ANTALYA
Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgütün kriptolu haberleşme programı "ByLock" kullandıkları belirlenen tutuklu 22 eski polis hakkında dava açıldı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturmaları kapsamında Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosundan Cumhuriyet Savcısı Serkan Beyoğlu'nun hazırladığı 107 sayfalık iddianame, Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, "ByLock" kullandıkları saptanan ve meslekten uzaklaştırılan tutuklu 22 polisin "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
FETÖ/PDY terör örgütünün, emniyet ve yargıda yer alan mensupları tarafından kurgulanmış soruşturmalar yürütüldüğü belirtilen iddianamede, sanıkların, soruşturmaları sahte ihbar mektupları, yasa dışı dinlemeler, gerçeğe aykırı deliller üzerine inşa ettikleri, bu sayede verilen mahkumiyetlerle toplum nezdinde başta yargı olmak üzere kamu kurumlarına duyulan güvenin yok edilmesi, kendilerinden olmayanlara karşı yürütülen baskı, korkutma, yıldırma, sindirme ve tehdit faaliyetleri yürüttükleri kaydedildi.
İddianamede, FETÖ/PDY terör örgütünün başta emniyet olmak üzere birçok kurum ve kuruluş içinde gizli yapılanma gösterdiği, tabanında bulunan insanları istismar ederek, kaynak ve meşruiyet devşirdiğine işaret edildi.
Sanıkların, öğrenci seçme ekipleri ile topladığı gençleri, bünyesindeki vakıf, ışık evleri, okul, öğrenci yurtları ve dershaneleri marifetiyle özelleştirilmiş bir eğitim programına dayalı örgüt ideolojisi doğrultusunda yetiştirerek, devlet kadrolarını ele geçirmeyi amaçladıklarına dikkat çekildi.
FETÖ/PDY'nin amaçlarının başında paralel bir örgütlenme ile gizlice Emniyet Genel Müdürlüğünün stratejik/operasyonel birimlerinde kadrolaşmak geldiği, bunun 17-25 Aralık süreciyle netlik kazandığı belirtildi.
İddianamede, FETÖ/PDY'nin bu nedenle elindeki imkanları ve insan kaynağını polis koleji, polis akademisi ve polis okulları gibi eğitim birimleri, personel daire başkanlığı, eğitim daire başkanlığı, hukuk müşavirliği, terör, KOM, istihbarat ile önemli kişilerle ilgili veri toplama amacıyla koruma hizmetlerini yürüten birimleri yönlendirmeye çalıştıkları ifade edildi.
1990'lı yıllarda polis kura çekimlerine müdahale etmişler
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında ortaya çıkarılan polis akademisinde "çift torba" skandalına atıfta bulunulan iddianamede, şu görüşlere yer verildi:
"Çift torba' skandalı olarak bilinen olaya karışan, polis başmüfettişlerince bir kısmı adli, bir kısmı ise idari yönden cezalandırılmaları istenen 7 sanıktan 6'sı hakkında FETÖ/PDY'ye mensup olduğuna dair ifade ve kayıtların mevcut olduğu görülmüştür. Söz konusu olay değerlendirildiğinde kura komisyonu görevlilerinin oturdukları büyük masanın altında bulunan 170 zarftaki kura yerlerinin büyük bir kısmının Emniyet Genel Müdürlüğü ile polis kolejleri, polis akademisi ve polis okullarına ait olduğu göze çarpmaktadır. FETÖ/PDY'nin 90'lı yıllarda dahi kura çekimlerine müdahale edebilecek kadar sızdığı anlaşılan eğitim birimlerinde, örgütün mensuplarını özellikle emniyet teşkilatının ülke geneline yayılan eğitim birimlerine sokarak buralardaki idari, yönetici kadroları tamamen ele geçirme gayreti içinde olduğu anlaşılmaktadır."
İddianamede, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında kod adı "Yeğen" olan gizli tanığın verdiği ifadeye göre, gizli bilgilerin paylaşıldığı "ByLock"un FETÖ/PDY içinde İngilizce yazılım olarak üretildiği, sonradan Türkçe yazılım güncellemesi yapılarak "Turquoise" ismini aldığı ve Türkiye'de FETÖ/PDY hizmetine sunulduğu kaydedildi.
Muhabir:Gülsem Adam
dikGAZETE.com