KUDÜS - Mustafa Deveci
Eski Filistin Devlet Başkanı Yasir Arafat ve arkadaşları tarafından kurulan Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi Fetih ile Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas arasındaki görüş ayrılıkları Filistin uzlaşısı konusundaki ümitleri azaltıyor.
Fetih hareketi, İsrail işgaline karşı Arafat ve arkadaşları tarafından 1950'lerin sonlarında Kuveyt'te kuruldu. Sosyal demokrasi ve seküler Arap milliyetçiliği temeline dayanan Fetih, 1965'te kuruluşunu resmen ilan etti.
İlk başlarda İsrail işgaline karşı silahlı direnişten yana bir tavır izleyen Fetih, 1990'lı yıllardan itibaren silahlı mücadele yerine müzakere yolunu seçti.
Hamas ise İsrail işgaline karşı silahlı ve siyasi mücadele vermek amacıyla 1987'de Şeyh Ahmed Yasin liderliğinde Gazze’de kuruldu.
Her iki grup da bugün itibariyle "1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devleti" için mücadele veriyor. Ancak amaçları aynı olsa da yaşadıkları bazı görüş ayrılıkları, Fetih ile Hamas arasında uzun yıllardır devam eden bir ayrışmaya neden oluyor.
Ayrışma 2006 seçimleriyle derinleştiFilistinli iki grup arasındaki ayrışma Hamas'ın 2006'daki seçimleri kazanmasıyla daha da derinleşti. Seçimin ardından Haziran 2007'de Hamas ile Fetih güçleri arasında Gazze Şeridi'nde çatışmalar başladı. Yaşanan çatışmalar sonrasında Hamas, Gazze Şeridi'nin yönetimini eline geçirirken, Fetih ise Batı Şeria'yı yönetmeye devam etti.
Bu gelişmenin ardından Gazze ve Batı Şeria'da iki farklı hükümet bulunması nedeniyle Filistin mücadelesinde çift başlı bir yapı ortaya çıktı. Bu fiili bölünmüşlüğe son vermek için Hamas ile Fetih arasında yürütülen müzakerelerden bugüne kadar net bir sonuç alınamadı.
Hamas ile Fetih arasındaki anlaşmazlıkların sonlandırılması için Mayıs 2011'de Mısır, Şubat 2012'de ise Katar ara buluculuğunda uzlaşı görüşmeleri yapılmasına rağmen üzerinde mutabakata varılan konular uygulanamadı.
Daha sonra iki grup 23 Nisan 2014'te "uzlaşı hükümeti kurulması, başkanlık ve meclis seçimlerinin yapılması" konularını kapsayan bir uzlaşı anlaşması metnini imzaladı.
Gazze ile Batı Şeria arasındaki bölünmüşlüğü ortadan kaldırmak için 2 Haziran 2014'te Uzlaşı Hükümeti kuruldu. Ancak iki taraf arasındaki siyasi ayrılıklar nedeniyle hükümet, İsrail ablukası altındaki Gazze'de görevlerini yerine getiremedi.
Son olarak bu bağlamda Mısır'ın başkenti Kahire'de yapılan müzakereler neticesinde 12 Ekim 2017'de Filistin'deki bölünmüşlüğü bitirmeyi amaçlayan "Uzlaşı Anlaşması" imzalandı.
Anlaşmada "Uzlaşı Hükümeti'nin Gazze'de tüm görev ve sorumluluklarını tam olarak yerine getirmesi için işlemlerin en geç 1 Aralık 2017 tarihine kadar gerçekleşmesi, Gazze'de (Hamas tarafından işe alınan) memurlar konusunun karara bağlanması için kurulan komisyonun 1 Şubat 2018 tarihinden önce konuyu çözüme kavuşturması ve bu süreçte memurların maaşlarını almaya devam etmesi, en geç 1 Kasım'a kadar Gazze'deki sınır kapılarının Uzlaşı Hükümeti'ne devredilmesi" gibi maddeler yer alıyordu.
Fakat imzaların atılmasının üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen anlaşma tam anlamıyla uygulamaya geçirilebilmiş değil.
Siyasi görüşlerdeki farklılık ayrışmanın en önemli nedeniUzlaşı Anlaşması'na rağmen Fetih ile Hamas arasındaki ayrışmaya çözüm bulunamadı. İki grup arasındaki fikir ayrılıklarının çok farklı nedenlere dayandığı belirtiliyor.
Hamas ile Fetih'in farklı siyasi görüşlere sahip olması iki grup arasındaki ayrışmanın ana nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. İsrail'i tanımayan Hamas, 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devleti kurulmasının silahlı mücadeleden geçtiğini düşünüyor.
Hamas'ın tersine İsrail'i tanıyan Fetih, iki devletli çözümden yana, ancak 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletine giden yolun silahlı mücadeleden değil müzakereden geçtiğine inanıyor.
Gazze'nin yönetimiİki grup arasındaki uzlaşının önünde bulunan bir diğer önemli engel de Gazze'nin yönetimi konusu. Fetih, Gazze'nin kontrolünün 2014'te kurulan Filistin Uzlaşı Hükümeti'ne bırakılmasını ve en kısa zamanda seçimlerin yenilenmesini istiyor.
Gazze'nin yönetimini devretmeyi kabul eden Hamas'ın ise bu adımı atmak için yeni yönetimde söz sahibi olmanın yanı sıra Filistin hükümetinde de yer alma şartı koştuğu dile getiriliyor.
Uzlaşı Anlaşması'nın tam olarak hayata geçirilememesi nedeniyle, Hamas'ın seçimlerin yenilenmesi talebine olumlu cevap vermesine rağmen, Filistin'de 2006'dan bu yana başkanlık ve meclis seçimleri yapılamadı.
Gazze'deki memurlar konusuHamas'ın 2007'de Gazze'de atadığı 40 bin memurun Filistin hükümetine entegre edilmesi konusu da iki grup arasındaki ayrışmanın nedenleri arasında gösteriliyor.
Hamas bu memurların tamamının Filistin hükümetine entegre edilmesini talep ederken, Fetih ise bu konuyla ilgili kurulan komisyonun kararına göre hareket edilmesini istiyor.
Gazze'deki memurlar konusunu değerlendiren komisyonun Şubat 2018'e kadar meseleyi çözmesi kararlaştırılmasına rağmen bu mesele de diğerleri gibi henüz çözüme kavuşturulmuş değil.
Hamas'ın elindeki silahlarBasına yansıyan haberlere göre iki grup, Uzlaşı Hükümeti'nin tam olarak görevine başlaması halinde Hamas'ın elindeki silahlara ne olacağı konusunda da farklı görüşlere sahip.
Söz konusu haberlerde Hamas'ın elindeki silahları devretmeye yanaşmadığı, Fetih'in ise Hamas'tan elindeki silahları devretmesini istediği yazılmıştı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Ekim 2017'de Mısır'ın CBC televizyonuna verdiği röportajda "Lübnan'da yaşanan Hizbullah tecrübesinin Gazze'de yaşanmasını kabul edemem." diyerek Hamas'ın elindeki silahlar konusundaki görüşünü net bir şekilde ortaya koymuştu.
Hamas ise Abbas'ın açıklamalarına tepki göstererek, "Bizim amacımız ulusal kurtuluş meselesidir. Bu yüzden Filistinliler olarak bizim yaşadıklarımız, devleti olan insanların yaşadıklarıyla karşılaştırılamaz." açıklamasını yapmıştı.
İsrail ile yürütülen güvenlik koordinasyonuFetih ile Hamas'ın fikir ayrılığına düştüğü bir başka konu da Filistin ile İsrail güvenlik birimleri arasındaki güvenlik koordinasyonu.
Uzmanlar Hamas'ın "Filistin güçleri ile İsrail arasındaki güvenlik koordinasyonuna karşı olduğu ve bir an önce iptal edilmesini" istediğini buna karşılık ise Fetih'in "İsrail ile güvenlik koordinasyonun gerekliliğine inandığını" ifade ediyor.
Güvenlik koordinasyonu 1993'te Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail arasında imzalanan Oslo anlaşmasının maddeleri arasında yer alıyordu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com