Engelliler derneğinde Hakan Narlı (38) ile tanışan Hatice Narlı (38) aile büyüklerinin tüm engellemelerine rağmen kaçarak evlendi. Bir süre sonra hamile kalan ve doktorların ısrarla 'yaşamaz' dediği kızı İrem’i hayata getirdikten sonra yaşama eşiyle birlikte daha sıkı bağlanan Hatice Narlı, simit satarak evine katkıda bulunmaya çalışıyor. Tüm zorluklara kızı için göğüs gerdiğini söyleyen Hatice Narlı "Çocuğum okula gidiyor, çocuğum için çabalamaya çalışıyorum. Çocuğumun kimseye muhtaç olmaması için simit satmakla geçinmeye çalışıyorum. Eşim gece bekçisi, gece gidip sabah geliyor. Eve geliyorum yemek yapıyorum. Yürüdüğüm zaman bacaklarım ağrıyor. Çocuğumu servise vermek istiyorum ama kimseye güvenemiyorum. Çocuğumla uğraşıyor ve artık onunla ilgilenmek istiyorum. Bir yandan da çocuğumun geleceğini sağlamak için iş sahibi olmak istiyorum" dedi.
Yaşadığı olayları anlatan Narlı, "Bir arkadaş vasıtasıyla derneğe üye oldum, eşimi orada gördüm ve aşık oldum. Evlenme sırası geldiği zaman ailemiz izin vermiyordu. Ailem sen yapamazsın dediler ve hiç bir zaman izin vermedi. Karşı çıktılar sadece annem izin verdi. Babamın izin vermemesinin sebebi evliliği yürütemezsin, taşıyamazsın, kavga edersiniz eşin seninle dalga geçer dedi. Ben de eşimi sevdim ve birlikte kaçtık biz de. Evlendikten kısa bir süre sonra hamile kaldım. Doktora gittiğimizde çocuğum için çok riskli dedi. Buradaki doktorlar beni hemen Bursa’ya sevk ettiler. Ben çocuğumu karnımda göbeğimde değil yan tarafımda taşıdım. Doktora ayda bir gideceğime haftada 2 kere gittim. Allah'a şükür çocuğumu 9 ay 10 günde dünyaya getirdim. Doktorlar 6 ay içinde alınabileceğini ve yaşamayacağını söylediler. Allah'a şükürler olsun evladım 9 ay içinde aldım büyüttüm şimdi okula gitmeye başladı" şeklinde konuştu.
"Sandalyesiz iş yapamıyorum"
Ev işlerini özellikle mutfakta sandalyesiz yapamadığını ifade eden Narlı "Ben bir iş yaparken her yere sandalyeyi götürmek zorunda kalıyorum. Boyum 1 metre 10 santim. Sürekli sandalye üzerinde olduğum için korkuyorum. Mutfak bana göre çok yüksek geliyor normal insanlara göre yapılmış. Yatakları yükseğe kaldırmıyorum zorlanıyorum ve belim ağrıyor. Yemek yaparken mutlaka eşimi çağırıyorum çünkü mutlaka yanımda durması lazım. Kızımdan da getirip götürmesi için yardım istiyorum. Ben nereye gidiyorsam sandalye de gidiyor. Mutfakta biraz zorlanıyorum. Allah bereket versin ama her yanda simitçi olduğu için çok fazla simit satamıyorum. 20-30 tane simit satabiliyorum ama bana yeterli olmuyor. Çocuğumun geleceğini simit satarak sağlayamıyorum. Büyüklerim sesimi duyursa özellikle valimiz bana iş verirse çok sevinirim. Sattığım simitler çocuğumun okul harçlığına yetmiyor. Bana sigortalı iş verirseniz çok sevinirim" ifadelerini kaydetti.
"İkimiz de engelliyiz sıkı sıkı hayata sarıldık"
1997 yılında trafik kazası sonucu sağ kolunu dirsek altından kaybettiğine dikkat çeken Hakan Narlı (38) "Sol kolumda kazadan dolayı sıkıntı olmaya başladı. Yeşilyurt Devlet Hastanesine gönderdiler, orada müdahale ettiler bacaklardan deri alıp koluma eklediler. 2000 senesinde tekrar bir kaza geçirdim. Sol kolumdan 5-6 defa ameliyat oldum o da tutmadı. Şuan da mermer fabrikasında gece bekçiliği yapıyorum. Eşimin yapamadıklarına ben ön ayak oluyorum, ben yapıyorum. Erişemediği yerde ben müdahale ediyorum. Birbirimizi çok sevdik aileler izin vermedi tanıştık kaçtık. Allah'a çok şükür nur topu gibi bir de çocuğumuz dünyaya geldi. İkimizde engelliyiz sıkı sıkı hayata sarıldık. Benim aldığım maaş ve eşimin simit maaşıyla pek geçinemiyoruz, kızımın geleceğini sağlayamıyoruz. Bunun için büyüklerimizden iş istiyoruz. Kızımın geleceği için eşim sigortalı işte çalışmasını istiyoruz" dedi.
Hasan Otağ Fırıncıoğulları