Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) baskıları nedeniyle 2013 yılında İstanbul Tuzla’daki Deniz Harp Okulunu bırakan Fırat Okta, Denizli Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı.
Denizli’de öğretmen bir babanın ve ev hanımı annenin iki çocuğundan biri olan 25 yaşındaki Fırat Okta, 5 yıl askeri lisede eğitim aldıktan sonra 2010 yılında İstanbul Deniz Harp Okulu’nda eğitim görmeye başladı. İddiaya göre, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) baskıları nedeniyle 2013 yılında İstanbul Tuzla’daki Deniz Harp Okulunu bırakan Fırat Okta, 2014 yılında sınava hazırlanarak yeniden Denizli Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı. Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Okta, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası bir düzenleme yapılması durumunda askerlik mesleğine geri dönmek için düşüneceğini belirtti.
"Bize okuldan ayrılmamızı söylüyorlardı"
İstanbul Denizli Harp Okulu 3’üncü sınıfta büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Okta, "Benim ve arkadaşlarım hakkında pek çok rapor edilmeler oldu. Bizi rapor eden kişiler de malum kişilerdi. Benim disiplin puanım eksi 22’ye kadar düşmüştü. Benim bu konuda bir kaç tane savunmam cevapsız kaldı. Tabur komutanıma yıl bittiği zaman okuldan ayrılacağımı söyledim. ’Benimle artık uğraşmayın’ dedim. O da bunu kabul etti. O saatten sonra benimle kimse uğraşmadı. Eksi 22 puan ile okuldan ayrıldım. Bizi de okulda korkutuyorlardı. Bize okuldan ayrılmamızı söylüyorlardı. Ailemizi ve ileride çocuğumuzu etkiler diye tehdit ediyorlardı. Biz bunlardan dolayı ayrılmak zorunda kaldık. Kendi isteğimiz ile ayrıldığımız için de bir hak talep edemiyoruz" dedi.
"Bize sürekli disiplin yönünden baskı oldu"
15 Temmuz akşamı yaşanan darbe girişiminden sonra haklarını yeniden talep edebileceklerini belirten Okta, "Harp okulunda daha çok disiplin yönünden uzaklaştırma oldu. Bize sürekli disiplin yönünden baskı oldu. Ben arkamdaki kişiye selam vermediğim için ceza aldım. Yönergede böyle bir şey yok. Benim amacım SAT komandosu olmaktı. Bu uğurda gerçekten çok çalıştık. Türkiye 3’üncülüğü derecem var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele saldıran askerlerin de SAT komandosu olması şüphe uyandırdı" dedi.
"Türkiye’de 4 bin 300 sıralamasına girdim"
"8 yıl askeri lisede eğitim almış bir kişi disiplinsizlik yüzünden nasıl okuldan uzaklaştırılabilir?" diyen Okta, "Madem ki ben disiplinsizim, akademik durumum çok iyi değil, ben nasıl oldu da Türkiye’de 4 bin 300 sıralamasına girerek Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. Şuanda da okulumda da çok iyi bir durumdayım. Okuldan ayrıldığım için psikolojik tedavi görmeye başladım. Ailem de üzülmesin diye söylemedim. 5 aydır ilaç kullanarak psikolojik tedavi görmeye devam ediyorum. Kolay dönemler atlatmadım. Çok zor dönemlerden geçtik" diye konuştu.
15 Temmuz gecesinin kanlı ve kötü bir gece olduğunu belirten Okta, "Bu terör örgütü mensuplarını başka bir şekilde temizleyemezdik. Bunların hızlı bir şekilde adil olarak ordudan uzaklaştırılması gerekiyor. Karşımızda çok büyük bir yapılanma ve terör örgütü görüyoruz. Cemaatçi yapılanma şuanda Deniz Harp Okulu’nda vardır. Şunu iddia edebilirim şuanki teğmenlerin ve üsteğmenlerin ilk yıllarında olan kişilerin çoğunun cemaatçi olduğunu düşünüyorum. Askeriyeden ayrıldığım için 63 bin liralık tazminat ödemeye mahkum edildim. Bunu ödemem devam ediyor. Maddi olarak zor bir durumdayız. Ben devletin bana sağlamış olduğu bursundan ve kredisinden faydalanamıyorum. Tıp Fakültesini bitirince pediatri alanında uzmanlaşmak istiyorum" diye konuştu.
(İHA)
Denizli’de öğretmen bir babanın ve ev hanımı annenin iki çocuğundan biri olan 25 yaşındaki Fırat Okta, 5 yıl askeri lisede eğitim aldıktan sonra 2010 yılında İstanbul Deniz Harp Okulu’nda eğitim görmeye başladı. İddiaya göre, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) baskıları nedeniyle 2013 yılında İstanbul Tuzla’daki Deniz Harp Okulunu bırakan Fırat Okta, 2014 yılında sınava hazırlanarak yeniden Denizli Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı. Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Okta, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası bir düzenleme yapılması durumunda askerlik mesleğine geri dönmek için düşüneceğini belirtti.
"Bize okuldan ayrılmamızı söylüyorlardı"
İstanbul Denizli Harp Okulu 3’üncü sınıfta büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Okta, "Benim ve arkadaşlarım hakkında pek çok rapor edilmeler oldu. Bizi rapor eden kişiler de malum kişilerdi. Benim disiplin puanım eksi 22’ye kadar düşmüştü. Benim bu konuda bir kaç tane savunmam cevapsız kaldı. Tabur komutanıma yıl bittiği zaman okuldan ayrılacağımı söyledim. ’Benimle artık uğraşmayın’ dedim. O da bunu kabul etti. O saatten sonra benimle kimse uğraşmadı. Eksi 22 puan ile okuldan ayrıldım. Bizi de okulda korkutuyorlardı. Bize okuldan ayrılmamızı söylüyorlardı. Ailemizi ve ileride çocuğumuzu etkiler diye tehdit ediyorlardı. Biz bunlardan dolayı ayrılmak zorunda kaldık. Kendi isteğimiz ile ayrıldığımız için de bir hak talep edemiyoruz" dedi.
"Bize sürekli disiplin yönünden baskı oldu"
15 Temmuz akşamı yaşanan darbe girişiminden sonra haklarını yeniden talep edebileceklerini belirten Okta, "Harp okulunda daha çok disiplin yönünden uzaklaştırma oldu. Bize sürekli disiplin yönünden baskı oldu. Ben arkamdaki kişiye selam vermediğim için ceza aldım. Yönergede böyle bir şey yok. Benim amacım SAT komandosu olmaktı. Bu uğurda gerçekten çok çalıştık. Türkiye 3’üncülüğü derecem var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele saldıran askerlerin de SAT komandosu olması şüphe uyandırdı" dedi.
"Türkiye’de 4 bin 300 sıralamasına girdim"
"8 yıl askeri lisede eğitim almış bir kişi disiplinsizlik yüzünden nasıl okuldan uzaklaştırılabilir?" diyen Okta, "Madem ki ben disiplinsizim, akademik durumum çok iyi değil, ben nasıl oldu da Türkiye’de 4 bin 300 sıralamasına girerek Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. Şuanda da okulumda da çok iyi bir durumdayım. Okuldan ayrıldığım için psikolojik tedavi görmeye başladım. Ailem de üzülmesin diye söylemedim. 5 aydır ilaç kullanarak psikolojik tedavi görmeye devam ediyorum. Kolay dönemler atlatmadım. Çok zor dönemlerden geçtik" diye konuştu.
15 Temmuz gecesinin kanlı ve kötü bir gece olduğunu belirten Okta, "Bu terör örgütü mensuplarını başka bir şekilde temizleyemezdik. Bunların hızlı bir şekilde adil olarak ordudan uzaklaştırılması gerekiyor. Karşımızda çok büyük bir yapılanma ve terör örgütü görüyoruz. Cemaatçi yapılanma şuanda Deniz Harp Okulu’nda vardır. Şunu iddia edebilirim şuanki teğmenlerin ve üsteğmenlerin ilk yıllarında olan kişilerin çoğunun cemaatçi olduğunu düşünüyorum. Askeriyeden ayrıldığım için 63 bin liralık tazminat ödemeye mahkum edildim. Bunu ödemem devam ediyor. Maddi olarak zor bir durumdayız. Ben devletin bana sağlamış olduğu bursundan ve kredisinden faydalanamıyorum. Tıp Fakültesini bitirince pediatri alanında uzmanlaşmak istiyorum" diye konuştu.
(İHA)