Fenerbahçe’den yapılan açıklamada, UEFA Avrupa Ligi son 16 turu rövanş maçında karşılaştıkları Braga maçının hakemi Ivan Bebek’in peşini bırakmayacakları vurgulanarak, "Dün gece yaşananları “hakem hatası” şeklinde izah etmek mümkün değildir" ifadesi kullanıldı.
Sarı-lacivertlilerin resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:
"UEFA Avrupa Ligi’nde Braga’ya karşı oynadığımız maçta yaşanan skandal hakem yönetimi tüm kamuoyu tarafından görülmüştür. Dün gece yaşananları “hakem hatası” şeklinde izah etmek mümkün değildir. Müsabaka hakemlerinin, süreklilik arz eden bir şekilde takımımız aleyhinde olan yanlı yönetiminin altından hangi sebebin olduğu mutlaka araştırılması, aydınlatılması gereken bir husustur. Bu amaçla, UEFA ve TFF ile gerekli görüşmeler ve yazışmalar tarafımızca yapılacak ve bu olayın altında yatan sebepler ortaya çıkarılana kadar, süreç takip edilecektir.
Yapılacak başvuruda özellikle “bahis manipülasyonu” konusu üzerinde de durulacak, müsabaka üzerine oynanan bahislerde şüpheli bir durumun mevcut olup olmadığı hususu ile müsabaka hakemlerinin telefon trafiği ve mal varlıklarının araştırılması istenecektir.
Bu noktada, UEFA’da lobimiz olmadığı şeklinde ortaya atılan tartışma ve fikirler de dikkate değer niteliktedir. Rekabetin ötesine geçerek, organize faks kampanyaları ile UEFA ve FIFA’ya kendi ülkelerinin kulüplerini şikayet edenler, bu organize şikayet kampanyalarının ardından UEFA’da ya da FIFA’da ülkemizin milli takımları dâhil hiçbir takımımızın lehine bir lobi bırakılmadıklarını da bilmelidir. Yakın bir geçmişte TFF’yi temsilen UEFA kurullarında görev alanlar, ihanet seviyesindeki eylem ve davranışları ile kendi ülkelerinin kulüplerini UEFA’ya şikayet etmek suretiyle ülke futbolunu uluslar arası alanda tek başına bırakmış ancak ne var ki bu ihanetleri taltif niteliğindeki görevler ile ödüllendirilmiştir.
Futbola ilişkin yetkileri olanlar, ’tarafsızlık’ kavramı ile ’sessiz kalma’ kavramını karıştırmış, ülke kulüplerinin aleyhine olarak uluslararası kurumların haksız uygulamaları karşısında kayıtsız kalınmışlardır. Böylesine sahipsiz bir düzende, dün gece bizim yaşamış olduğumuz haksızlıklarla, bundan sonra Türk takımlarının katılacağı her uluslararası turnuvada karşılaşılması artık beklenilmesi gereken bir durum olmalıdır. Bununla birlikte karşı karşıya olduğumuz vahim tablo karşısında belki bu kez futbolumuzu yöneten yetkililerin harekete geçerek takımımıza yapılan haksızlık konusunda adım atacağı düşüncesi ve beklentisi ile Türkiye Futbol Federasyonu’nu harekete geçmeye davet ediyoruz.
Ülkemizde futbol oynayan ve Türk futbolunun yaratmış olduğu ekonomiden ücretleri ödenen yabancı futbolcularımız, taraftarlarına hoş geleceği düşüncesi ile hakları gasp edilen bir Türk takımını ve camiasını üzecek içerikte mesajlar paylaşırken, bunları alkışlayanlar bu futbolcuların yaptıkları alçakça ihanete de alkış tuttuklarını bilmelidir. Sportif rekabet ve hatta fanatizm ile ihaneti bir tutanlar yakın bir gelecekte Türkiye Futbol Ekonomisi yok olduğunda bugün stadyumlarda canlı olarak izledikleri futbolcuları televizyon başında başka kulüplerde oynarken seyredeceklerini de akıllarının bir yanında tutmalıdır. Esasen Türk Futbolu’na ihanet eden, açık bir aymazlık içinde olan bu futbolcular hakkında da Türkiye Futbol Federasyonu’nun ya da en azından ilgili kulüplerin bir adım atmasını bekliyoruz.
Takımımızı bugüne kadar koşulsuz destekleyen taraftarlarımıza dün akşamdan bu ana kadar futbolcularımıza göstermiş oldukları destek ve kulüplerinin haklarını koruma konusundaki hassasiyetlerinden ötürü şükranlarımızı sunuyoruz. Bu andan itibaren, bu süreç bakımından desteklerini sürdürmelerini bekliyor, tüm duyarlı futbol camiasından da dayanışma ve ortak mücadele bekliyoruz."
(İHA)
Sarı-lacivertlilerin resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:
"UEFA Avrupa Ligi’nde Braga’ya karşı oynadığımız maçta yaşanan skandal hakem yönetimi tüm kamuoyu tarafından görülmüştür. Dün gece yaşananları “hakem hatası” şeklinde izah etmek mümkün değildir. Müsabaka hakemlerinin, süreklilik arz eden bir şekilde takımımız aleyhinde olan yanlı yönetiminin altından hangi sebebin olduğu mutlaka araştırılması, aydınlatılması gereken bir husustur. Bu amaçla, UEFA ve TFF ile gerekli görüşmeler ve yazışmalar tarafımızca yapılacak ve bu olayın altında yatan sebepler ortaya çıkarılana kadar, süreç takip edilecektir.
Yapılacak başvuruda özellikle “bahis manipülasyonu” konusu üzerinde de durulacak, müsabaka üzerine oynanan bahislerde şüpheli bir durumun mevcut olup olmadığı hususu ile müsabaka hakemlerinin telefon trafiği ve mal varlıklarının araştırılması istenecektir.
Bu noktada, UEFA’da lobimiz olmadığı şeklinde ortaya atılan tartışma ve fikirler de dikkate değer niteliktedir. Rekabetin ötesine geçerek, organize faks kampanyaları ile UEFA ve FIFA’ya kendi ülkelerinin kulüplerini şikayet edenler, bu organize şikayet kampanyalarının ardından UEFA’da ya da FIFA’da ülkemizin milli takımları dâhil hiçbir takımımızın lehine bir lobi bırakılmadıklarını da bilmelidir. Yakın bir geçmişte TFF’yi temsilen UEFA kurullarında görev alanlar, ihanet seviyesindeki eylem ve davranışları ile kendi ülkelerinin kulüplerini UEFA’ya şikayet etmek suretiyle ülke futbolunu uluslar arası alanda tek başına bırakmış ancak ne var ki bu ihanetleri taltif niteliğindeki görevler ile ödüllendirilmiştir.
Futbola ilişkin yetkileri olanlar, ’tarafsızlık’ kavramı ile ’sessiz kalma’ kavramını karıştırmış, ülke kulüplerinin aleyhine olarak uluslararası kurumların haksız uygulamaları karşısında kayıtsız kalınmışlardır. Böylesine sahipsiz bir düzende, dün gece bizim yaşamış olduğumuz haksızlıklarla, bundan sonra Türk takımlarının katılacağı her uluslararası turnuvada karşılaşılması artık beklenilmesi gereken bir durum olmalıdır. Bununla birlikte karşı karşıya olduğumuz vahim tablo karşısında belki bu kez futbolumuzu yöneten yetkililerin harekete geçerek takımımıza yapılan haksızlık konusunda adım atacağı düşüncesi ve beklentisi ile Türkiye Futbol Federasyonu’nu harekete geçmeye davet ediyoruz.
Ülkemizde futbol oynayan ve Türk futbolunun yaratmış olduğu ekonomiden ücretleri ödenen yabancı futbolcularımız, taraftarlarına hoş geleceği düşüncesi ile hakları gasp edilen bir Türk takımını ve camiasını üzecek içerikte mesajlar paylaşırken, bunları alkışlayanlar bu futbolcuların yaptıkları alçakça ihanete de alkış tuttuklarını bilmelidir. Sportif rekabet ve hatta fanatizm ile ihaneti bir tutanlar yakın bir gelecekte Türkiye Futbol Ekonomisi yok olduğunda bugün stadyumlarda canlı olarak izledikleri futbolcuları televizyon başında başka kulüplerde oynarken seyredeceklerini de akıllarının bir yanında tutmalıdır. Esasen Türk Futbolu’na ihanet eden, açık bir aymazlık içinde olan bu futbolcular hakkında da Türkiye Futbol Federasyonu’nun ya da en azından ilgili kulüplerin bir adım atmasını bekliyoruz.
Takımımızı bugüne kadar koşulsuz destekleyen taraftarlarımıza dün akşamdan bu ana kadar futbolcularımıza göstermiş oldukları destek ve kulüplerinin haklarını koruma konusundaki hassasiyetlerinden ötürü şükranlarımızı sunuyoruz. Bu andan itibaren, bu süreç bakımından desteklerini sürdürmelerini bekliyor, tüm duyarlı futbol camiasından da dayanışma ve ortak mücadele bekliyoruz."
(İHA)