dönem üzerine en çok dönemin KOM Şube Müdürü Mahmut Ç.’nin geldiğini anlatan Balamir, “M.Ç. bana ‘hizmete yardım vermek zorundasın, para kazanıyorsan, buraya destek vermek zorundasın, himmet bedelini vereceksin’ dedi. Sonradan öğrendim ki ilk yurt inşaatına destek vermediğim süreçte bunların Iğdır abisi olan Sadık isimli şahısla benim ofisime gelen de KOM Şube Müdür M.Ç. imiş. Kendisi ile birlikte polis K.D. de gelmiş. Bu beni resmen tehdit etti. Bana, ‘ya gideceksin ya da destek vereceksin’ dedi. Bu şekilde Iğdır’da himmet kumpasına maruz birkaç dövizci iş adamı, yine inşaat işi yapan, nakliye işi yapan, petrol işletmesi olan iş adamları tehdit edildiler, tutuklandılar ve gözaltına alındılar. Ben 6 milyon borçlandım ve buraları 8 ay terk ettim. Sonra Ankara’daki evlerimi, iş makinelerimi, kamyonlarımı sattım. Borçlarımı ödedim ve hala borç ödüyorum” ifadelerini kullandı.
“POLİS TEHDİT EDEREK ÖRGÜTE PARA İSTİYORDU”
Kendisinin yanından bir iş adamından KOM Şube Müdür M.Ç.’nin 700 bin TL para isteğini savunan Balamir, “O zaman iş adamı titremeye başladı. Onlar çıktıktan sonra sordum bu kimdir? ‘Allah kabul etmesin, ne edeceğimi bilmiyorum. Bana hiçbir şey sorma’ dedi ve kalktı gitti. Öğrendim ki bu iş adamından cemaat için para isteniliyordu. İşlerim bozuldu perişan oldum, icralık oldum, çeklerim yazıldı. Ama burada beni tek mutlu eden şey; belki onlara para vererek zarara girmemiş olurdum. Fakat vicdanen şimdi çok rahatım, ki o şerefsizlere o parayı vermedim. Belki zararım çok büyüktü, belki psikolojik destek aldım, ama şimdi huzurluyum. O şerefsizlere o parayı vermektense iflas etmeyi göze aldım. Şimdi tek sıkıntı şu anda çete suçlaması ile aldığım 10 yıllık cezamın temize çıkmasıdır” diye konuştu.
(İHA)
Himmet kumpasıyla ilgili gazetecilere açıklamada bulunan iş adamı Fahrettin Balamir, Iğdır’da paralelcilerin kendisinden yaptıracakları yurdun inşaat yapımından kullanmak istedikleri 5 bin metreküp betonu vermediğinden kancayı kendisine taktıklarını söyledi. Olaydan bir hafta sonra cemaatin Iğdır abisi olduğunu öğrendiği kişi ve onunla birlikte birkaç kişinin şirketini ziyaret ettiğini anlatan Fahrettin Balamir, “Sadık denilen şahıs ofisimde, ‘bu şirketten bize ne düşer?’ dedi. Ben de ’pardon anlamadım’ dedim. Oda bana ‘sen burada bize yardım etmiyorsun, onun için bu şirketten bize hisse vereceksin, senet imzalayacaksın, şu kadar para vereceksin’ dedi. Ben tartıştım ve onları iş yerimden kovdum. Bundan sonra bütün işlerime taş koymaya başladılar. Artık iş makinelerimi; kamyonlarımı, şirketime ait araçlarımı polisin de yardımı ile çevirdiler, bağladılar ve büyük cezalar kesmeye başladır. Her gün bir bahane ile iş yerimi bastılar. Beni resmen iflasa sürüklediler” dedi.
“KURUMLARDAKİ İŞLERİMİ KESTİLER”
FETÖ’cüler sayesinde iş yapamaz duruma geldiğini ifade eden Balamir, “Kurumların inşaat işlerini alan müteahhitlere ‘siz bu şirketten beton almayacaksınız, aksi durumda hak edişlerinizi ödettirmeyiz’ şeklinde tehditler savurdular. Müteahhit firmalarda bana, ‘biz de elimizdeki işten olmak istemiyoruz’ diyerek, benden istedikleri beton siparişlerini iptal ettiler. Iğdır’da Fethullah’ın bir özel okulu olduğundan benim özel okulumu da burada rakip olarak gördüklerinden işlerimin önünü kestiler. Bu arada poliste boş durmadı. Iğdır’da kaçakçılıkta kimi aldılarsa, beni de onlarla birlikte aldılar. Kaçakçılık suçlaması ile mahkemelik oldum, ondan takipsizlik kararı çıktı. Her hafta artık alışmıştık iş yerlerim polis tarafından basılıyordu. Son olarak çete suçlaması ile polise araçlarıma ‘ceza kesmesinler’ diye rüşvet verdiğim gerekçesiyle suçlamada bulundular. O dönemin Valisi A.P., İl Emniyet Müdürü İ.K., hakim ve savcı bir yerde toplanıyorlar ve benim ceza almam için kararı orada veriyorlar. Ertesi sabahı ben 10 yıl, yeğenim 10 ve rüşvet verdiğimiz iddia edilen polise de 15 yıl ceza verdiler” şeklinde konuştu.
“VALİ AKTİSAD’A ÜYE OLMAM İÇİN BİR İŞ ADAMI GÖNDERDİ”
FETÖ’nün Aktif İş Adamları Derneği (AKTİSAD) adı altında bir derneklerinin Iğdır’da faaliyet yürüttüğünü anlatan Balamir, “(Dönemin) Iğdır Valisi A.P., bu derneğe üye olmam için bir iş adamını bana gönderdi. Irak’taki okullarının açılışına çağırdılar, gitmedim. Azerbaycan’daki okullarının açılışına çağırdılar, gitmedim. Kırgızistan’a davet ettiler, gitmedim. En sonunda gönderilen iş adamı dedi ki ‘A. Bey diyor ki, o neyine güveniyor.’ Bu iş adamı da, ‘gel bu derneğe üye ol, vali sana kafayı takmış. Ne aidat öde ne bir iş yap, böyle gidersen seni bitirecekler.’ Bir nebze üzerime gelmesinler diye üye oldum. Fakat gitmedim. Ne olursa olsun ben böyle bir yapıya hizmet etmem dedim ve hiçbir faaliyetlerine katılmadım. İstifa ettim ve ne yaparsanız yapın dedim ve oradan ayrıldım. Onlarda bütün güçlerini ve enerjilerini beni bitirmek için kullandılar. Onlara himmet vermediğim için, cemaatin yanından yer almadığım için beni batırdılar” şeklinde konuştu.
“HİMMET KUMPASINA IĞDIR’DA BİRÇOK İŞ ADAMI MARUZ KALDI”
O dönem üzerine en çok dönemin KOM Şube Müdürü Mahmut Ç.’nin geldiğini anlatan Balamir, “M.Ç. bana ‘hizmete yardım vermek zorundasın, para kazanıyorsan, buraya destek vermek zorundasın, himmet bedelini vereceksin’ dedi. Sonradan öğrendim ki ilk yurt inşaatına destek vermediğim süreçte bunların Iğdır abisi olan Sadık isimli şahısla benim ofisime gelen de KOM Şube Müdür M.Ç. imiş. Kendisi ile birlikte polis K.D. de gelmiş. Bu beni resmen tehdit etti. Bana, ‘ya gideceksin ya da destek vereceksin’ dedi. Bu şekilde Iğdır’da himmet kumpasına maruz birkaç dövizci iş adamı, yine inşaat işi yapan, nakliye işi yapan, petrol işletmesi olan iş adamları tehdit edildiler, tutuklandılar ve gözaltına alındılar. Ben 6 milyon borçlandım ve buraları 8 ay terk ettim. Sonra Ankara’daki evlerimi, iş makinelerimi, kamyonlarımı sattım. Borçlarımı ödedim ve hala borç ödüyorum” ifadelerini kullandı.
“POLİS TEHDİT EDEREK ÖRGÜTE PARA İSTİYORDU”
Kendisinin yanından bir iş adamından KOM Şube Müdür M.Ç.’nin 700 bin TL para isteğini savunan Balamir, “O zaman iş adamı titremeye başladı. Onlar çıktıktan sonra sordum bu kimdir? ‘Allah kabul etmesin, ne edeceğimi bilmiyorum. Bana hiçbir şey sorma’ dedi ve kalktı gitti. Öğrendim ki bu iş adamından cemaat için para isteniliyordu. İşlerim bozuldu perişan oldum, icralık oldum, çeklerim yazıldı. Ama burada beni tek mutlu eden şey; belki onlara para vererek zarara girmemiş olurdum. Fakat vicdanen şimdi çok rahatım, ki o şerefsizlere o parayı vermedim. Belki zararım çok büyüktü, belki psikolojik destek aldım, ama şimdi huzurluyum. O şerefsizlere o parayı vermektense iflas etmeyi göze aldım. Şimdi tek sıkıntı şu anda çete suçlaması ile aldığım 10 yıllık cezamın temize çıkmasıdır” diye konuştu.
(İHA)