İZMİR - Ömer Süt
İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan eski Ödemiş Cumhuriyet Savcısı Hasan Bilici ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan eşi eski Ödemiş Hakimi Neslihan Bilici hakkında hazırlanan iddianamede, aynı adliyede görev yapan örgüt üyesi hakim ve savcıların birbirlerini bilmeyeceği, bilseler bile bu yapıdan olup olmadıklarını sorma konusunda yasakların olduğuna ilişkin bilgilere yer verildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, meslekten ihraç edilen Hasan ile Neslihan Bilici hakkında "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasından 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, FETÖ/PDY'nin yargıda hiyerarşik yapısının bulunduğuna, bu örgüt aracılığıyla kendinden olmayanlar başta olmak üzere kullanamadığı, örgüte boyun eğmeyen veya farklı düşünen herkesi "düşman" kabul ederek yargı kararları ile emniyet operasyonlarının hedefi haline getirdiğine vurgu yapılarak, örgüt mensuplarının tayin, terfi ve görevlendirmelerinde FETÖ/PDY'nin amaçlarını önde tuttuğunun altı çizildi.
Örgütün, yüksek yargıya üye seçiminde organize olarak kendi mensuplarını seçtirdiği ve bu yönde kulis yaptığı, 2014'teki Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) üye seçimlerinde kendi mensuplarının seçilmesi için örtülü çalışma düzenlediği, meslek kuruluşları içine sızmak suretiyle yönetimini ele geçirmeye çalıştığına dikkat çekilen iddianamede, örgütün yargı içerisinde etkili hale gelmek için Ankara başta olmak üzere büyük şehirlerde hakim ve savcılık sınavına hazırlık evleri kurduğu, başlarına mensuplarından sorumlular atadığı, sınav sorularını yasal olmayan yollarla temin edip sınavdan birkaç gün önce örgüt mensubu "abiler/ablalar" aracılığıyla mensuplarına verdiği ifade edildi.
"Aynı adliyedekiler birbirini bilmez"
İddianamede ifadelerine yer verilen, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadesi alınan ve örgütte "abi" olarak nitelendirilen bir pozisyonda olan H.I, Türkiye'de kaç hakim ve savcının örgüt mensubu olduğunun bilinemeyeceğini, böyle bir bilginin de gizli tutulduğunu savunarak "Aynı adliyede görev yapan hakim ve savcılar aynı grupta değillerse birbirlerini bilmezler ancak tahmin edebilirler. Ya da öncesinden birbirlerini tanıyorlarsa bilebilirler, birbirlerinin bilseler dahi birbirlerine söylemezler, birbirlerine yapıdan olup olmadıklarını soramazlar, bu konuda yasak vardır." beyanında bulundu.
Cuma namazı için izin istemiş
FETÖ/PDY'nin, örgüt mensubu hakim ve savcıların dikkati çekmemesi ve deşifre olmaması için "Namaz kılmamaları ve cuma namazına gitmemeleri" yönünde talimat verdiğini iddia eden H.I, "Bildiğim kadarıyla akademi döneminde hakim ve savcılar, adliyede namaz kılmamaları ve cuma namazına gitmemeleri konusunda uyarılmışlar, bu nedenle namaz kılmazlar ve cuma namazına gitmezler. Ancak küçük bir yer olan Ödemiş'te görev yapan Hasan Bilici bir gün bana geldi. Bilici, 'Abi cumaya gidebilir miyim? Adliyede cumaya tek gitmeyen benim. Benimle dalga geçiyorlar. 'Eşinle evde cuma namazı mı kılıyorsun?' şeklinde sözler söylüyorlar.' diyerek cumaya gitmek için benden izin istedi. Ben de 'Senin cumana karışmam ben sana kıl da demem kılma da demem ama devre abinize sorun.' dedim. 'Sorun oluyorsa arada bir cumaya git' dedim." şeklinde ifadeler kullandı.
Operasyon
FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca (HSYK) açığa alınan Hasan Bilici ve eşi Neslihan Bilici hakkında yakalama kararı verilmişti.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele şubesi ekipleri 11 Ağustos 2016'da düzenlediği operasyonda, Hasan ve Neslihan Bilici'yi gözaltına almıştı. Hasan Bilici çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmış, Neslihan Bilici ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Şüphelilerin 29 Kasım 2016'da meslekten ihraç edildikleri öğrenilmişti.
dikGAZETE.com