İSTANBUL (AA) - Mısır'daki Rabia katliamının 3. yıl dönümü dolayısıyla Uluslararası Rabia Platformu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı'na yapılan 3 Temmuz darbesinin Mısırlıların olduğu kadar tüm İslam dünyasının iradesine karşı bir darbe olduğu, bölgedeki meşruiyet ve demokrasi taleplerinin bu darbeyle durdurulmak istendiği kaydedildi.
Rabia katliamının sonrasındaki hukuksuz uygulamalar ve toplu idam kararlarının da başta Mısır olmak üzere tüm bölge insanına verilen bir gözdağı ve tehdit olduğu ifade edilen açıklamada, binlerce Rabia katliamı şehitlerinin onurlu, meşru, demokratik ve müreffeh bir gelecek için canlarını verdiği aktarıldı.
"ABD 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki ismi koruduğu gibi darbe girişimine karşı da net bir tavır alamamıştır"
O süreçte Mısır’a ve Mısırlılara en çok desteği veren Türkiye'nin de benzer bir girişimle 15 Temmuz’da karşı karşıya geldiği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Şayet 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi başarılı olsaydı Rabia katliamının benzerleri Türkiye’de yaşanacaktı. 3 Temmuz darbesine 'darbe' bile diyemeyen, 14 Ağustos Rabia katliamına tepkisiz kalan ABD bugün de maalesef 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki ismi koruduğu gibi darbe girişimine karşı da net bir tavır alamamıştır. Aynı şekilde Mısır’daki darbeye sessiz kalan ve darbecilere kırmızı halılar seren ülkeler FETÖ’ye karşı ilkeli bir tavır sergilemek yerine Türkiye karşıtı ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan bir tutum içerisine girmişlerdir.
Rabia katliamının failleri henüz hesap vermedikleri gibi 15 Temmuz darbe girişiminin bazı faillerine ev sahipliği yapmaktadırlar. 3 Temmuz darbesinden sonra Rabia Meydanı'nda doğan Rabia işareti, Türkiye’de de darbe karşıtlığının sembolü olmuş ve 15 Temmuz’dan sonra 27 gün süren demokrasi ve istiklal nöbetlerinde her kesim tarafından benimsenmiştir."
"Rabia işareti, milli iradeyi temsil eden bir işaret haline geldi"
Mısır'daki 3 Temmuz darbesi ve 14 Ağustos Rabia katliamının, bölgedeki asker-sivil dengesini asker lehine bozduğunu ve demokratik talepleri örselemekle, sivil siyaset sahasını daralttığı ifade edilen açıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olması ve sonrasında Türkiye’nin attığı demokratik adımların bu dengenin yeniden düzelme eğilimine girmesini sağladığı vurgulandı.
Böylelikle seçilmiş hükümetlere ve liderlere karşı darbe yapmanın, geçmişe göre çok daha zor hale geldiği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye’de 'Tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek millet' anlamı da kazanarak yaygınlaşan Rabia işareti darbe karşılığının ve demokrasinin sembolü olarak milli iradeyi temsil eden bir işaret haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bayraklaştırdığı Rabia ruhu ile darbelere ve darbeci zihniyetlerle hız kaybetmeden mücadelemiz sürecektir. 14 Ağustos Rabia şehitlerini ve 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyoruz. 14 Ağustos Dünya Rabia Günü’nde uluslararası örgütleri, demokrasiyi ve insani değerleri savunduğunu iddia eden tüm Batı ülkelerini ve İslam ülkelerini darbelere ve darbecilere karşı ittifakla mücadele etmeye davet ediyoruz. 3 Temmuz darbesi, 14 Ağustos Rabia katliamı ve 15 Temmuz FETÖ darbesinin faillerinin hesap vermesi için tüm insan hakları örgütlerini, uluslararası mahkemeleri ve küresel aktörleri harekete geçmeye çağırıyoruz."
Rabia katliamının sonrasındaki hukuksuz uygulamalar ve toplu idam kararlarının da başta Mısır olmak üzere tüm bölge insanına verilen bir gözdağı ve tehdit olduğu ifade edilen açıklamada, binlerce Rabia katliamı şehitlerinin onurlu, meşru, demokratik ve müreffeh bir gelecek için canlarını verdiği aktarıldı.
"ABD 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki ismi koruduğu gibi darbe girişimine karşı da net bir tavır alamamıştır"
O süreçte Mısır’a ve Mısırlılara en çok desteği veren Türkiye'nin de benzer bir girişimle 15 Temmuz’da karşı karşıya geldiği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Şayet 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi başarılı olsaydı Rabia katliamının benzerleri Türkiye’de yaşanacaktı. 3 Temmuz darbesine 'darbe' bile diyemeyen, 14 Ağustos Rabia katliamına tepkisiz kalan ABD bugün de maalesef 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki ismi koruduğu gibi darbe girişimine karşı da net bir tavır alamamıştır. Aynı şekilde Mısır’daki darbeye sessiz kalan ve darbecilere kırmızı halılar seren ülkeler FETÖ’ye karşı ilkeli bir tavır sergilemek yerine Türkiye karşıtı ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan bir tutum içerisine girmişlerdir.
Rabia katliamının failleri henüz hesap vermedikleri gibi 15 Temmuz darbe girişiminin bazı faillerine ev sahipliği yapmaktadırlar. 3 Temmuz darbesinden sonra Rabia Meydanı'nda doğan Rabia işareti, Türkiye’de de darbe karşıtlığının sembolü olmuş ve 15 Temmuz’dan sonra 27 gün süren demokrasi ve istiklal nöbetlerinde her kesim tarafından benimsenmiştir."
"Rabia işareti, milli iradeyi temsil eden bir işaret haline geldi"
Mısır'daki 3 Temmuz darbesi ve 14 Ağustos Rabia katliamının, bölgedeki asker-sivil dengesini asker lehine bozduğunu ve demokratik talepleri örselemekle, sivil siyaset sahasını daralttığı ifade edilen açıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olması ve sonrasında Türkiye’nin attığı demokratik adımların bu dengenin yeniden düzelme eğilimine girmesini sağladığı vurgulandı.
Böylelikle seçilmiş hükümetlere ve liderlere karşı darbe yapmanın, geçmişe göre çok daha zor hale geldiği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye’de 'Tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek millet' anlamı da kazanarak yaygınlaşan Rabia işareti darbe karşılığının ve demokrasinin sembolü olarak milli iradeyi temsil eden bir işaret haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bayraklaştırdığı Rabia ruhu ile darbelere ve darbeci zihniyetlerle hız kaybetmeden mücadelemiz sürecektir. 14 Ağustos Rabia şehitlerini ve 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyoruz. 14 Ağustos Dünya Rabia Günü’nde uluslararası örgütleri, demokrasiyi ve insani değerleri savunduğunu iddia eden tüm Batı ülkelerini ve İslam ülkelerini darbelere ve darbecilere karşı ittifakla mücadele etmeye davet ediyoruz. 3 Temmuz darbesi, 14 Ağustos Rabia katliamı ve 15 Temmuz FETÖ darbesinin faillerinin hesap vermesi için tüm insan hakları örgütlerini, uluslararası mahkemeleri ve küresel aktörleri harekete geçmeye çağırıyoruz."