KIRŞEHİR
Kırşehir'de telefonunda ByLock tespit edilmesi nedeniyle Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan sanık, cezaevinde kadınlar koğuşunda kalan örgüt mensuplarının gece yarısından sonra devlet yöneticilerine yönelik "beddua seansları" yaptıklarını anlattı.
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Konya Ereğli T Tipi Ceza İnfaz Kurumunda kalan tutuklu kadın sanık T.K.K. ile avukatı katıldı. Sanık T.K.K, ByLock kullanmadığını, telefonunun 10 gün süreyle ByLock sinyali verdiğinin ifade edilmesine anlam veremediğini, bir yanlışlık olabileceğini ileri sürdü.
Mahkeme başkanının "telefonunu başka bir kişi kullanmış olabilir mi?" sorusu üzerine sanık, böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını, operatörün "IP" hattında çakışma olabileceğini iddia etti.
Tahliyesini talep eden sanık T.K.K'ye, 20 Ekim'de mahkemeye gönderdiği ve koğuşunda yaşadıklarını anlattığı itiraf niteliğindeki mektubun kendisine ait olup olmadığı soruldu.
Kadınlar koğuşunda kalan örgüt mensuplarının gece yarısından sonra devlet yöneticilerine yönelik "beddua seansları" düzenlediklerini anlattığı mektubu kendisinin yazdığını ifade eden T.K.K, gazi kızı olması nedeniyle milliyetçi bir kişi olduğunu, koğuşunda FETÖ sanıklarıyla yaşadığı olaylardan sonra itiraf niteliğindeki bu mektubu yazmaya karar verdiğini söyledi.
Yazdıklarını salonda da tekrarlayan sanık, kadınlar koğuşuna geçen ağustos ayında geldiği andan itibaren H.D. öncülüğünde toplu "beddua seansları" düzenlendiğini anlattı.
H.D, N.G. ve E.B'nin belli saatlerde beddua seanslarına devam ettiğini belirten T.K.K, duaların örgüt propagandasına çevrildiğini ifade etti.
T.K.K, bir beddua seansında sanıkların 15 Temmuz'da öldürülen darbeci hainleri kahraman olarak gördüklerine şahit olduğunu aktardı.
Beddua seanslarına katılmadığı için diğer FETÖ sanıklarının kendisiyle aralarına mesafe koyduklarını ve güvenilmez kişi ilan ettiklerini anlatan T.K.K, onlarla tartışmaya başladığında da tehdit ettiklerini, tahliye edilmesi halinde kendisinin ve Kırşehir'de yaşayan annesinin can güvenliğinin tehlikede olabileceğini dile getirerek, bu nedenle koruma talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanığın tahliyesine, mektupta isimleri geçen kişiler hakkında adli işlem başlatılması amacıyla Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
Muhabir: Abdullah Yıldiz